Kategori: Türk Şiiri

Vakit Sarı Tunç Kara Demir

İnsanın delikanlılığı üzerine konuşalım Parmağıyla bir zincir sallayarak geçiyor önümüzden  Bu bir müzik  De ki balyozlanan kaburgalar İşkence odaları hayır diyorum ki  Kulağımızı dayadık mı kumluklarına  Kadırga kırıkları deniz dibi fısıltıları Elbette bu suçları  Bu suçları  Bakın nasıl utanıyorlar  İnsanlık bizde kalsın fakat Allah  Onları sorguya çekecek  Bir zebani düşünemeyiz daha  Dünyaya ait beş duyumuzla  …

Devamını oku

Kar Kar

Farı, kalbim, farı daKapına yığılacak karlarıKürüyeme! Ben senin necinim, kalbimKulun, kölen, müneccimİşlerin, açmazlar – – koş aç, koş aç! Rafında kapkacak, torbada unAl bir lenger karDeve hamurunu kendine kendin! Yokum ben, bıktım, gerçek bıktımKapan derdinle içerdeAcılar mı anılar mı kar kar. Behçet Necatigil

Medüza

Naci’ye Derin, sessiz, iyi, böyleceGüz, ölülerini bırakan kuşlarYer kalmadı acıya ülkemizdeDerin, sessiz, iyi böyleceGün ortası alacakaranlık bakışlar Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimizBiz o renksiz, o yalnız, o sürgün medüzalarAşar söylediklerimizi çeker giderizÜlkemiz, toprağımız, her şeyimizKıyısında camların bozbulanık rakılar Çizeriz yeryüzünü kaygısız ayaklarlaYüzümüzdür bir yağmur ağırlığınca düşerSonra pek anlamadan içkiler ne çabuk biterNe kadar konuşursak o …

Devamını oku

Divan Şiirinde Güneş

Kıyâmet günine benzer o meh-rûda mehâbet varTemâşâ-yı cemâline ne tâkât var ne kudret var Taşlıcalı Yahya Ol kâmet üzre ol hurşîd sûretKıyâmet güni gibi pür-harâret Mesîhî Ol büt-i sîmîni gördüm sînesi billûr imişGün gibi başdan ayaga bir musavver nûr imiş Üsküblü İshak Çelebi Subh-dem yaturken ol meh üstüme geldi didiÜstüne gelmiş güneş sen dahı uyanmaz …

Devamını oku

Sözün Acıydı

Sözün acıydı, yolun dolambaçlı…Yedi uzun yıl geçerekYedi yıl dolaştın durdun… İçimden bir his şöyle diyor:Ayrıl arkadaşlarından istasyondaSabahleyin git kenteİliklenmiş ceketinleBir dam araVe bir arkadaşın çalarsa kapınıAç! Haaa…Açma…Yine de ört hislerini Rastlarsan ana babanaİstanbul´da ya da başka bir yerdeYürü git yabancı gibiYok ol köşedeTanıma!Sana armağanları olan şapkayla gizle yüzünüGöster! Aaah! Gösterme, gösterme yüzünüYine de gizle, ört …

Devamını oku

Ben Böyle Olmamalıydım

Ben, böyle olmamalıydımİsmini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma.İçime bir ateş düşmeliydiAyaklarımın feri kesilmeliydi.Kendimden geçmeliydim sonra…Adını sayıklamalıydım, adımı unuttuğumdaAma bunu kimse duymamalıydı,Seni, mahşere kadar saklamalıydım.Ben böyle olmamalıydımNisan akşamlarını ıslatırken yağmurBahar, şarkılarını söylerken karanlığaÇalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.Ayak sesleri gelmeliydi uzaktanBen hep sana yormalıydım.Gece yıldızlarını serpince göğeSeni görmek için uyumalıydım.Şarkılar kime söylenirse söylensinSana diye dinlemeliydim.Türküler dolmalıydı odama,Ben …

Devamını oku

Tanrı’ya Mektup

1.Birazdan göğü dolduracakbulutları gördüm de Tanrımsenin gizli gizli şiiryazdığını anladım 2.Seni düşündüğümde bazenüzülüyorum Tanrım,kediler, kuşlar, bulutlarağaçlar, kırlar, balıklar,kızlar, oğlanlar, çocuklar,yalnızca onların olsaydın da,şu büyük insanlığınTanrısı olmasaydın! 3.İç savaşta önceTanrı öldürülürsonra içimizdekiiyi insanlar 4.Tanrım ne çokağacın var burada,ve ne çok insanvar ‘şu dünyadabir dikili ağacımbile yok’ diyen Bir ağaç dahayaratırsan, İnsanAğacı olsun, lütfen! 5.Bağışla beni Tanrımşu …

Devamını oku

Bir Kıyı Kahvesinde

Gün ağmıştı. Adaçaylarımızı söylemiş miydik?Üç kişi bir köşede oturmuş ağ yamıyordu.Kimimiz aznif oynuyor, cıgara üstüne cıgarayakıyordu kimimiz. Sanki dünya durmuştuöyle dalmış gitmiştik. Kendi kendimizdik.Bir sürü kırlangıç dışarda camlara vuruyordu.Birden bir ses, yüzüne karışmış bıyıkları,-Deniz çekildi, dedi. Hepimize tutupdenizde gezdirdiği gözlerini. Büyükbir boşluk bırakıp sonra da arkasındaKalktı. Biz işte o zaman gördük onuve çekilen denizi. O …

Devamını oku

Yavaş Yavaş Geçtim Kalabalıkların Arasından

Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasındanbir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçengeçtiği yeriyavaş yavaş çıktım içimden.Dokundumyavaş yavaş acıya, kuvarsa, şiireyavaş yavaş tarttım suyu,anladım nedir ağırlıkkokularcoğrafya.Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzeninigördüm sessizliğin dümdüzlüğünügördüm yinelemedi gördüğüm hiçbir şeyböyle yavaş yavaş geçtim insandan insanainsanlaştırdım yavaş yavaş dışımıböyle karıştım kalabalıklarakalabalıklaştım böylece.. İlhan Berk

Eğreltiotu

Hoşça kal, dedi, eğreltiotu, hoşça kal! İlhan Berk