Geçmiş zamân olur ki hayâli cihan değer Hayâlî
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Harâb olupdur ol âbâd gördüğün gönlüm
Harâb olupdur ol âbâd gördüğün gönlümGamınla dopdoludur şâd gördüğün gönlüm Cihanda başına sultan iken benim servimKul oldu sen şehe âzâd gördüğün gönlüm Cefâya öykünüben cevre can verir şimdiVefâ vü mihr ile mu’tâd gördüğün gönlüm Karıştı kara yere kûhsâr-ı mihnetteHayâlî şimdi o Ferhâd gördüğün gönlüm Hayâlî
Şub 23
O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler
Cihân-ârâ cihân îçindedir ârâyı bilmezlerO mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler Harâbât ehline dûzah azâbın anma iyi zâhidKi bunlar ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler Şafak-gûn kan içinde dâğını seyretse âşıklarGüneşte zerre görmezler felekte âyı bilmezler Hamîde kadlerîne rişte-i eşgi takub bunlarAtarlar tîr-i maksûdû nendendir yâyı bilmezler Hayâlî fakr şâlına çekenler cism-i uryânıAnınlâ fahrederler atlas …
Şub 23
Gazel
Hayâli ârızın bağı gönülde gülizarımdırAçıldı dağlar kim sînede evvem beharımdır Güli ümmidim açılmaz açıldı soldu hep güllerBu gülşende figandan bihaber ancak nigârımdır Hikâyettir sana şerhi derunumdan değil şevkaSenin aşkınla yanmak tabemahşer iftiharımdır Neden küstün bilir hep cürmün inkâr eylemez âşıkSebep bu infiale naleî bî ihtiyarımdır Salın ey nahli nâzım gel nolur bir kerre serv âsaSarayındır …
Şub 23
Bir bir çıkar ukbada ne derlerse desinler
Gam mı bugün eylerse ahibba beni ta’yiBir bir çıkar ukbada ne derlerse desinler Bu kara yüzüm ağ ola’da rûz-i cezadaŞimdi bana dünyada ne derlerse desinler Farkı nedir alemde bana medh ile zemminSağ olsun ahibba da ne derlerse desinler. Leylâ Hanım “Evlendiği gün boşanan, babasının vefatından sonra maddi sıkıntılar içinde kıvranan şair kendisiyle ilgili dedikodulara “……ne …
Şub 23
III. Yanık Gül
Kötü bir bahçıvanNasıl titrer de diktiği çiçeklerin üstüneÖbürlerini unutursaBen de yer beğendireyim derkenŞiir denen şu huysuz çiçeğeGözüm görmez olmuş gayrı dünya bahçemi.O telaşla ezdiklerim…(Kimilerini bilerek tabi)Ya şunlar… kurumuş hepsi…(Sonra sulayacaktım!)Ayrık otları sarmış tekmil gözlerimSade ardımdakileri değilÖnümdeki gülleri de yakmışım! Erdal Alova
Şub 23
Arınış
Şehir sahrasında süreğen sıcakKanatır sabrımı keskin bir bıçak Ne bilir melâli, süfli-uygarlıkBu bir gönül işi, ince duyarlık Arşı saran çığlık, sûr’u andırırBir damla, deryayı dalgalandırır Kurşunlanmış gibi sancılanır cânBu bir iç kırılış, bu bir iç buhran Herşey, su üstüne yazılan yazıHüzün ruhumuzun gizli niyazı Âteş ırmağıdır nefsin yunağıBoşalır ansızın his sağanağı Yakar düşünceni âfet bir …
Şub 23
Sûfîler Sûfîsi
Kelâm tarif edemez bu mücerret âyiniYeşil kubbe altında sonsuzluk şehrâyini Ruhumun semâsında ney şöleni bir dönüşUyanıyor içimde Selçuklu’dan kalma düş Revaklar, soylu vavlar, çağa resmeder biziTöremize icazet verir Şems-i Tebrizî Bir buhurdan içinde tütsülenen bileşikMerhamet dilediğim, sığındığım son-eşik Âşkın kutlu âteşi düştü cân ummanımaEy sûfîler sûfîsi, al beni de yanına Kaynar kaynar azalır, yoklaşır, uçar …
Şub 23
Aykırı Çiçek
Bu şehrin sokaklarındaTaşlarında eskidi gençliğimKaldırımlar arasındaAykırı açan çiçektim Geçtim bazen hüzzam makamındanGeçtim dokuz sekiz ağır romanŞimdi sade kahve kıvamındaHerşey eksik herşey tamam Kim bilebilir kimin haliniDil söylemez yüreğin harbiniİç hisseder hakikat sırrınıAğırdan al yargını yar aman Sesimi suya bıraktımNefesimi semayaİçine herşeyi kattımŞarkılar benzer duaya Geçtim bazen hüzzam makamındanGeçtim dokuz sekiz ağır romanŞimdi sade kahve kıvamındaHerşey …
Şub 23
Taş Gemi
Ibiraz yukardantaş etot mu yoksataşetotalır şaşmadangündüzden geceye geceden gündüzeve bütün geleceklereçağırır şimdiden ve el koyarne varsane dökülse küreden güneşi çıkarırken toprakbir de süsler koşturur insanoğlununbir günlük atınısıcak el üfler güneşi karnında köpükleriylebir göl huzurundan tutşupbaşlar yanmayave seslenir yüce dağserintoplar kartalı yılanıyla atlasın omuzlarından gencecik kayalareğildiler bir mermerin önüne koşunuz ak saçlı bulutlardenize yakınbir çakılın kızgın …