Sözün ateşle bir ilgisi olmalıAlevlenip sönmekle aşkın Gölgesiz olduğum doğru, apansızlığım da Dokunsan dağılacak yüzümün eğrileri Gizliden düşeceğim sabahın boşluğuna Bahçenin duvarı yok ki gizlensin Balkonda hıçkıran çamaşırlar Küf ve nem kokusu ve dalgın bir evin Durmadan soyunması çocukluğuma Taş sırrını unuttu Ada hapsindeyiz, kayık gitti Issız kaldım suyun gövdesinde Anlatmayın artık iki kişilik aşkları …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Geceleyin
Sığırcıklar ve her şey kalbimden havalanır Sığırcıklar, kiraz ağaçları, faytonlar Sonuçsuz yazdan konuşurum Kuşları havalandıran ılık rüzgârdan Bir kız var yüreğimi hoplatan Onu konuşurum. Kıvrılışını ırmağın Sıradağları geçip çiçek tozları arasından. Biri çıkıp diyecek: ‘Sevgisi ne kadardı? Neden yok yanında?’ Ama işte geçitler var, merdivenler, Denizin basamakları aramızda. Ah işte her şey doğanın mucizeleri Bir …
Şub 23
anımsamalar
I. Tek çocuk olduğum günler gibiydi. Yaz tenhası cami avlusunda o öğle saati, annemin tabutuyla .. Annem, yıkadığım bir mum bebekti. Kendine ve bana yabancı. Yabancı son yıllarda tüm çektiklerine. Güleç ve dingin. Ne ellerinin kınalanmasına bir şey dedi ne küpelerinin alınmasına. “Zaten hep uysaldı” sözü uymaz ki ona. Tek çocuk olduğum günler gibiydi. O …
Şub 23
Sevincin İzini Sür
Şiirimi ne vakit armağan etsem sana,Canların canı olur, canevimde durursun, Öpücükler kondurup bu küçük armağana Şiir-söz taşıyan bir güvercin uçuruyorsun. Beni ayakta tutan başka ne olabilir? Şiirin büyüsüyle hayata bağlanırım Ve aşkı bu büyünün en büyük gizi bilir, O yüzden gerçeği düş, düşü gerçek sanırım. Övgülerimle en çok şiir kuşatır seni Dizeler arasında bir gider, …
Şub 23
Eskişehir Şiirleri
2.Ben küçükken (Bütün kusurlarım görünür söz ederken kendimden… ) doğduğum şehirde (Ne çok masalı saklayan bir oyuncak sürüklenir derenin birinde) pelin biterdi her bahçede kokusu acı çiçeği sarı (Küçücük bir taş fincandı ninemle kahve içtiğim Babamın fincanıma kattığı sıcak bir acıydı) Nerde bilmem ninemin mezarı (Dargındım babama söylemek zor annemin kefeni solmamıştı) babam da bana …
Şub 23
Sevgi Öldü
Sevgi öldü duydunuz muSevgi öldü insanla sevişirkenEn önemlisiydi aykırı düşlerdenTozlarını silkeliyordu güneşHer kayan şiirin ardındanÇocukların kışkırttığı sendikalı işçi arılarÇiçekleri solluyordu tutsak gündeGömleğinden pul pul türküler dökülenBir çocuk koşturdu haberiKaldırıp taa uzaklara hatta sonsuzaİnsansız düşmansız yerlere attı isminiÇınladı derin uçurumlar dağlarSevgi öldü, öldü sevgi. A. Kadir
Şub 23
yanılgı çiçeği
işte buraya, pembe boyalı duvara kapkara kalemle çiziyorum resmini sessizliğin dalıp gitmişliğin halini ocak başında; geçmişin aşk masalını anlatırken yaşlı çınar, avurtları çökmüş bulutlar yanaklarını önce beyaza sonra sarıya boyarken karanfili güneş, onu da hüznün ortasına konduruyorum baykuş fırtınasında… zaman duracak elbet aşağıda; dilin sözcükleri kemirmesini bekliyorum, sesli-sessiz ne varsa örneğin: sevişirken kuşları, öpüşürken gülleri, …
Şub 23
Atlar Gibi
atlar gibi, diyor yaşlı adam ne şahlandım ben de bir zaman yaşam ki heves uçurur seni durur birden esen rüzgârın o kalıyor bir de toprakla Sevişirken o tadı yağmurun anılar gibi kuruyor tende şimdi gidiyor oldum benden önce gidenlere sözünüz varsa deyin ölüler bir şey bekler o yerde Mahmut Temizyürek
Şub 23
Lethe
ruhum bir kapı, orasıyla burası arasındaiçinden sana bakan bir su akar. bir ormana gireriz sanki usulca bir gölge oradan suya dalar, ağaç onu almak için eğilir kıyıya çekilen beden artık o değildir. toprağa çevirdim yüzümü, ellerinin sırından dökülen kırlara doğru yüzünü aradığım aynalarda beliren soru, uzandım boşluğuna tepelerin dağıldım bir kuş kanadı gibi senin aşkınla …
Şub 23
Lanet Gemi
sular duruldu! bunu dört kez söyledim kendimeyüksek sesle gemiler çarptı kara parçalarına dört kez söyledim; üçü yalandı birini de yanlış kullandım cümle içinde cümle; herkesin bildiği bir delilik anıydı sürtünmek gibi, cızırtı gibi frenin patlaması, dört yanı tıkalı delik gibi. kıllarını papatya suyuyla sarartan yeniyetme kızlar gibi… ben sevişirken hem de tempolu, tırışkadan ya da …


