Gel bu akşam da ser-be-ser güzelim,İhtizâzât-ı leyli dinleyelim: Tâ uzaklarda işte bir piyano,Tâze parmakların temâsıyleAğlıyor bir hazân havâsıyle… Dinle ey yârim işte ağlayan oGecenin ka’r-ı pür-sükûnundaZulmet-i ebkemin derûnunda… Gâh onun ihtizâz-ı pestiyleMütevahhiş, hazin, rakîk ü nizârDağılır cevve bir sürûd-ı hezâr. Geh onun irtiâş-ı mestiyleDolaşır kâinât-ı nâimeyiBir umûmî şehîk-i tenhâyî… Onu kim dest-i ra’şe-dârıyleÇalıyor, perde perde …
Kategori: Şiir
Şub 23
Korku Çiçekleri
Ne peygamber-, ne de can çiçekleriNe de buhûrumeryem;Hep korku çiçekleriOldu saksılarımızı süsleyen. Ürkek bezgin baktığımız göklerdenYarınlara güvendi umduğumuz.Çocuklar, evler ve ekmek…Ama mutlu muyuz? Zehirli, yeşerirse topraktaBir tohum, içtiği baldıranlardanAçar korku çiçekleri, yozlasmış tür.Yeni aşı ister, budamak isterBizden geçmiştir. Vardığımız her çizgi bir duvar kesildiKaygan küfler aşamayınca.Ve ne olur bilirsinVe güzeldir dünya…Yaşamayınca.. Behçet Necatigil
Şub 23
Temâşâ-yı Leyâl
Hâlid Ziyâ Bey’e Gel bu akşam da ser-be-ser güzelimLevha-i kâinâtı seyr edelim : Gölge, hep gölge, her taraf gölge,Gölgelerle bütün zemin mestûr;Âsumân yalınızca nîm manzûr, Görülen başlıyor görülmemeğe;Bir dumandan kefenle cism-i cihân,Kalıyor ka’r-ı leyl içinde nihân… Şimdi her gûşe ebkem ü câmid:Ne ağaçlarda zemzemât-ı riyâh,Ne hadâyikte ihtizâz-ı cenâh… Her taraf hufte, her taraf râkid;Sanki engüşt-ber-dehân, …
Şub 23
Yürü Bire Yalan Dünya
Yürü bire yalan dünya!Sana konan göçer bir gün.İnsan bir ekin misali,Seni eken biçer bir gün. Ağalar içmesi hoştur,O da züğürtlere güçtür.Can kafeste duran kuştur,Elbet uçar gider bir gün. Âşıklar der: Ne olacak?Bu dünya mamur olacak.Osmanlı Halep alacak,Dağı taşa katar bir gün. Yerimi serin bucağa,Suyumu koyun ocağa,Kafamı alın kucağa,Garip anam ağlar bir gün. Yer üstünde yeşil …
Şub 23
Kav
aşktan sonra da yaşayacağım, kaçınılmazaçık bir hesap, denkleşmemiş… içimdekiçanı çalacak zangoç, her saat başı!sayılı günlere bölecek beni yenidenmasallar üreten çocuk yanım. zehir biriktirecek akrep, kav atacak yılan!gözleri sabah, kumrular konacak balkon demirime.ha bir eksik ha bir fazla, değişen bir şey yoksokaklar aynı sokak; evler eski evlerim!yalanlar incitecek şarkıların yüzünü… yanlış numara çevirip kendi sesini dinleyenparmaklarım, …
Şub 23
Köz Taşırız Cehenneme
sözün de yolu bittidilim kendime kekemeiçime dökülür yüreğimyine içime bir günah çıkıyor kitaplardanne yana bassa ayaklarımkirli bir kızın saçlarıgötürür erkeği cehenneme gideriz közümüzle beraberhem zaten kimseyi öldürmedikneyin hırsızıydık, kime cellatnasıl olsa bizi kimse ağartmazsevgilim yatak sayısı belliseni beni almazlar ol cennete ağırlaşıyor gündüz kalkamıyorumhayatı kaldır biraz altında kalıyorumderken bizim Deren ilk yaşına yeni girditutup elimden …
Şub 23
Yalnızca Sabahleyin Duyulan Güç
Buraya kadardı dostumgüçlüklerle dolu yolumuz.Anlaşılır bir dil var artık, gerektiğindeher şeyi açık edecek. Kalplerimizi birbirine bağlayan cansız iplik koptu,ellerimizi birbirine çeken sıcaklık soğudu,bıraktığımız yerde bulamıyoruz açık havayı,karşı tepede hızla gözden kaybolan esenlik,sırlarımızı altın gibi parlayan uzaklara götürdü. Sırlarımızla aramızda tanıdık bir mesafe oldu,dilerim kanlarımızla dolmaz bu ayrılık.Parlamaz başka hiçbir özelliği olmayan kanımız yakıcı güneşin altında.Parlamaz başka …
Şub 23
Onun İçin
Dün kalabalıkta .Sevmekten yorulmaktayım.Yalpalyan bir sarhoş varŞimşek vuruyor onu bir çırpıdaSeçip vuruyorFırtına çevreği de buluyor emiyorYılışık nemli bir şehvetle arzulanıyorBahar ayartıyor onuKöprüde insanlardan yükselen buharCamların çiğneyip salonlara kustuğu sıcaklıkSevmek yapışkan insan teriİnsan kılı memesi kokarakKollarını eklemlerini yalıyor seni ve şimdi aşkın evindeiki yabancı insanmisina tutmaktan tuzlu sudan birbirini duyamaz olmuş iki …
Şub 23
Duruşun bir ayrılık resmi çiziyor
ellerine dokundum,ayrılık döküldü yüzünden. Necmettin Topçu Hiç kimse senin kadaralışkın değildir ayrılıklaraAyrılıklar ki nişanlısıdır hasretinacılar ve türkülerle çeyizlenirbekleyişlerin sararan güzüneVe hasret kızıl bir güldürayrılıkların mendiline nakışlanmışBiraz da şairlere özgüdür hasret…Ayrılıkların çanı vurduğundasavrılır pişmanlığın kızgın külleriBütün sevdalar hasretin yalımıyla tutuşmuşbir bozkır türküsüdür kerem’in kavruk bağrındave artıkyollara düşmenin zamanıdırşen olasın halep şehriBiraz da şairlere özgüdür ayrılıklar….Ahmet Telli …
Şub 23
Koşma
Hicran kucağında tuttuğun sırdaş,Çağlamış, bulanmış, durulmuş olsun,Sözüne sazına güven de yanaş,Kulağı ezelden burulmuş olsun. Boş kafa gezdiren seyyahlar gibiKeşkülünün delik çıkması dibi,Ariften anlasın seçsin garibi,Hakikat yolunda yorulmuş olsun. Taban tepmiş olan gam kervanında,Dostunu konuklar tatlı canında,Koçlar gibi duran pîr meydanında,Aslanlar yurdunda kurulmuş olsun. Gel dese de bakma nâkes aşına,Bir fırsat arar da kakar başına,Dostun namert …