Onlar, otlar, burada yoklar. Dedim sana.Bunca zaman geçti, çok bekledim, sen beklemehâlâ yoklar.Ben durdum, bekliyorum, onlar yoklar.Çok bekledim. Böylece,katıladım kendimi, durdum, taş oldum. Yoklar.Biri sonra kırdı taşımı.Yana devrildi biri. İki oldum. Yoklar. Önümsıra yürüyordu yol ve içimde yan yatmış dağlar.Açtı içimi, biri gördü, zamanın gümüş simive keskin kristal ağlar. Birhan Keskin
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Vuslat Çayırı
Sen beni yandın, öyle! yanmak nedir bildin, öyle!Yandın da n’oldu? Söyle. Senin hiç sözcüğün ağrıdı mı,alçaksın sen, ağrıdı da mı böyle?Ben sözüme ruhumu verdim, yükseldi,yükseği incittim, böyle!Olanı biteni çektim, kanımı unuttum, böyle. Sen dünya mülkündesin, öyle!ben sabahı ettim içimde sızlayan bir şeyle. Sen beni yandın, beni yandın sandın, böyle. Sen yanmak gör, ben kendimi kül …
Şub 23
Kuğunun Şik’ayeti
Hepsi budur; kenardaki otlar..Yüzüm hep suya bakar benim, suya dalar çıkar.Bu göl; içinden bir ömrü geçirdiğim dünyaBu durduğum, peşimsıra büyüsün diye rüyaBu yavrular kanat açtığımız,birbirimizin göğsüne durduğumuz filan…Bu gördüğün göl kadar. bir de işte kenardaki otlar.. Kuğuysan, yeminliysen bir ömür bir aşka.Diyeceğim; gitsen başka düğüm kalsan başka. Ama vardı gidenler, onlarda gördüm;(Her gidende seyreklikti, bir …
Şub 23
Güz
Kurudu artık otlarBitmiyor tazeleriBirikinti sulardaYaprak cenazeleri Döndü yayladakilerErdi dağlara batıOvalar daha genişKayalar daha katı Başım avuçlarımdaBir ağır külçe hüzünDüşüyor gözlerimeÇiğ taneleri güzün. Kemalettin Kamu
Şub 23
Gurbet
Gurbet o kadar acıKi ne varsa içimdeHepsi bana yabancı,Hepsi başka biçimde. Eriyorum gitgide;Elveda her ümide.Gurbet benliğimi deBitirmiş bir içimde. Ne arzum, ne emelim…Yaralanmış bir elimBen gurbette değilim,Gurbet benim içimde. Kemalettin Kamu
Şub 23
Kimsesizlik
Yıllardır bir kıvılcım kapalı kında,Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi;Mustaribim bu duvarın dış tarafında,Şefkatına inandığım biri var gibi. Sanıyorum saçlarımı okşuyor bir el,Kıpırdamak istemiyor göz kapaklarım;Yan odadan bir ince ses diyor gibi gel!Ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım. Gözlerimde parıltısı bakır bir taşın,Kulaklarım komşuların ayak sesinde;Varsın yine bir yudum su veren olmasın,Baş ucumda biri bana ‘su, …
Şub 23
Hicret
Allahım ne bunaltıcı, ne boğucu bir gece…Gözlerimiz bulutlandı arabaya bininceKaranlıkta kaçıyoruz, çoğalıyor korkumuz,Umulmadık bir felâket geçiriyor ordumuz.Fakirleri yalınayak, zenginleri atında,Yollar uzun bir inilti yıldızların altında. Gönüllerin gözyaşına inandığı bir anda,Çok sevgili yuvamızı yâd ellere bıraktık;Dirseğimi dayayacak bir pencerem yok artık,Elveda ey harap olan baba evi elveda! Bütün gece yol alırken tehlikeler içinde,Ellerimi unutmuşum kardeşimin dizinde.Arkamızda …
Şub 23
İki Mehtap Arasında
Her aşk bulunduğu kalbin şeklini alır.Toprak kokusu değince o rüyayaAşk çözülür… geriye menekşeler kalır.Solmuş menekşeler: derinliğin tarihi.Yenik kavimlerin tarihi. Sevmek ateştir diye seslenir biri.Yalnız o mu? Kavuşmak ateşKalbini bıraktığın sular ateşŞarkılar ateştir: “iki mehtaparasında kaldı gönül.” İki güneşİki gökyüzü arasında. Bir buluta karşı iki güneş durduğundaHer ölüm kendi gövdesinin şeklini alır. Kemal Sayar
Şub 23
Ölümün Estirdiği Düşünceler
I İyi şairler vaktinde ölmesini bilirler;Büyük şairlerse, hemen her zamanŞiirlerinden önce ölürler. Aslına bakarsanız, şairler iki kere ölürler,Bir kendi ölümleriyle,Bir de şiirlerinin ölümüyle. Ama bir kere de dirildiler mi,Şiirlerinin sayısı kadar dirilirler,Okurlarının sayısı kadar dirilirler. Bir kuşun, tüylerinin, teleklerininSayısı kadar çoğalıp, çoğalıpKuş katarına dönüşmesi gibi bir şey, bu. 12 Haziran 2008 II Bir şeyler öğrenmek …
Şub 23
Kokuların Anası
öpüp koklarken sırma saçlarını toruncağızınızınbirden ölümü hatırlarsınız! sunmak için çocuklarınızın sevgili anasına,diyelim ki, bir süsen çiçeği kopardınız.uzatmadan refikanıza,koklarsınız o çiçeği, değil mi ama.işte yine onu hatırladınız! ve çekerken ciğerlerinize kokusunu,kapağını açınca, gezegenin ta öteki ucundansize postalanmış kitabın,bakın yine, bakın yine onu hatırladınız! ah, hatırlarsınız, birden hatırlarsınız,soluk alan her şeyde.her ağızda, hr yarıkta ve her çatlakta,her …