senin kadar üzgünüm Sylviaama ben intiharı yağmur gibihep toprağıma düşürüyorumiyi huylu otlarım yeşersinbakire sözüm yırtılsa iyi olurmuşkurumuş kan kokuyor oysa her yerimiçimdeki yırtıkları diktim diye mihep görünmeyen bir kederi söylemişim Sisyphos çölü sevdiah, o bilinmezi bildiren vahaceza umutsuz bir mutluluk olabilir misen dayanamadın mutsuz umutlarabunda bir yanlışlık olabilir miben gördümşahika nasıl bir yanılsamahep tepe üstü…bu …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Sözleri Kuş Kadınlar
“Bunlar güvercin” dedim, “gövdesinin inceliğinden..”“kumru olsa..” dedim, ona baktımbaktım beni dinlemiyorgüvercinler uçtu, sustum Gülten Akın
Şub 23
Kum
KISA ŞİİR / iki Hızlı öpüşlerle lekelenir tenuzun kalır usul öpüşlerin anıları KUM Bana yaşadığı kentin kumunu gönderenbir sevgilim vardıbense merak ederdim hep oranın rüzgarınıuslu mu deli mi sürekli miapansız mı çıkar gökte savururyerden aldığını Paylaştığımız kentler oldu sonrarüzgar usta ben acemiesti geçti bir hışımla geçtikum doldurdu gözlerimi Gülten Akın
Şub 23
Barok
Her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanırSıcağa susuzluğa dayanıklıÜlkesizlik tüm ülkeler sayısınca genişliktirSınırsızlığa sonsuzluğa dayanıklı Özlem değil hayır üzünç değilÖzleme üzünce karşı koymaydıAnsızın ve nedensiz fırlatılıp atılmış daYasasız tüzesiz suçsuzluğa dayanıklı Barok bedenine düşleri ve kuşlarıAynı incelikle yerleştirebilirVivaldi bir uçta Borges ötekiÇılgın kalabalığa sinsi yalnızlığa dayanıklı Her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanır Gülten Akın
Şub 23
Bellek İle Ölüm
KISA ŞİİR / on beş Durur bellek çizmez olurbu bir tehdit midir hayatımızaanımsamak o daha mı bü- yüktür yoksa? BELLEK İLE ÖLÜM Bellek durduğunda unutuş tırmalar kapılarıaynı sözler tekrar yine tekrarkapandır, kısılıp dönülürbeynin içinde ağız söylüyormuş bunu bilmiyordum“hayır” diyormuşum durmadanolumsuzlanan o dar alandançıkıp kurtulmak istiyor-muşum denetle, çöz, boya, sıraya dizsenden mi geçmişti, salınır hayatasözcükler, yalan …
Şub 23
Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası
charles chaplin bir savaşta yitirdim sakalımıçıkmazlığın grev sesi umutlarımı vururkenyendirdim bıyıklarımı papağan kuşkularabiraz elma şekeriyle kazıdım sakalımı lohusa şerbetiyle kazıdım sakalımı yanaklarım paprika lahmacun ister misiniz al işte sana böyle yüze böyle güz demeyin deseniz de sakal yok ya ucundabu güz vermedi tarla seneye bıyık kerimben ettim …
Şub 23
Oğlumu Çok Özlüyorum
“Oğlumu -dedi-Gördüm geliyorum.”Oturdu derin bir nefes aldıSigarasından.“Oğlumu -dedi-Çok özlüyorum.” Acısı anlamsız bir ayıbınBaskı duvarlarınaSığacak gibi değildi.Eğildi uzun uzunEğildi gözlerime-Soğuk sularda susuzBir çift dudak gibi-Kirpikleri gözlerime değdi. “Oğlumu -dedi- görseydinSana çok benzerdi.”Oturduğu yeri incitmiş gibiDoğruldu usulcacık“Üç yıl oldu -dedi-Pencerenin önündeKitap mı okuyordu, türkü müYoksa bir kitabı türkü gibi mi…Camlarda canhıraş bir ölüm ıslığı…O kuğu boynundan kanlı …
Şub 23
Bu Kırlangıçlar Gitmemiş Miydi?
Giden gelen yok. Bir titreşimdir bu.Duragan fulyanın üstünde arıBir diyapozon gibi titremekte. KırlangıçTarihsizdir. Belleğim sarsılıp duruyor denizde.Martı bir uçta kanat, bir uçta ses.Ya sabah, ya öğle. Gemici ve bulut,Güneş ve yağmur kıl payı bir dengede.Dolu bir boşluğu doldurup boşaltmak işimiz.Ölülerle, gecelerle, sümbüllerle. Melih Cevdet Anday