Rüzgârlı bir tepenin yamacındayım şimdikent suskunVe istasyonlar ayrılık için var bu şehirdeimlası bozuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum şeni düşünürkenömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynarimtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardanGecenin en serseri yanını alırım günceme durup durup şiirler yazmak yolunayeni bir yaşam biçimim oldu son günlerdekendimi sende kalabalık buluşum belki de bundanher …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Büyük Kurban
sen varken ben günaha inanmadım hiçolup biten şeyler var bir de feci pişmanımkal yanımda çöl hala yağmur yağmasınköprü koydum aşımız hep dinamit kokuyorbu şehri ellerinle düzeltemezsinkovan yasta kraliçe vefat etti az önceçiçeklere bu durumu anlatamazsınbir tren bir tünele girer sonra kaybolurellerin dert görmesin durma beni yağmaladurma beni yağmala çiçekler ümitlenirsevgilim kaktüs kes çölün işi rast …
Şub 23
Kesme nevanı içine salsalar da keder
Kesme nevanıiçine salsalar da kederkırılsa gönül medd ü cezr ilehepsi geçer…hepsi geçer… bir lâhza duruplûtf ilemercanları saçsandüşse sana kem bakan…düşse sana kem bakan… Nazenin olanın halinden bihaberaçar zakkumlar pembe ve beyaz“dalmışlar tahayyüle” derincinir kelebekler…incinir kelebekler… Ben şiraze, her damlada yitişimi izlemedeyim.Ben şiraze; hep gidenlere, bir türlü gelemeyenlere laf üstüne laf dizmedeyim.Ben şiraze, her sabah yeni …
Şub 23
Boynumda Kendi Ellerim…
Gözlerim çocukları yoksul bir ülke şimdiiçimin kızıllığınca gül ve yangın dalında unutulmuş bir üzüm tanesiyim belki belki bir söğüt dalının efil efil titreyen yaprağıyım uzak bir iklimde esip geçen rüzgarlara ağıt yakan bir gün çözüp bakışlarımı tel tel kirpiklerimden elif elif ağlayan gümüş saçlı bir anneye bağışlayacağım son kez ağlayacağım belki düşerken sevdanın eşiğine varsın …
Şub 23
Ey Hayat Kucakla Beni…
Kalbimin kırıklarını toplayıp avuçlarımaçekip gitsem bu şehirden anılar incinir mi? üşür mü? dalında bir yaz çiçeği ve bilir mi? bir sevgiye karşılık yüreğini kanatanı bin ilmik atanı usuna çekilen her tetiğe karşılık kirpiklerinde baharını saklayan yaşlı bir çocuğum ben düşlerin yağmurunda ıslanmış gül izi ağlamak istediğim her sahilde bir martı ölür bir şiir vurur kıyılara …
Şub 23
İstanbul Kışa Hazırlanıyor
Dün, Köprü’nün korkuluğuna dayadım elimiBuz gibiArtık denize bakmakSerinletmiyor içimiNe çare üşütüyor İşten çıkınca karanlık basıyorİnsanların hali daha telaşlıTaşıtlar daha çabuk geçiyorBöyle günler kısaldıkça sanıyorum kiKış daha çabuk geliyor Tophane’nin önündeOdun boşaltan kayıklar varSabahları gittikçe sis artıyorHerkesin dilinde aynı şeyOdun derdiKömür derdi Serseri bir çocukÜç aylık bir suç tasarlıyorNe güzel ağaçları denizi sevmeye başlamıştıkŞimdi olan bitene …
Şub 23
seni düşünmek böyle birşey olsa gerek, istanbul.
seninle bir istanbul kentinde karşılaşmıştık, istanbul…sen o zamanlar konstantinopolis olduğunu henüz unutmuştun.ben seni daha terketmemiştim…terk etmek üzereydim…geri dönüşün olmadığını, geriye dönülemeyeceğini henüzbilmiyordumkarşıdan karşıya geçiyorduk.ben tam o anda karar verdim.yerleşiklik o an yitirildi.gerisi sürekli gel-git artık…dönmeye ve kaçmaya çalışarak hep.oysa sana dönemiyorum işte, istanbul.bütün dönüş biletlerimi saklıyordum,biliyordun ama kabul etmiyordun.dönüş yoktu, olamazdı, tıpkı gidişin olmadığı gibi. …
Şub 23
Sonsuz Turne
İnsan kapalı bir mektup gibi sonsuza gider üstünde nice kasabaların, akşamların pulubu postacı başka, mektubuyla birlikte alır insanıaynı adrese götürür, aynı soğuk mührün vurulduğuzarflar üst üste, ruhlar sessizlik gömleğindene gecikir, ne postada kaybolur insanbir mektuptur dönüşsüz ve yalnız ve sonsuz turnede Haydar ErgülenZarf/Kırmızı Kedi Yayınları
Şub 23
Güdümlü Papatya
Tekliyor kalbi tetiğe basıncaGözleri dolmuş bir silah… Sense kuş uçuran şairlerden ürkerekKalp masajı yaparken kelimelere,Üstü açık bir zırhlı gibiHızla sürüyorum kendimi dünyaya Bilirim; uçuşa yasak bölgedir kalbin,Bir sınırı cetvelle çizer gibi gözlerin…Oysa benden sana atılan papatyaNe kadar güdümlüdür acaba… Yine de şehir düşmüyorsaDüşleniyordur, unutma! İbrahim Sarışın
Şub 23
İnce Aşk Devleti
Söylenmemiş bir şeyler bırak arkanda:Şairden şehir çıkmazsa Sen şehirden bir şair çıkar! Bakışlarında üşümüş bir bozkır kurdu uluması Peşinde tenezzül ve nüzul bir hüzün, dilinde yavuz mısralar! Aynalardan kendini kırarak kurtul, Nasılsa hayat özne… yüklem gibi senin öğelerini sıralar. Alabilirsen al odası soğuk yalnızlık saatlerini, Masanın üzerini suskunluktan arındır, söz çiçekleriyle donat. Yazdıkça tutuşur kalemin …