Kategori: Türk Şiiri

Analar

Garibin anası pencerelerdenYanık türkülerle yollara bakar.İncecik yüzünde her akşam üstü,Çizgi çizgi, nokta nokta bir efkar. Fakirin anası her sabah sessizAğlar çocuğunun aç çıplak durduğuna…Elleri koynunda kalır çaresiz,Bin pişman doğduğuna, doğurduğuna. Mahkumun anası susar, konuşmazSuçu kendisinde sanır.Kaçar insanlardan, aydınlıklardanDuvarlara bile baksa utanır. Açılsa üstüm biraz duyar da gece yarısıKalkar yatağından gelir.Bir mübarek el uzanır yorganıma usulcaBilirim …

Devamını oku

Destan

Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet;Alevler içinde ev, üst katında ziyafet!Durum diye bir laf var, buyrunuz size durum;Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum!Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey,Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey,Utanırdı …

Devamını oku

Yıkım Kararı

Şu sıralar çiğnenmiş bir vasiyet gibi üzgünüm.Anladım ki, adına dünya denilen şey, bana göre değil. Bütün ışıkları yanıyor üzüntümün Gitmek istemezken gittiğim o yer Güneşin yok saydığı çelimsiz günler, Bir anlık öfkeye verdiler beni; Dünya zemin kat, yüksek kader… İbrahim Tenekeci

Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan

Uyan ey gözlerim gafletten uyan!Uyan uykusu çok gözlerim uyanAzrail’in kastı canadır, inan.Uyan ey gözlerim gafletten uyan!Uyan uykusu çok gözlerim uyan Seherde uyanırlar cümle kuşlarDill-u dillerince tesbihe başlarTevhid eyler dağlar taşlar ağaçlarUyan ey gözlerim gafletten uyan!Uyan uykusu çok gözlerim uyan Semâvâtın kapuların açarlar.Mü’minlere rahmet suyun saçarlar…Seherde kalkana hülle biçerler.Uyan ey gözlerim gafletten uyan!Uyan uykusu çok gözlerim …

Devamını oku

Kara Yılan

Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorumYağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeğe Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk Günahlarım kadar ömrüm vardır Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum Saçlarımı acının elinde unutuyorum Parmaklarımdan süt içmeğe çağırıyorum …

Devamını oku

Anı Yaşa

Bugün son günün deselerTattığın son anların olsaDüşünsene hadi napardın24 saat nefesin kalsa… DüşünDaha mı çok tebessüm olurdu yüzündeSürekli ağlar mıydın yoksaUyumaz da geceleri hiç dua mı ederdin durmadanDaha uzun mu bakardın yıldızlara gecenin karanlığındaEşine dostuna, annene babana söyler miydin ertelemeden sevdiğiniArar mıydın nicedir sesini duymadığın insanlarıÇalar mıydın kapılarınıGezebildiğin kadar gezer miydin?Yoksa çıkmaz mıydın dört duvar …

Devamını oku

Liman

Sıralanmış saksılar vardılimana bakanpenceremizin önündeve çiçekler arasındaekmek kırıntıları serpenmartı yüzlübir anne Terasta toplanan kadınlarışıkları yanıncadedikodusunu yapmayı unuturlardıtam o saatlerde sokaktan geçenyazlık sinemadakibiletçi kızın Annesinin dizlerinin dibindenhiç ayrılmayanuslu bir çocuk gibidirlimandaki denizama sokağa çıkıpdalga olmak geçeryüreğinden… Sunay Akın

Hızırla Kırk Saat

Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmedinizBu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmedinizKadının üstün olduğu ama mutlu olmadığıGünlere geldim bunu bana öğretmedinizHükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığıAma yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdimBunu bana söylemedinizİnsanlar havada uçtu ama yerde öldüler Bunu bana öğretmedinizNasıl devireceğimi öğretmiştiBen de gün geçmez ki birini patlatmayayımAma siz kağıttakileri …

Devamını oku

Ekinoks

yazı orda geçirdik kışa gerek kalmadısafça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandısözde sevinçler haline getirildi yıllanmış hüzünleraşklar unutuldu ve bazılarına yeniden başlandı “insan yaşlandıkça kurtulur” demiş birisikorkudan belki yılgınlıktan ve başka bir şeylerden oysa yaşlandıkça bulunur mavinin en iyisiakasya çürür tren hızlanır eller ufalır gibikim yitirir sözgelimi bir başkasının bulduğunuevet kim yitirir kim bulurherhangi bir akşam …

Devamını oku

kavak ile söylediğimdir

kavak ile… söylediğimdir: senden sonra göğe sürmedim ellerimideğmedim karanlık örtüsüne zamanındibindeyim suların ve mağaralarınacıdan boğuluyorum ah sevgilim!ah aşkım! sen bunu bilmiyorsun…her yanı tutan suyu görmüyorsun.elimi göğsüne koyuyorum ıslak değilsinbense dibindeyim suların ve mağaraların… kavak ağacının söylediğidir: ardına bakmadan uzaklaştı sığırcıkdallarım boşluğa düşüyor işteyer çekiyor, yer altı istiyor gövdemimenendi yok bir kavak ağacıyımgölgemi yok saysınlar yine …

Devamını oku