Bir hasîrüm yoğ iken külbe-i ahzânumdaBûriyâ nakşı görinür ten-i üryânumda Sâyemi ben başuma ben gün doğacağın bilürinBaşa ol gün mi doğar sâye görem yanumda Merdüm-i dîde ciger gûşelerini néce birGötürem kendü yetîmüm gibi dâmânumda Yédügüm ayru géderken seg-i kûyuñla benümGörmedüm nân u nemek hakkını yârânumda Baña ol nâme-i amâl yeter ÂHÎ kimYâr hattıyla ğazeller ola …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Kadın Nedir, Çiçek Nedir?
Kadın nedir?… O münevver menekşedir ki uçar,Samîm-i hüsn-ı bahârında hande-i âfâk,Çiçek nedir?… O da bir aşk-ı mütebessimdir kiŞemîm-i rûh-ı behîminde bir kadınlık var!.. Çiçek meâl-i ebedden terekküb etmiş ise,Kadın hayâl-i ezelden temessül etmiştir.Bu mâh ü mihre mutâbık bir teşâbühtür;O, rûhu, rikkate âid, bu kalbe âid ise… Kadın, semâ; o da bir nuhbe-î tesellîdir,Kadın, çiçek, o …
Şub 23
Çıktığın Geceler
Ba’zan sarı bir çehre-i ru’yâ gibi hissiz.Tenhâ bir ufuktan görünürsün bize sessiz… Çehrenden akan hüzn-i ziyâ, hüzn-i müebbed.Her rûha döker giryeli bir hasret ü gurbet,Bir hasret ü gurbet ki bütün geçmişe âid: Günlerle ölen hâtıralar… her şeyi râkid.Her bir şeyi pür hande yapan mâzî-yi mes’ûd…Bir lâhza sevilmiş, unutulmuş, keder-âlûd,Ru’yâlı kadın gözleri… âsûde semâlar: Sislerde …
Şub 23
Günahım işret olsun affeden Allah-ı Ekberdir
Günahım işret olsun affeden Hüdai Ekberdir,Bu halı ta’n eden insan değil bir laet-i şerdir. Biri gizli günah etse olur mu gözleri mahmur,Bilinmez böyle mücrimler neler vardır neler vardır. Kıyamet kopsa da görsek ibadullahı seyretsek,Sukara, zümre-i sofi, müra-i hep beraberdir. Benim bu işretimde kıl kadar hakkul abd yoktur,Şefiül müznibin affettirir emri mukarrerdir. Çekersen bir kadeh bâde, …
Şub 23
Yana Sızıla
I./ Yontular, hepsi dağılıyorlar. Ağolup dağılıyorlar. Öptüğün an. O yerde; ırmağın denize döküldüğü,bildik bir çiçeğin koparılmadığı, biraçalyanın varlığından habersiz,kuşların kısacık öttükleri veöldükleri, kimsesiz çocukların ırmak–ırmağın sürüklediği akağaçlarıtopladığı ve yonttuğu o kıyı,o kıyıda; yontular, hepsi de ağolup dağılıyorlar, o kıyıda, güneş–güneşin sürüldüğü ve ırmak denizedökülürken kopuk denizcileriniçki şişelerini kırıp uzun,gözalıcı dalgakırana gittiklerio kıyıda, dalgaların durmaksızın vur-vurdukları-bir …
Şub 23
Ne Var ki Avucunda
ölesiye çalıştın ya da hiç çalışmadınhiçbir sevinç -sevinç ne- hiçbir şey yokşu gecenin ucundave öteki boşluklar ürpertiyor insanıtek başına olmanın dengesine vuruncaevet şimdi ne var bakalım avucunda:dövüş mü, yenilgi mi, bir bulut parçası mıaşkın fotoğrafı olan bir mayıs sonrası mıbir türkü mü, bir asker matarası mıterhis tezkeresi mi, karakol sırası mıbecerikli bir anahtar mı, bir …
Şub 23
Ârif ol ehl-i dil ol rind-i kalender-meşreb ol
Ârif ol ehl-i dil ol rind-i kalender-meşreb olNe Müselmân-ı kavî ne mülhid-i bî-mezheb ol Akla mağrûr olma Eflâtûn-i vakt olsan eğerBir edîb-i kâmili gördükde tıfl-ı mekteb ol Âf-tâb-ı âlem-ârâ gibi sür hâke yüzünKevkebe basdır cihânı hem yine bî-kevkeb ol Lâ-mekân ol hem mahallinde yerin bekle yineGâh mihr-i âlem-ârâ gâh Mâh-ı Nahşeb ol Âşık ol amma …
Şub 23
Harâb olupdur ol âbâd gördüğün gönlüm
Harâb olupdur ol âbâd gördüğün gönlümGamınla dopdoludur şâd gördüğün gönlüm Cihanda başına sultan iken benim servimKul oldu sen şehe âzâd gördüğün gönlüm Cefâya öykünüben cevre can verir şimdiVefâ vü mihr ile mu’tâd gördüğün gönlüm Karıştı kara yere kûhsâr-ı mihnetteHayâlî şimdi o Ferhâd gördüğün gönlüm Hayâlî
Şub 23
O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler
Cihân-ârâ cihân îçindedir ârâyı bilmezlerO mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler Harâbât ehline dûzah azâbın anma iyi zâhidKi bunlar ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler Şafak-gûn kan içinde dâğını seyretse âşıklarGüneşte zerre görmezler felekte âyı bilmezler Hamîde kadlerîne rişte-i eşgi takub bunlarAtarlar tîr-i maksûdû nendendir yâyı bilmezler Hayâlî fakr şâlına çekenler cism-i uryânıAnınlâ fahrederler atlas …
Şub 23
Gazel
Hayâli ârızın bağı gönülde gülizarımdırAçıldı dağlar kim sînede evvem beharımdır Güli ümmidim açılmaz açıldı soldu hep güllerBu gülşende figandan bihaber ancak nigârımdır Hikâyettir sana şerhi derunumdan değil şevkaSenin aşkınla yanmak tabemahşer iftiharımdır Neden küstün bilir hep cürmün inkâr eylemez âşıkSebep bu infiale naleî bî ihtiyarımdır Salın ey nahli nâzım gel nolur bir kerre serv âsaSarayındır …