Kategori: Türk Şiiri

Allah Bes, Bâkî Beves

Ey zâir-i sâhib-nefes,Hubb-ı sivâdan meyli kesDünyâda kalmaz hiç kes,Allah bes, bâkî heves Her ten biter bir derd ile,Geh germ ile geh serd ileUğraşmağa bir ferd ile,Değmez bu dünyâ-yı ehas Ben de ferîd-i asr idim,Fass-ı nigîn-i sadr idimNakş-ı hümâyûn-ı satr idim,Gösterdi çarh rûy-ı abes Dil-haste oldum bir zemân,Tedrîc ile bitdi tüvânUçdu nihâyet murg-ı cân,Çünki harâb oldu …

Devamını oku

Üçüncü Şahsın Şiiri

gözlerin gözlerime değincefelâketim olurdu ağlardımbeni sevmiyordun bilirdimbir sevdiğin vardı duyardımçöp gibi bir oğlan ipincehayırsızın biriydi fikrimcene vakit karşımda görsemöldüreceğimden korkardımfelâketim olurdu ağlardım ne vakit maçka’dan geçsemlimanda hep gemiler olurduağaçlar kuş gibi gülerdibir rüzgâr aklımı alırdısessizce bir cıgara yakardınparmaklarımın ucunu yakardınkirpiklerini eğerdin bakardınüşürdüm içim ürperirdifelâketim olurdu ağlardım akşamlar bir roman gibi biterdijezabel kan içinde yatardılimandan bir …

Devamını oku

Yukuta

VeVar olmayan şeylerin TanrısıBeni yarattı bu zamansal paradokslarOrtamındaİyi mi etti bilmiyorumBazen insanlara bir şeyler söyleyecek gibi oluyorumAma korkuyorum çünküAğzımı açsam her yerde 9.9 şiddetindeDepremler olacak sanıyorum“Bu kendime inanın gıcık oluyorum” Suyun üzerinde yürüyebilenler beni bilirlerBir onlar bilirler bir de sokak kedileriNerede görseler tanırlar beni, Yukuta’yımdırGörünüşüm su içen güvercinlere benzerYürüyüşüm yolunu kaybetmiş geyiklere -Tahminiz doğru, “Geyikli …

Devamını oku

Cennet Çağrışımı

Akşam güneşi vurunca bahçelereBir cennet çağrışımı yapıyor ağaçlardaErguvanlardaVe artık açılmaya başlayanBayıltıcı kokularıylaTemiz kalpleriAğlayış çizgisine çekenİğdelerdeVe bahçe çitlerine dolaşık yaşayanHanımellerinde Bulutlar bu saatlerde özeniyorErguvan ağacının çiçeklerineYamaçlara güpegündüz rüya gördürenİstanbul’da bir küçük hanım sultanMahmur uykulardan yeni uyanmışİmkânsız güzelliğiyle erguvanCennet çağrışımı yapıyor Seni bu renkte mi özlüyorum ben?Senin çitlerine mi tutundu kalbim? Bahçede haylaz bir merdivenTahtadanÇocuklara yaramazlık fısıldayanBoyu …

Devamını oku

Eski Sahneler Eski Oyuncular

Ablalarıma, ağabeylerime  ve küçük kardeşime… daracık uzunca bir hol,mutfak olarak kullandığımızbir ‘tandır evi’ ve tandır evine açılan,yoksullara vergi bir mizah zevkiyle‘kuyu’ dediğimiz,Yusuf ’un kuyusundan hallice,yeraltında, eski kilerden bozmaon metre karelik o tek odadatam on kişi yaşıyorduk: yedi kardeş, anne-babave ‘abla’ diye çağırdığımız,ermeni tehcirindemerhameti sonsuz Tanrı’nınkuyuların bu en rahme benzeyeninde‘sıtar’ ettiği, dulların en güzeliinananların hası,yetmişlik Fadime …

Devamını oku

Çocuğun Ölümü

alev sarısı rüyalar içindeyimkoymayan ellerimi gecelerden yanapul pul dönüyor şekiller pul pulşekiller… uçan uçana alışmak ister toprağa sükanasallama beni sallama beşikyavru kuşlar tomurcuklar içinbuncağız mı sürer misafirlik esmer aydınlığında ağırbir akşamüstünün gözlerimmeyveler almış rengini dudağımınsöyleyin söyleyin gülebilir miyim uyutmaz beni ninniler şimdive gürültüler uyandırmazher şey sessizher şey dümdüz olsa ne gezersaçlarım hala asi, hala yaramaz …

Devamını oku

Bahçe Görmüş Çocukların Şiiri

İlkin sakin kiraz bahçeleridir andığım eski günlerdenŞehrin çocuklara mahsus kaydıraklardan olduğuFi tarihinde kutsal sözleri kale almadıkları içinHarap bırakılmışlar tabiatüstü güçlerle Bir kere elime aldım mı çocukluğumuÜstüne kerametler yazılı derilerdeGeleceği bildiren derilerdeBaşlar yeni bir mantığın bağbozumu Paganini bakışıyla ölümü inkar edenAnneleri şaşırtan çocukları büyüleyenSevimli kahinlikleriyle fakirleri sevindirenVe siz ey çingene kadınları O yıllar savaş yıllarıydı geceleri …

Devamını oku

Avşar Sokak

Kuşlar sokağımızı niçin terk ettiBunun cevabını hâlâ arıyorum9 numaradaki necati olabilir sebebiÜç güne kadar meydan çocuklara kalacakNecati ölüyor safran dişleri onunla beraber gidecekElleri bir yılan kadar soğuk bayan ÜnverHer gün kahvaltıyı bir kez olsun gülümsemeden hazırlayacakKösnül kedimiz bile kaçardır ondanBuraya kadar her şey oldukça bilindik Avşar sokak tuzaklarla dolu bir uçan bir kaçan kurtulurÇocuk bir …

Devamını oku

Kızıma Mektup

Mevsimin adını değiştirmeye giderken bir leylekElimize doğdun senO leyleğin gölgesi geçerken üstümüzdenElimize doğdun misk ve amber yüklü bir şilepSanki karaya oturdu birden Şükür ki biz de gördük o günleriSevincin tenimizde yaptığı düğünleri Meğer iple çekmek de varmış yorgun akşamlarıSen yokken köşe bucak kaçtığımız o dev dalgaları Önce meleklere gülümser onlarla konuşurdun sadeceBoyardın eski bahçemizi başka …

Devamını oku

Büyüyen Eller

Dün bahçelerde erik taşlayan.Ellerin ne de çabuk büyümüş çocuk.Bir an düşün de ürpersin için.Böyle başlar sonsuz yolculuk.Umulduğu gibi pembe değildir ufuk Ellerin ne çabuk büyümüş çocukBüyük günahları avuçlar gibiYemişler ,oldukça düşer dalındanGörünmez bulanık suların dibiDeğişen mevsimler ömrün nasibi. Ellerin büyümüş ne çıkar çocukGönül zamanlar boyu haşarıDöksede yapraklarını dallarTükenmez arzuların baharıGönül zamanlar boyu haşarı Ne kadar büyüsede …

Devamını oku