Şehri baştanbaşa dolaşan gecenin ayak izleri karda, şehir kihenüz temize çekilmemiş bir şiirdi gecedeevler sığındı birbirine. Avcumda üşümüş elleri odamda sabahladı bir periuyudu uyandı eşyasayıkladı kedi. Geçip giden evsiz bir sokak durup baktı da penceremeyüzünde donmuş bir gülümsemenasıl da içli, sessiz,nasıl da ince, ürkek,dokunsam parçalara ayrılacak. Karlı damlardan kanatlanan kuşlarve içimdeki karanlıktabunalanbir sızı çıkıp karşıladı …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Düşerim
Bazan oturduğum yerdeKendikendime dalıp giderim,Bulanık geçmişimle.Genişleyen halkalar çizerim,Bir düşün uyanık imgesine. Gölünüze taş düşerim. Sizse hep konuşursunuzSığınıp kof sözlere,Kaçarak kendinizdenUğuldayan hüznünüzle.Telâşla geceyi bulursunuz. Gözünüze yaş düşerim. Metin Altıok
Şub 23
Kim Olduğumu Henüz Bilmiyorsun
kim olduğumu henüz bilmiyorsunkendini yaralamış biriyaşamını ikiye bölmüşçünkü yaşamım hiçbir şeyonu kurar ve yeniden yıkarım gözlerimin etrafındadaha fazla ıssızlık yaratmayayımdiye gönderdiler beniçünkü artık sürdüremezdim kim olduğumu henüz bilmiyorsunkendini yaralamış biriöyle sıradan ıssız biri… Lâle Müldür
Şub 23
Bulut Günleridir
bulut günleridir / akar uykular dumanlı sular gibikuytu göllerde salınır rüyalar kuğular gibi kırık aynalarda balkısa da gün kızıllığı / kanmabastırır tamtamlarıyla karanlık yamyam korkular gibi vampirler okşar yalnızlığını ipek baykuşlar büyüruğuldar damarlarının ağacı ıssız korular gibi karanlığın ufunetinden öyle bozulmuştur ki yıldızlariliklerine geçer titreşimleri fosforlu ağular gibi üreyip bir devin gırtlağından zalim gümbürtülerlebin yıllık …
Şub 23
Hoşcakal
amforada balkıyan suyun dilindeunutma makamında yürüdüm günleridurmadan yağmur gecelerce… kuşlar çığlıklarla ezberliyor tükenişitenhayım mor ötesi acılardabir savaştan çıktım aşk faslındayok olanı sevmiştim, yalnızlığımı aslındakuytumuzda saklayalım unutuşlarımızıkülüme derman diye, tüm susuşlarını… -limanda demirli bir martıyım şimdi- sesindeki keman ezgisinive unuttum ellerimi baharlardatelaşlı bir iz kalmış içilen kahvelerdenboncuk taktı saçlarına küstümotu, dilsizimkayıt yaptırır vadesiz özlemlereışık gözlü bir …
Şub 23
Deniz Kızı
Denizden yeni mi çıkmıştı neydi; Saçları, dudakları Deniz koktu sabaha kadar; Yükselip alçalan göğsü deniz gibiydi. Yoksuldu, biliyorum – Ama boyuna da yoksulluk sözü edilmez ya- Kulağımın dibinde, yavaş yavaş, Aşk türküleri söyledi. Neler görmüş, neler öğrenmişti kim bilir, Denizle boğaz boğaza geçen hayatında! Ağ yamamak, ağ atmak, ağ toplamak, Olta yapmak, yem çıkarmak, kayık …
Şub 23
Özlem
Özlem,dilektir:”Lütfen bu gece üşümesin-””Lütfen bu gece acılanmasın-””Lütfen bu gece rahat uyusun—” Oruç Aruoba
Şub 23
Seniha’nın Günlüğünden 1
Gözlerimden uçtum -bırakıp eski gövdemi-Aynanın önünde durdum-Kenarları saydam yapraklı aynanın-Omuzları açık giysimi giydim -siyah-Topaz kolyemi taktımGöğsümün ortasına bir gül yerleştirdimAcı, apacı bir gülDışarı çıktımMuhassen’e uğradım -çağırdı demin-Firuze ve turuncu deniz kabuğu alaşımı Muhassen’eYedi lamba, yedi güvercin saçlarındaVe eşyalarında bir başkalık: ‘çabuk-güzel’Her şey ‘acele-sıcak’, ‘acele-yerli yerinde’Her şey, ama her şeyBir düğün öncesi gibiUzun bir deniz yolculuğu …
Şub 23
Ateş
Ateşin ne kadar uzun bir sürede yanar hale gelmişse,o kadar uzun bir süre yanar-sen onunla ne kadar uğraşmışsan,seni o kadar çok ısıtır.-Tersi:ateşini ne kadar kolaylıkla yakmışsan,o kadar geçici olur o da;seni o kadar az ısıtır… Şunu bil:ancak zorlukla yakılan ateş,temelden,gerçekten,yanar-ve ısıtır… Ateşinin kolayına kaçamazsın. Ateş yakmanın,bir de odun taşıması vardır-ve,kül küremesi,ocak temizlemesi… Ateşlerinden fırlayabilecek kıvılcımlar …
Şub 23
Buruk Bir Faşing Şarkısı
Sen dönüksün, ben de İçe mi dışa mı, bilmem Sen bana değil, ben sana değil, Yolumuz sonunda bizi bekleyen Kaybolacağımız ormana değil. Değil hayata, günlere ve çocuklara, Gelecek denen düşe mi bilmem… Yuvarlan, doğrul, titre ve eğil Bu halimiz ne, neşe mi bilmem. Rol yapıyoruz Batı İnsanı, İkimiz de bu çarka tutsak olmuşuz Ne içe …