Burada bitiyor bir sevda, yenisi nerdebaşlar; ya da başlar mı bilmem?Kendi derinliğiyle dolan bir kuyu muyüreğim; kendi boşluğuyla yetinen? Burada bitiyor bir sevda, ele avucasığmayan kederler, kimi gülüşler ve biro kadar da unutulmaya yatkın anılarbırakarak geride; belki birkaç da şiir… Sürüp gidecek yaşamım, kimi yerlerdesanki yeniden okur gibi bir romanıve gülümser gibi yine aynı şeyleresıkıntılı, …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Çekilme
Çocuğum benim, dalsızım, kanatsız hayal rüzgârımİnce içlenmelerle kıvrıla kıvrılaTenimde düğümlenen duygu çıkmazım.Öpmesi gibi büyük suların engin kıyıları titreyerekTutkular köpükler içindeİncitmeden tek bir kum taneni sürüklemedenÇekileyim ömrünün ak örtüsü üzerindenUsulcacık, saygılıDerin kuyularına büyük yalnızlığınİzler bırakarak geride yürek çarpıntılarındanİyimser, kederliBir özge zaman arması gibiAndıkça sevgiyleYalnızca sevgiyle ışıklanan… Yanlış kıyılarda çırpınıyor bu yaşlı denizBu ağır suyu bu ince …
Şub 23
Ulu Orta
‘seyrek gülüş sen ne güzel bir şeysinnazlanırsın ama bir gün gelirsin’ düşen bir yaprağa bağladım hayatımı olsun artık diyorum ne olacaksa paralı asker miyim neyim ben ekleyip duruyorum sabahları akşama ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim nasıl bir dostluk ki bu,hem kadim hem de …
Şub 23
Ben Şiir Yazmazsam
Gece, yalnızlığımıza çekilen gök-perdeyse şiir içerdeki aydınlığımızdır. Ben şiir yazmazsamYitirir dilini içimdeki çocuk,Dünya bir mahzun olur.Çıkarır giysilerini sözün tenindenİmge denilen o esrarlı konuk,Nesneler kendince …
Şub 23
Kelebek
Benim baştan başa bir aşık.Kelebeğin narin kanadına.Düşmanım bir rüzgar gibi,Dikenleri olan yaşantılara. Ve bir tek angökyüzüne kanatlarını açtı.Yağmur asılı kaldı bulutlarda.Bense sarıldım mor çiçeğine. Ve hepsi geride.Ve hepsi çiçeklerin yatışlarında. Ümitsizliğin uğultusunuduyuyorum baharında.Karanlığın esintisisensiz gelmeden önce,Güz yorgunluğugetirecek seni bana. Ve ben hala bir günlük ömrünedüşman olacağım, sabaha. Şafak Temiz
Şub 23
gel ve gözlerimden öp
“Kavuşmanın bir çeşididir anmak”Halil CİBRAN Sevgilim,Elinin üstündeki izmarit izinde atıyor kalbimBuruluyor gölgelenen yüzündeBunu sakın unutma Söyle hangi yara daha az acıtır SevgilimSımsıkı sarılıp beni içine alanAteşim düşsün diye alnını alnıma koyanGeleceğim, gözyaşım, yarınım Söyle hangi düş diri tutar insanı Yaranı yaram bildimDüşünü düşümEy sevgilim, gel ve gözlerimden öp beni…Sana niye bu kadar geç kaldın, demeyeceğim… …
Şub 23
Kurbati
Gece lambası kırmızı bir kadın yapıyor beniOysa limon ağaçları bahçede küçük sarı güneşler taşıyor.Dokunsam bile onlara yanmam. Ne tuhafBir oyuncak ayım vardı, ismi Işıldak.Bir kızkardeşim vardı saçları simsiyahNe tuhaf böyle hatırladıkça herşeyi,Ağrı Dağında saçlarımı karla yıkamak.Kırmızı bir mum olsam yakışırdım şamdanımaOysa çok üşüyor ellerim bu akşam… Martılardan duygulanmadım hiç, ne tuhaf!Ben belki denizden bile eski …
Şub 23
Çember
Evimizin bahçeye açılan avlusu sanırdım hayatıDut ağacının altındaki dökülmüş dutlar gibiydiÖyle tatlı ve öyle kolay ulaşılası..Her gün uyandığımda,koşardı çocukluğum yeşillere mavilereHayatı yeşillerden ibaret sanırdım. İlk çamurdan yaptığım çömleğimi kırınca arkadaşımanladım ki ;Hayatta kıskanç sarılar da var, kızgın morlardaYeşilin yanında kötü durmuyorlardı gerçigelip geçici uçucu kederlerdiKin tutmayı bilmezdik İlk kalp ağrımda öğrendim ben küskün siyahlarıacıtabiliyordu çokçatakınca …
Şub 23
İnsanlar Arasında
Kır saçlı görgülü adamlarAkşam peynirle rakı içerDünyayı yorumlardıBazıları şiir bile yazardıBazen de denk düşerdi takılıncaKitaplara bile geçti Sessiz akardı sularKalçalı gecelikli kadınlarHem anlayışlı, hem titizGün boyu güzel yemekler yaparDurup durup bir kaygıyı anlatırdıBen türkü söylerdim bu sesimle Süslü kızlar düş kurardı geceleriSabah adı konulmamış bir sevda içinErkenden sokaklara düşerdiArkalarından seslenirdi anneleriYitirilmiş bir şeylere ağlar gibi …
Şub 23
Rüzgâr
Şimdi bir rüzgâr geçti buradanKoştum ama yetişemedim,Nerelerde gezmiş tozmuşÖğrenemedim. Besbelli denizden çıkıpKıyılar boyunca gitmiştir,Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusuYüreğini allak bullak etmiştir. Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğruBulutları koyun gibi gütmüştür,Okşayıp otları yaylalardaBüyütmüştür. Köylere de uğradıysa eğerIslak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır,Güneş altında çalışanlaraİmdat eylemiştir. Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,Kıraçlarda mavi dikenler..Toz toprak …