Kategori: Türk Şiiri

İstanbul

Seni görüyorum yine İstanbulGözlerimle kucaklar gibi uzaktanMinare minare, ev ev,Yol, meydan. Geliyor Boğaziçi’nden doğruBir iskeleden kalkan vapurun sesi,Mavi sular üstünde yineBembeyaz Kızkulesi. Bir yanda, serin sabahlarla beraber,Doğduğum kıyılar: Beşiktaşım.Baktıkça hep, semt semt, yer yer,Beş yaşım, onbeş yaşım, ah yirmi yaşım! Durmuş bir tepende okuduğum mektep,Askerlik ettiğim kışladır ötesi.Bir gün bir kızını benim edenEvlendirme dairesi. Benim …

Devamını oku

Bu Bir İstanbul Şarkısı ‘Vasiyet Sokağı’nda Yazılmıştır!

Bahçelerin ormandan kopartıldı çoktanyırtıldı boydan boya sana dokunamadığım bu şehir bir avuç masaldı belki, her okuyuşunda uykuya daldığım sesin, kolları bağlı gölgeler dolaşıyor sokaklarında kırık dökük eski zaman heykelleri gibisin artık! Kıskanırken yıldızlarını ay, gecelerden birindeseni kır saçlı bir vapura bırakırken aşkımı itiraf edemedim ama çekip gideceğim bir Üsküdar gecesiydin gözlerim kadar yorgun! İstanbul, en …

Devamını oku

Kızkulesi

Denizin ortasındaUykusu kaçmış bir gemi Bütün ışıklarını açıyor Uzaktan çapkın çapkın Göz kırpıyor deniz feneri Ay doğuyor, sandallar toplanıyor bir araya Kaçın kurası Üsküdar vapuru Saat başı görücü gönderiyor Güvertesinden bir kuşu Onunsa derdi başka bambaşka Her şairle ayrı Adı çıktığından beri Ali Asker Barut

Yosma Akşamıyım İstanbul’un

Yosma bir İstanbul akşamı gibiyim.Dudaklarımda kiraz tadı yaşamanınMavinin denize kestiği,tuza bulandığı yerden gözleriminuykusuz bir Ada vapuru geçmişBir martı geçmiş peşisıra gökyüzünü yırtıp,Kanatlarında ay rengi düşlemeler.. Yosma bir İstanbul akşamı gibiyim.Ellerim ceplerimde yürürümen eski Arnavut kaldırımını.Ne gün batar yüreğimde,ne gözüm yaşarır dosta, acıların ötesindeAyrı kıtaların kavakları el sallaşır,fenerler göz kırpar ya birbirine;öyle düşlerim iki insanı, engellemesiz.. …

Devamını oku

İstanbul Işık Işık

istanbul rüzgâr rüzgâr sevdiğimkâh bir lodos, denizlerden esenılık mı ılıkkâh ustura gibi deli bir poyrazbırak saçlarını rüzgârlarına istanbulunbu şehirde aşksız ve rüzgârsız yaşanmaz istanbul bulut bulut sevdiğimkimi beyaz mı beyazince, tül gibikimi katran misali karabulutları da insanlarına benzer istanbuluninanma sevdiğim, inanma bulutlara istanbul yağmur yağmur sevdiğimkah ince incekah bardaktan boşanırcasınahele bir yağmur yağmaya görsünölürcesine yaşanır …

Devamını oku

Ceviz Ağacı

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim …

Devamını oku

İstanbul

Orda, adamı düşündüren denizler vardır – ışıltılı ve berrak-, şurda gemiler durmuş, kimbilir, zincirleri ne ağırdır. Sarayburnu, Kızkulesi, Haydarpaşa… Bak işte Köprü, Böyle ayak altında bütün gün. İşte yollar gıcır gıcır, İşte Sultanahmet Meydanı şu gördüğün Nihayet, ilerde deniz, Mis gibi balık kokar. Daha sonra Adalar Ve hep çam ağaçları. Oranın mehtabı tatlı olurmuş, Öyle …

Devamını oku

Barbaros Meydanı

Biliyorum, ayıp ve manasızAma peşlerinden gidiyorum Gezmeye çıktıkları vakit Ana kız. Utanır da belki Anasının sırtındaki Yeldirmeden, Kız bir adım önde gider Sezdirmeden. Beşiktaş’ta Barbaros meydanı Sağı anıt, solu türbe Ortası kare şeklinde, Parkıdır yoksulların Bilhassa yaz ayları. Fidanların, meydanların önünde Yontulu taşlar çepçevre. Yer yer banklar konulmuş Meydana dolmuş millet, Sıra sıra oturmuş. Ah …

Devamını oku

İstanbul’a Kar Yağıyordu

Yetmişdokuzun kışıydıSertti, soğuktuİstanbul’a kar yağıyorduKömür yanıyordu sobalardaGeceleri polisler, bekçiler oluyorduBir de biz oluyordukÖlümüne üşüyorduk ha,Yalan yok, polisler de üşüyorduOnaltı yaşındaydımHerşeyi bükecek bileğim vardıOnaltı yaşındaydımAslan gibi ortadaydımGündüzleri, okulda coğrafya defterimin arkasınaSenin için şiirlerGeceleri duvarlara ülkemi kurtarmak içinKahrolsun yazacak kadar adamdımOnaltı yaşındaydımNe senin haberin oluyordu şiirlerimdenNe de birileri kahroluyorduMahalle duvarlarına çiziktirdiğim harflerimdenOnaltı yaşındaydımYalan yokBen yazmaya böyle başladımCoğrafya …

Devamını oku

İstanbul’dan

İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul’dasınHavada kaçan bulutların hışırtısı Karaköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyor Yenicami Süleymaniye arkalarını kirli bir göğe vermişler Hiç kımıldamıyorlar Ayasofya elleriyle yüzünü kapamış bütün iştahıyla ağlıyor İnsanlar sokak sokak çarşı çarşı ev ev İnsanlar sırt sırta omuz omuza verip durmuşlar Boyunları bükük Yorgun asabi kederli kindar Yığın yığın olmuşlar hepsi …

Devamını oku