1. /Gelirlerse evimde kitaplarımaşkımı suluyorum arada bir.Evcil saksılarda küpeçiçeklerikıyıcığına güneş düşse sevinir. Ahşap evlerin asma kilitlerive pazen donlar asılı balkonlarave demir ve bilek ve de demirli bileksürgünler ormanında bir budala. Beni mi tutukladılarneden mi tutukladılar köprünün öte yanı güneş… 2. /Didingen bir arıyı söylemekövgüler düzmek peteğin düzenineya da durup dururken mimlenmekengellemek güzele geçitlerde ben seni …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
kalbiyle söyleşen
dağ köyünde körbağırsak sancısakonur karnın ağrıyan yanınaalev gibi tuğlalar/ Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız.Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarıBir dehliz kadar karanlıktır bazılarıKonuşurlarİsterlerSusarlarDinlememişseniz nice yıl kalbiniziEv meslek iş para geçim diyerekDüşünün şimdi bir deŞehirlerde kasaba ve köylerdeBaşını eğmiş kalbiyle söyleşen bir kişi olduğunuzu Cahit Zarifoğlu
Şub 23
Tabut
Tahtadan yapılmış bir uzun kutu;Baş tarafı geniş, ayak ucu dar.Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu,Yarın kendileri dolduracaklar. Her yandan küçülen bir oda gibi,Duvarlar yanaşmış, tavan alçalmış.Sanki bir taş bebek kutuda gibi,Hayalim, içinde uzanmış kalmış. Cılız vücuduma tam görünse de,İçim, bu dar yere sığılmaz diyor.Geride kalanlar hep dövünse de,İnsan birer birer yine giriyor. Ölenler yeniden doğarmış; …
Şub 23
Örümcek Ağı
Duvara, bir titiz örümcek gibi,İnce dertlerimle işledim bir ağ.Ruhum gün boyunca sönecek gibi,Şimdiden ediyor hayata veda. Kalbim, yırtılıyor her nefesinde,Kulağım, ruhumun kanat sesinde;Eserim duvarın bir köşesinde;Çıkamaz göğsümden başka bir seda… Necip Fazıl Kısakürek
Şub 23
Herkes bu meydana bir zafer için gelir; ben ise sade sana yenilmek için geldim.
Koruluğun başbaşa, düşünceli ve dilsiz ağaçlan arasında her zaman bir kız dolaşır. Yeni sürmüş bir dal gibi incecik vücudunu vakit vakit buraya atan, bilinmez hangi yürek dağıdır. Rüzgârlı havalarda kendi gönlü gibi karmakarışık olan ağaçlar, durgun geceler bir meşveret fısıltısı ile, sanki onunla içten içe konuşurlar. ** Kızcağız gene bilmez ki, bu ele avuca gelmez …
Şub 23
Bekleme Hattı
I. Neden gücenmiyorum beni sevmeyenlereBenim de bazı şairleri sevmemyıllar aldı. biliyorum, insan bazen yıllar sonra tanırbazı akrabalarını biliyorum, sevmek için yitmemi bekliyor bazılarıgözlerini kaçırıyorlar şiirlerimdenuzağımda duruyor yakınlıklarıYollarına çıkmam sanıyorlar, bir günKendileriyle karşılaşmaya gittikleri bir kavşaktabekliyor yaprağını dökmemiş kelimelerimelinden tutmak için zamanla birbirine benzeyen yalnızlıkları Nasıl herkes hayatında bir büyük gün beklerse,şairler de başkalarının gününe bağlar …
Şub 23
Çiçek kokan ağzı
yel ile koşuda birinci seçilmiş rüzgârböyle dedi deniz kıyısındaki nar ağacıdenizden konuşuyoruz gölgesindekoya giren uykulu denizden gül ile koşuda sonuncu olmuş sümbülböyle dedi terastaki gecesefasıgülüyoruz, bir kuş sesi bize katılıyorbir kırlangıç çok alçaktan uçuyor dedim ki nar ağacına, gecesefasınagüzeldir nisan yağmuru üstümüzebaşımıza yağınca, sığırcıklarınansızın inişi gibi ovaya güzeldir bir sevgilinin çiçek kokan ağzıyağmurda eğilirken yalın …
Şub 23
Ölüm ve papatyalar
kim biliyordu papatyaları çoksevdiğimi? bi dolu papatyagetirdiler hastanedeki odamataşıdılar göğü, kırı, ırmaklarıserçe sürülerini böylece iyilik, hep odur mavi aydınlığıdenizin, duraksar düşünürümbir salyangozun ömrünü bilekimselerin umurunda olmasa da ölünce papatyaları göremem,ah o kavakları, o kavaklarıhep onlardır acımı dindirenyuvarlanan yıldızlar, takımyıldızıodamdadır geldi, geldi işte yokluyor Parsah papatyalar, papatyalar Ahmet Ada
Şub 23
Ölüm
yavaş yavaş yaklaşıyorum ölümePars, apartman boşluklarında, arasokaklarda bekliyor beni paslı orağıyla,sessizce götürecek ben yoksulu Pars, usulca götürecek ben yoksulu,fitili kısık lambaya dönecek gözlerim,kavaklara bakacağım, hiçbir şey gelmeyecekelimden, aşmaktan başka eşiği bir ağaç altı mı olur, deniz kıyısı mı,bir odada tüy gibi uykuda mı,kim bilir ne zaman gelecekdağınık masamın başına? Ahmet Ada
Şub 23
Berfo Ana’nın Ağıdı
Başımı taşların üzerine koydum…Komşular: ‘Yapma Berfo kuşlar senin gözünü çıkarır’ dedi.Kapıyı bacayı açık bıraktım… Evladım gelir dedim.Senin oğlun kaçtı, diyorlar. Oğlum nereye kaçabilir?Ben oturup kime derdimi anlatacağım ana can?Yüzüğün benim parmağımda Cemil can. Yüzüğünü parmağıma taktım.Gözlerini, ellerini ayaklarını bağladılar, yolunu mu şaşırdın da gelemedin?Ben öldüm… ama senin için dirildim. Kenan Evren senin için tekrar dirildim.Cemil …