içimin Babil Kulesi yıkıldısır kapılarından geçtikalacakaranlığın şehirleriydigölgelerin yıldızı ışıktı, aşktı, yaşamdı keşke en büyük savaşrahmini öperek vedalaşıp teninle-ganimeti süt, sevgi, kucak ve şefkat-bilinmezliğin dünyasından nefes almak olsaydı anne ailem dedim o sararmış resimden baktım geçmişeikiniz yan yanasınız, kucağınızda kırılgan çocukluğumbabam genç bir gülüşle süslemiş yüzünüsen, ciddi duruşla bezgin bakış arasında med cezirbölünen evlilik, çatlayan evren, …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Sana Bunca Yangından
geceler kör ve sağır/ses vermeyen bir kuyuhaklı kılar uykuyu ve uyuşturucuyu ağzındır çiçek açan erguvan gökteyeşertir bir aşkı ve küçücük bambuyu anka’ya işmar eder zümrüt ve yakutçıldırtmak için serkeş bir kuyumcuyu bu yüzden kana boyar aklının saçağındatüneyen tahta kuşlar bütün ortadoğu’yu ne kadar içsen de kandırmaz artık seniyaranı azdıran o bengisuyu yürek bir mermi gibi …
Şub 23
Boğaziçi’nde Sonbahar Düştü
SonbaharlarınSarı, ılık bulutlu güneşiVe nemli gülümseyişi,Bahçelerde, sahillerde,Puslu, sisli tepelerde,Yakıcı olmayan ışınlarıylaİçimizi ürpertirken;Boğaziçi’nde dökülenSavrulan yapraklar,Yollar-kaldırımlar boyunca,Hışırtılı kuruluğunca,Birbirine kenetlenirkenVe sessizce öpüşürken;Yılların ötesindenSeni anımsadım;Vapurlar gözlerden uzaklaşırken,Akşamları iskeleler tenhalaşırkenGeçmiş anıları kucakladım… SonbaharlardaBulduğum-yitirdiğim;Çılgınca sevdiğim-sevildiğim,Gözlerinin derinliklerindekiFiliziliklerinde eridiğim,En güzel renkli düşleriYakaladığım-paylaştığımSihirli Boğaziçi’ni,Nasıl unutabilirim ki? Ağaçlardan-dallardanEtrafa saçılan,Adımlarımızı kuşatanEzilmiş yaprakların eşliğinde,Sabahların uykulu sessizliğindeYeniden dünya’ya gelmişçesineBu cennet kıyıları dolaştım;Tüm üzüntülerden arındım. Maviliklerin-griliklerinDerinliğinde-esintisinde,Beylerbeyi’nin rıhtımında yakaladımÇatanaların-motorların,Çığlık çığlığa …
Şub 23
Tutuşmak Üzere Yeniden
Sızıyor sessizce kendi derinineÇıkışını bulamayan sular. İnsan aynı türküyü aynı içtenlikle Söyleyemiyor ki uzun zaman Böyle karşılıksız yankısız Değişiyor usul usul eski duygular. Biliyor musun kalbim artık Bir kuş gibi çırpınarak pencere önlerinde Titrek kanatlarıyla umudun Düşmüyor bekleyişin hayal camlarına Gelmene yakın saatlerde. Hayat dolduruyor hey boşluğu kendince Bir başka başlangıçla Tutuşmak üzere yeniden Pembe …
Şub 23
Seher vakti burda kimler ağlamış Çimenler üstünde göz yaşları var
Şu yüce dağları duman kaplamışYine mi gurbetten kara haber varSeher vakti burda kimler ağlamışÇimenler üstünde göz yaşları var Ufukta iz gördüm kızıl bayraktanBulutlar nem almış yeşil yapraktanBir kız ağlar sesi gelir uzaktanYine mi gurbetten kara haber var Gönlümüz gam alır böyle günlerdeÖnüme çektiler bir siyah perdeYar senin aşkınla tutuldum derdeYine mi gurbetten kara haber var
Şub 23
İstanbul Ağrısı
kanatları parça parça bu ağustos geceleriyıldızlar kaynarkenşangır şungur ayaklarımın dibine dökülen seneğer yine istanbul’sanyine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğimpançak pançak şiirler tüküreceğimdemek yine benlimandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeleryahudi sokaklarını aydınlatan telaviv şarkılarımavi asfaltlara çökmüşdiz bağlıyoreğer sen yine istanbul’sankirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatansirkeci garı’nda tren çığlıklarıyle bıçaklanıpintihar …
Şub 23
Kuğu Ezgisi
Kuğuların ölüm öncesi ezgileri şiirlerim,Yalpalayan hayatımın kara çarşaflıbekçi gizleri. Ne zamandır ertelediğim her acı,Çıt çıkarıyor artık, başlıyor yeni bir ezgi,-bu şiir –Sendelerken yaşamım ve bilinmez yönlerim,Dost kalmak zorunda bana vesizlere! Çünkü saldırgan olandan kopmuştur o,uykusunu bölen derin arzudan.Büyüsünü bir içtenlikten alırsaKendi saf şiddetini yaşar artık,-bu şiir –Kuramadığım güzelliklerin sessiz görünümü,ulaşılamayanın boyun eğen yansısı,Sevda ile seslenir …
Şub 23
Dicle Üstü Ay Bulanık
14. Bir Kardeş Mavi Canı cehenneme rahat uyuyanınKapısını örtenin perdesini çekenin.Yüreği yalnız kendiyle doluDuvarları ancak çarpınca görenin.Canı cehenneme başkasının yangınıylaEvini ısıtıp yemeğini pişirenin.Bahçesine dek gelen alevleriŞehrayin sanan aptalınCanı cehenneme, camlarındaParçalanmış cesetler uçarkenBir iğdiş incelikle çiçekleri sulayanın.Mutfakla yatak odası arasındaÇarşılarla gövdesi bencillikle hırsıYılgınlıkla yenilgi arasındaDünyayı tüketenin canı cehenneme… Orada dağlar birer mezarlıkBulutlar kan salkımı sular toprakta …
Şub 23
Ömrüm Gölgelendi
İncecik bir su gibi aktı ömrümEllerimin arasından gözlerimin önündenAktı aktı eksildi.. ‘Canı tene taşıyan’ ne varsaYaşama sevinci adınaDüş gibi gülüş gibi aydınlıkYazdan ılık yelden hafif yumuşakBir acemi öpüş gibi buluttan akNe varsa bir birTadı mutluluğa benzerAkıp gitti akan ömrümle beraberDüşlerimin ardından gerçeğimin önünden Rengi sulara kendi dağlaraHüznü bir incecik sızı olup akşamlaraDüşen bir gün gibi …
Şub 23
Aşkı Ayrılıkla Emzire Emzire
Sonra tuttum uzun bir yalnızlığa çıktımArdımda dudaklarından keder gülleri bırakarak.Kirpiklerin kırıla kırıla bitmişti çoktanYüzünse doygun bir aşkın soğukluğundaydı nicedir.Güneşin iyimserliğini otobüs terminalleriyle silerekGeçtim yolların ve kalabalığın inciten uzaklığından.Ayın çırpınışı yetmiyordu gecenin büyüklüğüneYol kenarındaki evlere paylaştırdım ışığınıÖmürlerinin dışına çıkmayanlar sevinsin diye birazcık. Herkesin her şeyi kolayca konuştuğuArkasını döner dönmez unuttuğu zamanlardı.Bütün güneşler, içinde doğup içinde batan …