Kategori: Türk Şiiri

Kaç, Kurtul Benden

beni mutfak sandalyesine bağlıyorsunsesi tanrılardan çalıp sana getirmem için dışardan martıların seslerini yakalıyorumsadece sen, ben, bugün var. sadece sen, ben, bugün vardı. benyapacak daha iyi bir şeyim olmadığı için yaşlanıyorumbugün, herkesin orospusuve sen, şiir sevmiyorsun çıplak baldırımın üzerinde kırmızı kayışmesela ben senin yalnızlığını sevecekmişim şimdi kışmezarların üzerinden soğuk rüzgârlar esiyor gözlerin yaşlı bir tren gibi yavaşlarkenyakalıyorum …

Devamını oku

Han Duvarları

-Osmanzade Hamdi Bey’e-     Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,    Bir dakika araba yerinde durakladı.    Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,        Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar…        Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,        Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya.        İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk …

Devamını oku

Akşam

Yüzünde elleri sonsuz denizinGömelim yüreğe dediğim durumSaçların en derin bir gökyüzüdürVaramaz ellerin merdivenleri Her an bir güvercin çırpınır dururKalb atışlarında ve gözlerindeBir sırdır içinde evler annelerÇocuklar başında bir yeşil çelenk Göklerden bir haber gibidir umutGörünmez bir yerde saklanmış mahcupSu gibi içtiğin çok zor son on yılSadakat anıtı bir sonbahardır Duygu ve sabırdan bir deri giydinKuşandın …

Devamını oku

Kim Bilir

İlk yağmur damlası düştüKuru yapraklarına güzün.Ardında kış kıyamet,Dert, hüzün. Alınyazısı hepsi…. Kısmet….Ha yazı, ha kışı geceyle gündüzün,Kim bilir kaç günü kaldıÖmrümüzün? Ziya Osman Saba

Ölmek Konusunda

Ha üç gün önce, ha beş gün sonra.Geldiğin gibi gidişin.Nereye gittiyse anan, baban,Peşinden kardeşin. Bir yaprak dökümüdür dört yandan.Bir dostun, seninle ağlamış gülmüş,Bir sabah gazeteyi açarsın ki:Ölmüş! Daha dün gibidir hepsi.Evlendiğin gün çekilmiş resim.Mesutsun bak, çoluk çocuğunla.Geçti kaç mevsim… Gençtin, dinçtin… hepsi bir zamanlar.Nerende şimdi ağrın, sızın?Yatakta mı, yavaş yavaşYa sokakta ansızın? Birkaç bahar, bir …

Devamını oku

Bir kez gönül yıkdunısa bu kıldugun namâz degül

Bir kez gönül yıkdunısa bu kıldugun namâz degülYitmiş iki millet dahı elin yüzin yumaz degül Erenler gelüp geçdiler dünyâyı koyup göçdilerHavâya agup uçdılar bular hümâdur kaz degül Cân odur kim Hak’a ire ayak odur yola gireEr oldur alçakda tura yüksekden bakan göz degül Münkir ile müdde’îyi sayma buçuga koyanıGit ahûra tak buları her kim (ki) …

Devamını oku

Ne varsa harap bir kalpde var

Gönlün varsa gönül kabesini tavaf et. Anlam kabesi, gönüldür; nediye toprak sanıyorsun onu? Tanrı, sılret Kabe’sini tavaf etmeyi, onun vasıtasiyle bir gönül elealasın diye buyurmuştur. Bir gönül incittin mi bin kez yaya gitsen de Kabe’yi tavafetsenTanrı kabul etmez. Malını-mülkünü ver de bir gönül al; al da o gönül, mezarda, okapkara gecede ışık versin sana. Tanrı …

Devamını oku

İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir

İlim ilim bilmektirİlim kendin bilmektirSen kendini bilmezsinYa nice okumaktır Okumaktan mani neKişi Hakk’ı bilmektirÇün okudun bilmezsinHa bir kuru emektir Okudum bildim demeÇok taat kıldım demeEri Hak bilmez isenAbes yere gelmektir Dört kitabın manisiBellidir bir elifteSen elif dersin hocaManisi ne demektir Yunus Emre der hocaGerekse var bin haccaHepisinden iyiceBir gönüle girmektir Yunus Emre

Dokuzuncu Sonnet

Yağmur yağıyor, kış yağmuru şakır şakırGecekondumuz birkaç yerinden yine damlıyor.Üstümüz eski püskü, tel dolap tamtakırUmutsuzluk aç karga sesleriyle bizi selamlıyor. Pusmuş kilimin üstünde altın gözlü sarmanBir huzur müziği üflemede mırıltıları.Gürültüler kopmada evin ardında zaman zamanDağı çökertmekte üstümüze yağmur suları. İçiyoruz Şerife’nin yorgun eliyle koyduğu çayıIsınıyoruz, peri padişahının sarayıBizim gecekonduyla hemen yer değiştiriyor. Tepe koptu dayandı …

Devamını oku

Cihânda Aşık-ı Mecrûha Sanma Râhat Olur

Cihânda ‘âşık-ı mecrûha sanma râhat olurNeler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur Ölünce dermeni kalsun çıkarmanız dildenTahammül eyleyemem ol da bir cerâhat olur Le’îme renciş-i hatır verir kerem etmekMukayyed olmasun erbâb-ı dil ki zahmet olur Zamânede yine bir berk-i ‘îş girmez eleFelek müsâ’ade itmez ne bî-mürüvvet olur Yakında kûy-ı harâbâta uğradım YahyâNe hûb cây-ı safâ …

Devamını oku