Kategori: Türk Şiiri

Nutk-i Şerif

Bu aşk bir bahr-i ummândır buna hadd ü kenâr olmazDelîlim sırr-ı Kur’ân’dır bunu bilende âr olmaz Süre geldik ezelîden pîrim Muhammed Alî’denŞerâb-ı lâ-yezâlîden içenlerde humâr olmaz Eğer âşık isen yâre sakın aldanma ağyâreDüş İbrâhîm gibi nâre bu gülşende yanâr olmaz Kıyamazsan bâş ü câna uzak dur girme meydânaBu meydânda nice başlar kesilir hiç sorar olmaz …

Devamını oku

Çöl

Yağmur oldum, paranoyak oldumCanım sıkıldı, bir votka içtimDeniz kıyılarında ağlama noktalarını ben seçtimHiç değmedi gözlerim yaşlarına Sabahı polis korkusuyla aydımDurdum yaslandım bir iş ilânınaBin kere evlendim ben bu Hayat’laBir kere adam gibi boşanamadım Telef oldum, uzun bir şiirdeBaktım hiçbir naneye yaramıyorYaranamıyor gönlüm bu sularaDeniz eskisi bir göl oldum Adım ummandan uzak… belki çöl oldum Ahmet …

Devamını oku

Buradan Bakınca Gökyüzü

(I) az şey değil bir kızı bir babadan çekip almakbir konup bir havalanmış diye tam tepesinden gökyüzüşarkıya tam başlamışken, uzaktan, ama çok uzaktankanat çırpar gibi geçerken bir ölünün düşürdüğü çığlıksakin bir liman arıyor herkes, yeter ki terlemesin diyebir el bir avuçta, geriye doğru yazılmış mektupları anarakyani ölsek te yaşıyoruz, bir bu üstesinden gelemediğimizbir de karıştırmadan …

Devamını oku

Elemim Bir Yüreğin Kârı Değil

Hakkın Sesleri / Âyet Meâli (Neml, 52)“İşte sana, onların kendi yolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurtları!..” (Kur’an, Neml, 52) Geçenler varsa İslâm’ın şu çiğnenmiş diyârından;Şu yüz binlerce yurdun kanlı, zâirsiz mezârından;Yürekler parçalar bir nevha dinler reh-güzârından.Bu mâtem, kim bilir, kaç münkesir kalbin gubârındanHurûş etmekte, son ümmîdinin son inkisârından? Evet, son inkisârından ki yoktur cebrin imkânı:Batıp gitmiş nazarlar …

Devamını oku

Önce Ölür Babalar

Hayat müşterek değildir, müsriftirÖnce erkekleri harcar hayatKombiler, benzinler ve ekstreler yoluylaPatronların evdeki üç çocuğu umursamazlığıylaBir işçinin yerin en az beş kilometre altındaFeci şekilde can vermesiyle ilgilenmeyen işletmecileriyle, sigortasızÇılgın ev partilerinin, lohusaların ve evde kalmışların ıstırabıylaOklar ve mızraklar hayat babalarıKöylere, toplantı masalarına, dağlara Önce ölür babalarÇünkü yalnız çeneleri vardırKoynuna cüzdanlarını alan kadınlarınMemleketini bir kez görmek isteyen …

Devamını oku

En Zoru

  insani yardım görevlisi olarak çalışırken                         bir ABD bombardımanı sırasında                         iki bacağını kaybeden ve hasta yatağında                         kelle avcıları tarafından …

Devamını oku

Karıma

Sofalar seninle serinOdalar seninle ferahGünüm sevinçle uzunYatağında kalktığım sabah Elmanın yarısı sen yarısı benGünümüz gecemiz evimiz barkımız birMutluluk bir çimendir bastığın yerde biterYalnızlık gittiğin yoldan gelir Oktay Rifat

Göztepe Gazeli

Bir hayli yıldır açtığı yok gonca-î gülünFeryâd-ı gelmez oldu bu gülşende bülbülün Mecrâsı sênkzâre dönen cûylar gibiVâdî-i uzletinde hamûşuz tevekkülün Varsın hurûş-i kahrına had bilmesün felekYoktur hudûdu bizdeki sabr ü tahammülün Dünyâ biter o yerde ki mağlûb olur hayâlTemdîd-i ömre kudreti kalmaz tahayyülün Ey bî-vefâ Kemâl’e şemîm-î vefâ yeterBir hayli mısraında kalan bûy-i kâkülün Yahya …

Devamını oku

Tahattur

Bir Acem bahçesi, bir seccâde,Dolduran havzı ateşten bâde…Ne kadar gamlı bu akşam vakti…Bakışın benzemiyor mu’tade. Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar,Dalmış üstündeki kuşlar yâda;Bize bir zevk-i tahattur kaldıBu sönen, gölgelenen dünyâda! Ahmet Haşim

Eski Bir Sokaktan Geçerken Akşamüstü

Hiç uğramaz oldum, unuttun eski sokağınıtaş duvara güzelleyen sarmaşığıve seni emziren ahşap evinizi, ne çabuk! Bir sitem bir gönül alma değil bu, alınmabeni anla, işte hâlâ bir çocuk geziniyor içimdedüşe kalka, yara bere içinde dizleri. Bilemem, belki de gelip geçiyorsundureski sokağından sektire sektire anılarıve hüzünleniyorsundur göremeyinceyerinde yeller esen adın kazılı ağacı. Geçersen uğra çay demlerim, …

Devamını oku