Kategori: Türk Şiiri

Çıktığın Geceler

Ba’zan sarı bir çehre-i ru’yâ gibi hissiz.Tenhâ bir ufuktan görünürsün bize sessiz… Çehrenden akan hüzn-i ziyâ, hüzn-i müebbed.Her rûha döker giryeli bir hasret ü gurbet,Bir hasret ü gurbet ki bütün geçmişe âid: Günlerle ölen hâtıralar… her şeyi râkid.Her bir şeyi pür hande yapan mâzî-yi mes’ûd…Bir lâhza sevilmiş, unutulmuş, keder-âlûd,Ru’yâlı kadın gözleri… âsûde semâlar:   Sislerde …

Devamını oku

Günahım işret olsun affeden Allah-ı Ekberdir

Günahım işret olsun affeden Hüdai Ekberdir,Bu halı ta’n eden insan değil bir laet-i şerdir. Biri gizli günah etse olur mu gözleri mahmur,Bilinmez böyle mücrimler neler vardır neler vardır. Kıyamet kopsa da görsek ibadullahı seyretsek,Sukara, zümre-i sofi, müra-i hep beraberdir. Benim bu işretimde kıl kadar hakkul abd yoktur,Şefiül müznibin affettirir emri mukarrerdir. Çekersen bir kadeh bâde, …

Devamını oku

Yana Sızıla

I./ Yontular, hepsi dağılıyorlar. Ağolup dağılıyorlar. Öptüğün an. O yerde; ırmağın denize döküldüğü,bildik bir çiçeğin koparılmadığı, biraçalyanın varlığından habersiz,kuşların kısacık öttükleri veöldükleri, kimsesiz çocukların ırmak–ırmağın sürüklediği akağaçlarıtopladığı ve yonttuğu o kıyı,o kıyıda; yontular, hepsi de ağolup dağılıyorlar, o kıyıda, güneş–güneşin sürüldüğü ve ırmak denizedökülürken kopuk denizcileriniçki şişelerini kırıp uzun,gözalıcı dalgakırana gittiklerio kıyıda, dalgaların durmaksızın vur-vurdukları-bir …

Devamını oku

Ne Var ki Avucunda

ölesiye çalıştın ya da hiç çalışmadınhiçbir sevinç -sevinç ne- hiçbir şey yokşu gecenin ucundave öteki boşluklar ürpertiyor insanıtek başına olmanın dengesine vuruncaevet şimdi ne var bakalım avucunda:dövüş mü, yenilgi mi, bir bulut parçası mıaşkın fotoğrafı olan bir mayıs sonrası mıbir türkü mü, bir asker matarası mıterhis tezkeresi mi, karakol sırası mıbecerikli bir anahtar mı, bir …

Devamını oku

Ârif ol ehl-i dil ol rind-i kalender-meşreb ol

Ârif ol ehl-i dil ol rind-i kalender-meşreb olNe Müselmân-ı kavî ne mülhid-i bî-mezheb ol Akla mağrûr olma Eflâtûn-i vakt olsan eğerBir edîb-i kâmili gördükde tıfl-ı mekteb ol Âf-tâb-ı âlem-ârâ gibi sür hâke yüzünKevkebe basdır cihânı hem yine bî-kevkeb ol Lâ-mekân ol hem mahallinde yerin bekle yineGâh mihr-i âlem-ârâ gâh Mâh-ı Nahşeb ol Âşık ol amma …

Devamını oku

Gazel

Yazanlar peykerim destimde bir peymâne yazmışlarGörüp mest-i mey-i aşk olduğum mestâne yazmışlar Bana teklîf-i zühd etmezdi idrâk olsa zâhiddeYazıklar kim anı âkil beni dîvâne yazmışlar Değildir gözlerinde sâye-i müjgânı uşşâkınHatın resmin beyâz-ı dîde-i giryâne yazmışlar Benim âşık ki rüsvâlıkla tutdu şöhretim şehriYazanlar kıssa-i Mecnûnu hep yâbâne yazmışlar Nice zâhirdir ey Nef’î sözünden dildeki sûzunYazınca nüsha-i …

Devamını oku

Bir bir çıkar ukbada ne derlerse desinler

Gam mı bugün eylerse ahibba beni ta’yiBir bir çıkar ukbada ne derlerse desinler Bu kara yüzüm ağ ola’da rûz-i cezadaŞimdi bana dünyada ne derlerse desinler Farkı nedir alemde bana medh ile zemminSağ olsun ahibba da ne derlerse desinler. Leylâ Hanım “Evlendiği gün boşanan, babasının vefatından sonra maddi sıkıntılar içinde kıvranan şair kendisiyle ilgili dedikodulara “……ne …

Devamını oku

III. Yanık Gül

Kötü bir bahçıvanNasıl titrer de diktiği çiçeklerin üstüneÖbürlerini unutursaBen de yer beğendireyim derkenŞiir denen şu huysuz çiçeğeGözüm görmez olmuş gayrı dünya bahçemi.O telaşla ezdiklerim…(Kimilerini bilerek tabi)Ya şunlar… kurumuş hepsi…(Sonra sulayacaktım!)Ayrık otları sarmış tekmil gözlerimSade ardımdakileri değilÖnümdeki gülleri de yakmışım! Erdal Alova

İyileşme

Sağanak yağmurlar gibi ağlamak istiyorumAğlamadığım bütün ağlayışlarıKokuları ağlamak istiyorumTuzu, ölümü, karanlığıBir çocuk gibi değilAnalar gibi değilKendini yiyen bir kayaYaralı bir çam gibiGövdemi ağlamak istiyorum Erdal Alova

Ben bir mekan-ı nȃsda mihmȃn idüm sana

Ol gün kanı ki gün gibi sûzân idüm sanaOlsan revâne sâve-i bî-cân idüm sana Esrȃr-i kȃinȃta ezel cür’a-dȃn ikenBen hȃnkȃh-i ʻışkda hayrȃn idüm sana Ne gülde reng ü bû var idi ne sabȃda ferBen gülşenünde bülbül-i nȃlȃn idüm sana Sen naz iderdün ehl-i niyȃza Medîne-vȃrBen Ka’be gibi çak-girîban idüm sana Şahum Hayȃliysem ki cihȃn lȃ-mekan …

Devamını oku