Kategori: Türk Şiiri

Güvercinleri Sevindirin

her sabahuyandığımda,gördüğüm düşü hayra yorarımaçmasına açarım dagöğsümün altın kafesinikorkarımya bu gecegüvercinleryüreğimden başka bir ülkeyegöç etmişlerse. çünkü, ben ilyashasköy’lü – kör ilyas,şu koca istanbul şehrindeyenicami önündesanki dünyanın bütün                açlarınıdoyuruyormuş gibigururlanan bir sevinçledarı satarımsavrulması için güvercinlere. Behçet Aysan

Sivas Acısı

Ben tanırımBu bulut bizim oranın bulutuHemşeriyiz ne de olsaBenim için kalkmış ta Sivas’tan gelmişYurdumun bulutuBaşımın üstünde yeri var Ben bilirimBu rüzgar bizim oranın rüzgarıHemşerimiz ne de olsaBenim için kopup gelmiş yayladanYurdumun rüzgarıKurutsun diye akan kanlarımı Ben anlarımBu acı bizim ora işi, hançer acısıBir ülkedeniz ne de olsaAynı dili konuşsak daAnlamayız birbirimiziHançerin nakışıTanıdım acısından, Sivas işi …

Devamını oku

Telgrafhane

UyumayacaksınMemleketinin haliSeni seslerle uyandıracakOturup yazacaksınÇünkü sen artık o sen değilsinSen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisinDurmadan sesler alacakSesler vereceksinUyuyamayacaksınDüzelmeden memleketin haliDüzelmeden dünyanın haliGözüne uyku giremez ki…UyumayacaksınBir sis çanı gibi gecenin içindeTa gün ışıyıncaya kadarVakur metin sadeÇalacaksın. 1952 Melih Cevdet Anday

Sis

Özenle boyadım ipliğini sevginin,Gidip de bulamamanın incinmiş rengine.Sisi gümüş bir rüzgârla tepelerden eğirdim,Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını,Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim.Ölümü tastamam ezberledim de geldim,Dilimde bu buruk türkü tadıylaBilmem ki buradan nereye giderim. Sonunda kendime bir top yangın edindim,Soluğumla besledim dudağımın ucunda.Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda,Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleriYanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla.Koştum, durmadan …

Devamını oku

Bana Böyle Bağırma

Başka bir çocuk,bir büyüğüne söyledi:“Bana böyle bağırma,yoksa sesinden bıkarım” Olgun Arun (yaş 7)

Ayastefanos Ufuklarında…

-Bir Hatıraya- -Genç adam… Ne için gamlısın sen yine?Elemli gölgeler sinmiş hep çehrene…Bir uzak hayali yaşıyor gibisin,Hasta bir hicranla titriyor bak sesin. Ne için, ya ruhun ağlıyor derinden…Yıldızlı geceler mi dolar oraya,Yoksa nazlı ayın gümüşlü kalbinden,Sihirli nağmeler… mi akar ruhuna. Bu kalbin melâli nedir söyle gel!Ölmesin, ruhunda süslenen o emelSamimi kalplere söylenen kederler,Bulutlara eştir: sönerler, …

Devamını oku

Suçluluk Duygusu

Böyle uzun yaşamak iyi deSık sıkBir suçluluk duygusu uyanıyor içimdeHalit Asım gibi hemen usuma gelenTürküsü yarıda kesilenGenç şairlerinYıllarınıYıllarını mı çaldımYoksa ben. Arif Damar

Fesleğenler

bir gün girit’e geri döndüm. tam üç uzun yıl geçti, denizorda her gün köpürürdü. ve yaşlı bir kadın her gün ağlardı hiç dönmeyecek olan       bir balıkçı teknesini bekler gibi                                   aynı kıyıda. çakıl taşlarıylarengarenk, kırmızı mendil ve usul …

Devamını oku

Sesler ve küller

orada duruyorsun, fırtınalar tanığımdırterkedilmişbeyaz ve nazlı, yorgun bir hallacın            attığı                yünler                    gibidokunaklı. git diyorlar gidiyorsunkal diyorlar ne bir sesne bir şarkı. ey saçlarına ak kuşlar üşüştürenyüzünü peçesine saklamış ayın altındaçam dalına asılan gümüşgölgesi göle …

Devamını oku

Konyak, Kitap ve Kahve

Tenha bir eylül bahçesindeBir bardak konyak, kitap ve kahveOtururken dalmış kendi kendime,Güz rüzgârı geçiyor kitabımın içindenOt kokan nefesiyle. Hızla çevirerek sayfalarınıSavuruyor bütün harfleriGözlerimin önünde,Koparıp kimbilir hangi sözlerdenİrili ufaklı belki binlerce. Telâşla kapatıyorum kapağını kitabınBastırıp üstüne elimle.Bakıyorum herşey yerliyerinde;Tenha bir eylül bahçesindeBir bardak konyak, kitap ve kahve. Metin Altıok