Kategori: Türk Şiiri

Bir Saadet

Ne bir kelime konuştuk, Ne işaret çektik birbirimize, Fakat gerçektir seviştiğimiz Vapur kalkıncaya dek, Gözgöze gelmekle sade. Bir saadet gibi hatırlıyorum, Yasemin kokusu ondan, Teneffüsü benden, Bir yaz akşamı, Kandilli iskelesinde! Cahit Sıtkı Tarancı

Yanlış Bilmesinler Beni

Bahçem ağaçlardan, çiçeklerdendir. Evim taştan yapılmış. Annem kardeşim gibi severim Ağaçları, taşları, çiçekleri. Hepsine dair hâtıralarım var, Kimi acı kimi tatlı hâtıralar. Bu ağaç servi olmadan, Bu taşa kitâbem yazılmadan, Bu çiçek kabrime çelenk diye getirilmeden, Söyleseniz beni onlara kuşlar, Yanlış bilmesinler beni. Cahit Sıtkı Tarancı

Bir Aşk Hatırası

Yalnız o yaşta âşıklara mahsus Şeffaf mı şeffaf yaz akşamlarında, Çok zaman kaçamak buluştuğumuz, Gün görmüş, emektar çamlar altında. Neydi o rüzgâr ılgıt ılgıt esen? Neydin güzelim, ne türlü dilberdin! Hani ya bir gülüşünle istesen, Dünyayı gözümden azâdederdin. Sevdalı kolumun çizdiği kavis, Sararken her sefer ince belinden, Sanırdım kavsikuzahlarla ikiz, İkiz çıkmıştır o Tanrı elinden. …

Devamını oku

Sulh Bir Hatıra Oldu

Böyle mi gelecektin Eylûl? Farkında mısın, Ne başka bir sonbahara verdin bahçemizi.Neler savrulmadı bilsen yapraklardan evvel! Bu sefer ne olduysa biz insanlara oldu. Daha doymamıştık son yemişlerine yazın: Kuşlardı, çiçeklerdi besleyen neşemizi. Gün sakindi, gece yıldızlı, yaşamak güzel!Geçen yaz mevsimiyle sulh bir hatıra oldu. Cahit Sıtkı Tarancı

6000. Paylaşım

Aşk Şiiri Bu bedeni ben taşıyacağım yıllar yılıSen arkamdan geleceksin..Ben yorgun düşeceğim aşkdanKalbimi sen yükleneceksin… Aynur Şakman Çağrı Dergisi / Sayı 20 / Ağustos 1959

Bir Yabanînane

Iğdır’da büyümeyi bırakmış Kardeş bir yabanînane düşünüyordu. Aynı arz dairesinde New-York, San Fransisco, Çin ve Japonya vardı. Hepsi de gayet yakınlarındaymış gibi Iğdır’dakini görüyorlardı. Çin’de birtakım yabanînaneler vardı ki Iğdır’dakini düşünerek büyüyorlardı. Sonra nehirler vardı dünyada steplere doğru akmak isterlerdi Dünya son derece büyüktü, nerde başlar, nerde biter, bilinmezdi Ama bu mühim değildi, Öyle topraklar …

Devamını oku

Yaz Kalbiyle Gelir

Yaz kalbiyle gelir aramıza. Çocukça bir nazla hızlanan suskun ve acemidudaklara.. Yağmuru ve bulutu tutar, gölü efsunlar, soğuk bir bahçe tadı bırakır gözlerin kilitlendiği bîçare dakikalara.. O kalp üşüten haz, her sabah rûha değen netameli sıyrık; ürpertir dili ve dilin içinde yırtılan kasveti.. Bütün gece bir mahzen sızısıyla mayalanan niyâz! Yolar sıcağın esmer tenini; tan …

Devamını oku

Kırkikindiler

“Bu sarı, tok tütünü senin için ayırdım: senin için soydum domatesin kabuğunu, senin için dildim, tuzladım.” “Senin için perdaha çektim içimdeki hayvanı; gövdemi yaya, burguya aldım senin için. Bu koku, bu kor, bu gemsiz istek senin açlığın için.” “Toprak suya doydu bu yıl, ben sana daha doyamadım,” diye sürdürüyor kadın, içinden. “Yüzündeki gururlu umutsuzlukla içimdeki …

Devamını oku

Dalgıç

Giyindim. Yittiğim bilmezler. Görünmem dibe indim, yeşil düşler yosunlar düşkırıcılar da ardımda yüzey ince, dokunsalar kırılır toplayamam kalsın orda Dönmem bana kalsa, kendim amfora kimlerin serüvenine girdiğimi unutsam isterim yukarda dışarda böyle sessiz deniz ikimiz düşkırıcılar da ardımda belki daha sonra bir başka sefere dönerim sessiz görmezler göstermem batık kalırız Gülten Akın

Duyuş ve Düşünüş

Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer, Ay geçmiyor ki almıyayım gamlı bir haber. Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu; Zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu. Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü. Lakayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü. Çok şey bilen diyor: “Gidecek her gelen nesil Ey sâde-dil! Bu bahsi hayatında böyle bil ! Hiç durmadan, hayât öğütür devreden …

Devamını oku