Cihânda ‘âşık-ı mecrûha sanma râhat olurNeler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur Ölünce dermeni kalsun çıkarmanız dildenTahammül eyleyemem ol da bir cerâhat olur Le’îme renciş-i hatır verir kerem etmekMukayyed olmasun erbâb-ı dil ki zahmet olur Zamânede yine bir berk-i ‘îş girmez eleFelek müsâ’ade itmez ne bî-mürüvvet olur Yakında kûy-ı harâbâta uğradım YahyâNe hûb cây-ı safâ …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Sun sâgarı sâkî bana mestâne disünler
Sun sâgarı sâkî bana mestâne disünlerUslanmadı gitdi gör o dîvâne disünler Peymânesini her kişi doldurmada burdaŞimden gerü bu meclise mey-hâne disünler Dil hânesini yık koma taş üstüne bir taşSen yap anı iller ana vîrâne disünler Gönlünde senin gayrü sivâ sûreti n’eylerLâyık mu bu kim Kâ’be’ye büt-hâne disünler Yahyâ’nın olup sözleri hep sırr-ı mahabbetYârân işidüb söyleme …
Şub 23
Hafif Yaralama
Atlar vurulduğu vakit yoldaki akislerineAyaklarını ver; kendiminkilerin üzerinde duramıyorumAllahım kalbimin kırıklarını alYa da kalbimiKan tutuyor boğuluyorumDünyadan hıncımı alamadımMurat değil kastettiğimBaşka bir şeyKader yazıldığı gibi okunmaz lügatimizdeNasıl seslensem, ne desem bilemiyorumİmgeler kurban istiyorYüzümü bahara dönüyorum olmuyorBu öfke hep ondan mı yoksaBiliyorum sanıyorum her seferindeÇaresiz bir hastalığın uykusu gibiHiç fatiha bilenin olmadığı bir yerde ölmek gibi bir …
Şub 23
Babama
babam tadı damağımda baldıo sabah kalkamadıpeteklerden akıttın zehrini tanrımgözlerimde ölüm ağırlığıannemin yangınına koştumdeli rüzgar gibi dolanıyor annemin sesitaş duvarlar sarsıldıaltındağda kerpiç evler yıkıldıölüm bu kadar kötü mü babaçocuğun sağı solu belli olur muaklım sabah vereceği iki bucuk liradakomşu kızı neclayasucuklu tost alacaktımayakkabı sözü de vardıben erkek kızıma ayakkabı alacağımbiliyor musun babaerkek kızın avuç açmadıbabam tadı …
Şub 23
Böyle Başlar Sevişmek
öncegözlerimi öptünsonragözlerinin takıldığı tüm noktaları Süheyla Taşçıer
Şub 23
Çığlık
Önce düğmelerimi çözüyorsun,sonraokşuyorsun. Ağız dolusu öpüyorsunsonragöğüslerim avuçlarındauç veriyor. Sensoluk soluğa, Bençığlık çığlığa. Süheyla Taşçıer
Şub 23
Ada
Kördüğüm olmuş misinayı çözüyor -sıradanbir el çabukluğu onun için- ağzında sigara, gülümsüyor gibiküçük çakısıyla yem kesecek birazdan ölü ahtapottan.-Saat kaç, diyor -üç buçuk…Hasır sepetin kenarlarına tutuşturulmuş yüzlerce iğnede gözüm.-Nasıl karışmıyorlar birbirlerine, diyorumahtapot gibi, konuşmuyor. Ellerinde havlularla bir düğün alayı geçti az önce.Evin yamacındaki dağdaydım, bütün otlar yanmaya hazır sararmışyüzleriyle. Kısık zil sesleri geliyordu uzaktan ve …
Şub 23
Yaşamak Bundan Sonra
Yaşamak bundan sonra, katlanılmaz eziyet!Bir ey istemiyorum artık ne zevk, ne para,Kaybolmuş baharıma beni götür, hâtıra,Hâfızam avut beni, beni kurtar ey şiir! Yaşamak bundan sonra, katlanılmaz eziyet.Bir şey istemiyorum, ne teselli, ne umut:Hareket edeceğiz!.. Kalbim dünyayı unut,Dağlar, taşlar, elveda; gün, hakkını helâl et! 1940 Ziya Osman Saba Bu şiir 15 Şubat 1940’ta Sevet-i Fünun’da “Yaşamak …
Şub 23
Yalnız
Kalbim, seninle bir gün yalnız kalacağız,Şu daha birkaç yıllık mihnetin sonundaBir dere kenarında, çimenler koynunda,Seninle hayallere, yalnız dalacağız. Kalbim, sen çocuk kaldın, tanımadın kini,Memnun olacağım senden bir baba kadar.Derken, ürperecek bir rüzgârla kavaklar,– Seher! Dinleyeceğiz, sonsuz musikisini… 1939 Ziya Osman SabaCümlemiz / Can Yayınları
Şub 23
Gün Gelir
Gün gelir, hatırlamak bile bir acı olur.Gençlik aşkı, sevinci, daha dünkü ümidi…Yumruklasan göğsünü bir boş yankı duyulur. Gün gelir, en gür çeşmeler damla damla kurur.Bakarsın, bir yazın ağaçlarında şimdiÜç-beş kuru yaprak çırpınır durur. Ziya Osman Saba