Öfkemin gülleridir, yağmura döner yüzünüküsüp senin güneşineİçilecek bir kadeh schnaps¬¥unuyarım bıraktımGelme. Gölgeni yıkma yolumabocalıyorumKasırgalar yaratma öyle çılgıncaKorkulu soluklarda geniş olmak kimYaşadıkça yaklaşırım sandım – oysasuyun ateşle uyumsuzluğu gibisinKopabilir desem en ince yerindeGeçmişe uyanan gözlerininAteş gemilerini bir bu ürkütürŞimdi uzaktan gülüp geçtiğim Şimdiuzaktangülüp geçtiğimNe mi çıkar güneş tutulmasındanNasıl mı çocukluğumBen o zamanlar da böyle üşürdümEvlerde katı …
Kategori: Şiir
Şub 23
Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!
‘Zenciler prensesi olacağım.Hayat işte asıl o zaman başlayacak.’Pippi Uzunçorap Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayımBilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemiÇiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyorAcı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.Bir yağsam pahalıya malolacağım.Ben bir bodrum kat kızıyım bayımYalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumumBir süredir …
Şub 23
Gizledikçe Aşk
kışın soğuk balıktan günlerini sayıyorum ağımda.o yaza hiç dönülmeyecek!o başlatılmamış, o varsayılan ortasında yaşanmış sevdayakılmamış bir mum gibi aklımda.kesik ağzıyla suları iğriltenboğaza karşı durup daoraların kuşu yalıçapkınını hecelemiştikbeyaz bir yelkenli gecisiyle sulara. kışın vurgusu açık, bağımsız bir ses,esiyor bize değmeden, bizden almadanhiç uğramadığımız biryerlerden doğruca.uçuyor cinsiyetin kindar ağzıyla.ibret olsun diye savuruyoruzaklara bir meddücezir haritasını.ne uzanma, …
Şub 23
Taşra Günleri
Dokunduğum, okşadığım her şeyininancımı tazeleyen gücüylebir köprüde yürüyorumgelgitle alçalıp yükselenbir nehrin üzerinde.Kim bilir bu kaçıncı geçmişe dönüşkülrengi bu güz gününde? “Selva Oscura” adını takmıştım sana.Karanlığında yolunu yitirmek istediğimbir ormandın sen,bense nereden geldiği bilinmeyenbir yolcu.Gezgin oyunculara rastlamıştık bir bahçedeGorki’nin “Yazlıkçılar”ını oynayan.Daha önce çalıştıkları bir aşk sahnesiniyineliyor gibiydiler.Şaşırdıkça seviniyorlar,bu beklenmedik sevinçleyeniden şaşırıyorlardı.“Oyunculuk zor zanaat,” demiştin sen. Şimdi …
Şub 23
Kuzeydeki Pencere
kokladığın gülün kokusu kalmış sendebıraktığın denizin tuzugeçtiğin iklimlerin masalı sinmiş üstünekuzeydeki pencere açıkgöçebe bin bir gece sözcükler sökülmüş bir anıyıne kadar tamamlayabilirsebir andır eski defterleringüneşinden vurur yüzüneyazsam olmaz dersinkimi zaman sırf bunun içinyazmaya değerse dekuzeydeki pencereyi açarkenyere düşen defterden görünür:eksik kule, yırtık nehirsımsıkı kapatmış olsak dabizi ürperten anıları hayatımızıneski defter ya da kuzeydeki pencere Murathan …
Şub 23
Sessizliği Arıyorum
Şimdi rahat bırakabilirlerArtık alışabilirler bensizliğe. Kapatıyorum gözlerimi. Beş şey istiyorum yalnız,beş seçilmiş kök. Biri sonsuz aşk. Öbürü görmek güzü.Yaşayamam uçuşantoprağa düşen yapraklar olmadan. Üçüncüsü ağır kış,sevdiğim yağmur, okşayışıateşin kaba soğukta. Dördüncüsü yaz,karpuz gibi yuvarlak. Ve beşincisi, gözlerin senin.Matildem benim, sevdiceğim,uyumak istemem gözlerin olmadanyaşamak istemem bana bakmazsan:sana ayarlıyorum baharıizlesin diye beni bakışlarınla. Bunlar dostlarım, bütün istediğim.Hiç …
Şub 23
Sessizliğin Yorgun Yüzü
Dingin sularındasın acının veServilerin kuşluk serinliğindeUsulca okşanan esmer güzYapraklarında oynuyor gizÇeviriyor acının aynasını kendine Ne kalmışsa sevgiden geriyeneyi bırakmışsa isteyerekPerdelerin kıvrımında örümcek gibigeziniyor şimdiDokuyor sessizliğin güz iklimini çok uzak ve çok beklenenBir şey var gibiDoluyor akşamlarına birdenBatırıyor canına sivri dişleriniAz değil sessizliğin öğrettiği Az değil öğrettiği usta sessizliğinÇirkin bir yontu gibi duruyor oradaPelteleşiyor o hayın …
Şub 23
Antik Kent
mutlu günlerimizdi…deniz tuzu,dövme gülyanık tarçın gibiydikrüzgarın saçlarımızı taradığı yamaçlardaikimizden bir bayrakdalgalanırdıbirbirine bakantarihin ve otlarınarasındaadı yoktu yaşadığımız şeyinbir boşluk bile değildi buonca boşluğun içindeyontulmamış birkaç harftaşlar kadar tarihe kefilgünler gibi düşünülmeden akıp gidenotların gölgesindeki gece kadar derinay ışığıydı her şeyi sessizce bütünleyen bir dönüş biletiyle kırıldı gecekırıldı mevsimkalakaldıkbirbirine bakan sunaklardazehiri giz olan otlar boyverdikırık heykel parçaları …
Şub 23
Önceleyin
Önce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramdaSonra birden kapılar açılıverdi ardına kadarSonra yüzün onun ardından gözlerin dudakların Sonra her şey çıkıp geldi Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizdeSen çıkardın utancını duvara astınBen masanın üstüne kodum kurallarıHer şey işte böyle oldu önce Cemal Süreya
Şub 23
Gül
Gülün tam ortasında ağlıyorum Her akşam sokak ortasında öldükçe Önümü arkamı bilmiyorum Azaldığını duyup duyup karanlıkta Beni ayakta tutan gözlerinin Ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz Ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum İstasyonda tiren oluyor biraz Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım Gülü alıyorum yüzüme sürüyorum Her nasılsa sokağa düşmüş …