Tâ ezel “kâlû belâ”dan eyledim ikrâr-ı aşkÖldürürlerse beni ben etmezem inkâr-ı aşkZâ’il olmaz haşre dek kalbimde bu efkâr-ı aşkHer nefes verdikçe zikrim dâ’imâ ezkâr-ı aşk Arifem fark etmezem hiç Kabe’yi puthanedenAşık u rindem cihanda çıkmazam meyhanedenBâde-i câm-ı “elest”i nûş edip cânânedenMest-i lâ-ya’kil olup oldum edeb hammâr-ı aşk G. Askerî
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Beklerken
Adını verdim sol tarafımdaki ağrıyaKötü bir şey demek değil bu kötü bir şey değilKötü bir şey değil bu şikayet etmiyorumBekliyorum.. Sual olunmaz hikmetinden meleklerinBen özlemek derim hasret derim aşk derimNe olur bir duble rakıyı paylaşsak derimSen gülümsersin uzaklardanBen beklerim.. Bu parkların hepsinden vazgeçebilirimBu kitapların bu oyuncakların bu meyhanelerinBunların işte ne varsa hepsinden vazgeçebilirim gelişini kolaylaştıracaksaAma …
Şub 23
Masada Senin Gülümsemen
yastığıma birikmiş saç tellerin her birine yazılası bir şiir en güzel yerin gözlerin desem… seni seviyorum diye anla bunu. gözlerini seviyorum, gözlerin çingene çiçekçinin bahanesi bir yavru kurbağaya dokunsan onu da… bu sigarayı seninle içiyorum masada senin gülümsemen bir bakışın var ki, masa ile aramızda dert oluyor hani yoksun, hani bir ses olur kokun sarar …
Şub 23
Bir Orman
Hanginiz aklınıza getirdinizBenim bir gün insanlığımıBitkilere hayvanlara kadarBir gün tutup genişleteceğimiBütün bu dünyaya saracağımı sonra da Şu esen rüzgâra bıraktım işteYaşayan duyan her şeyimiOnların hesabına yaşayacaklar bundan sonraEllerime saçlarıma kadarHer şeyim dünyada İlk defa bu kadar iyi farkediyorumBu yüreği param parça uçan kuşBu çamur gibi gökyüzüBu deniz, bu garip karıncaCihanda ümit ölmez deyip yaşamışlar Her …
Şub 23
Parçalanmış Gerçeklik
Ben o sırada alnıma arkadaşlık eden zamanı Yanıma alıp buradan olmayan bir çiçeğin Açılış törenine gidiyordum ki, Karanfilya’yı Bildiri dağıtan çocukluğumun yolunu keserken gördüm Yüreğimin içinde tur atıyordu Yolculuklarından dönen bir soru işareti; Nerdeler, şimdi onlar? Dedim; gözyaşlarım artık burada oturmuyorİki milyon sözcük öteye taşındılarHerkesi eşit güldüren bir umudun yanına Önce bir kafeye oturduk, oligarşiden …
Şub 23
Şimdi Yoksun
Bir zamanlar öyleydiDiyelim duruyordun bir ağacın yanındaKış oluyordu diyelim, tek yaprak olmuyordu dallardaŞimdi kimse inanmaz buna amaÇiçekle donanıyordu ağaç bir andaKuşu bile oluyordu hatta Değdiriyordun diyelim parmağınıHüzne yavaşçaEriyip rengârenk bir uçurtmaOluyordu o anHüzün dokunmanla Diyelim bakıyordun ağlayan bir çocuğaDonup kalıyordu gözyaşları çocuğunAkarken yanağında Bir zamanlar öyleydiŞimdi yoksunMevsim kış, vakit hüzünVe bütün çocuklar ağlıyor İsmail Uyaroğlu
Şub 23
Son İçin Dua
kuş kanadında bir avuç gökyüzügibi dalında ilk çiçekRabbim beni senden ayrı bırakmabir de bahar yağmuru kokan topraktan.. çok eskiden kalma o mırıltıçocuk yaşta öğrenilmiş bir duarabbiyesi silinmemiş yüzler ararsevap yazmak için melekler ne güzel çağırıyorsun ecel gönderipbiçilmiş çimlerin verdiği tazeliklecümle kapısından geçerkeno son cümle dudaklarımı mühürlesino son şahitlik gözlerimi Suavi Kemal Yazgıç
Şub 23
Su Masalı
aldatılmış bir kumsaldır zamanparmaklarımı sayıp döktüğüm.herkes ölecek yaştadır oradatoprağı ayaklandıran bir yağmur altındadağlara doğru süpürülmüş barakalarve hüzün,en eski kavuştağımız,kendi hâlinde bir dağ aldatılmış bir kumsaldır zamansesimi yanağına düşürdüğüm.herkes ağlayacak yaştadır ordaişlek çarşılardan kovulmuşterazilerin bir kefesinde gözyaşıdiğer kefesinde kumve şehir ve lehebve yenilginin kokusukendi hâlinde bir sis aldatılmış bir kumsaldır zamankalbimi çevirip okuduğum.herkes boğulacak yaştadır ordaherkesin …
Şub 23
Morduman
Bir gülün gölgesi düşmüş yüzüne Kötü gülün, zalim gülün, dar gülün Gel otur biraz yaşlanınca kalkarsın Yüzün biraz, sesin biraz, kal biraz Annenin elleriyle aynaları silersin Bir ahın gölgesi düşmüş yüzüne Derin ahın, yetim ahın, silahın Beni yalnız bir göl gibi düşünme Bir taşın gölgesi düşmüş sesine Kara taşın, boğuk taşın, gizli taşın Bende gölge …