Kategori: Şiir

Savaş Alanında

Bir insan ha aslan pençesinde paramparça olmuşHa olmuş şiirimin nişanıAynı kaderdir onu bekleyenAnnesi yakında ağlayacak onaÖldürmeden önce başına dikildiğim andaİyi bilir ölümün satın almak için bir karşılık ödemediğimiVe en ufak bir kaygım olmayacağınıKarşılık olarak tasarlanan cezadan Korkunç kuzey rüzgârı üstünde koptuğundaVe köpükten kamçısıyla kıyıyı dövmek içinDağ gibi dalgalarını topladığı anBenden şiddetli olamaz deniz bile Düşmanımın …

Devamını oku

Endülüs’e Ağıt (Feryadnâme)

Çıkan iner, kalkan düşer, her yükselişin var bir sonuNiçin bunca gurur maldan, mülkten, adtan sandan insanoğlu. Oluşta ne var ki olduğu gibi dursun, hiç değişmesin.Sen de gök gibisin, bir gün masmavi güneşlik, bir gün bulutlu. Bu dünya kime kalmış, yaramış ki kalsın yarasın sana da.Yok hiçbir çizgisinde bu yeryüzünün ölmezlik rengi ve ölmezlik kokusu Zaman …

Devamını oku

Kadın

Güller vardı, yağmurda.Koparmayın, diye yalvardım. Dayanmazlar, dedi kadın. Ama o kadar güzel duruyorlar ki    oldukları yerde. Ah, hepimiz güzeldik birzamanlar,   dedi kadınve koparıp gülleri tutuşturduelime William Carlos WilliamsÇeviri: Cevat Çapan

Aşkı müşkül gizlemek, halka ayan etmek de güç

Aşkı müşkül gizlemek, halka ayan etmek de güçZahm-ı hicran-ı dîl’i lâkin nihan etmek de güç. Hâki payinden cüdayım gerçi ol şûhun, fakat,Visali için ağyare arzı imtinan etmek de güç, Eylerim belki dil-i cânânı rencide diye,Her saat, her lâhza feryad-u figan etmek de güç, Yare talimi vefa ettikçe cevr eyler bana,Neyleyim nâmihribanı, mihriban etmek de güç. …

Devamını oku

Bir Yağmur Sonrası

        -Fethi Gemuhluoğlu’na ‘Kalbim uçurumlarda açan çiçek.      O kadın bu kalbi nerden bilecek? ‘                              Şinasi Özdenoğlu  Kalbim! .. O şarkıyı unutmadın mı?Dinmedi mi hala o eski ağrı?Bir küçük şehirde başlayan şarkı…Özlediğin yalnız o şen kadın mı?Kalbim! …

Devamını oku

Aşkım ebedidir erecek sanma zevale

Aşkım ebedidir erecek sanma zevaleDönsem elem-i kahrı firakınla hilale Bigane-i gamdın seni ben görmeden evvelEttin bu gün eglencemi feryad ile nale Aylar seneler böyle firakınla geçer deHala seni ey zalim edemem Hakka havale Etmez mi eser kalbine feryadı hazinimKafir bile giryan oldu şimdi bu hale Feryad edip ağlarsa çok mu Nezih’eDüştü gene bir sahili yok …

Devamını oku

Ellerin İçin Noktürn

Sen, gecelerin ortasında bir ada gibiEn son gücümle kıyılarına yaklaştığımDenizlerin ezgisini uzak bir sevda gibiBir çoban kulübesinde paylaştığım… Yağmur altında dinlediğimiz şarkılar oynakGüneşli havadakiler gamlıydıÖptüğüm zaman gözlerin parlakOkşadığım zamanlar dumanlıydı… Nasıl hatırlamam, yapayalnız kalırım daEllerini.. Köpükler kadar beyazGece söylediğim şarkıdır kaldırımdaÖylesine bir şarkı ki, anlatılmaz… Saçlarımdan tutup kör gecelerdenBeni sabaha çıkaran ellerinGömleğime aşk mısraları işleyenMutlu …

Devamını oku

Mecnun isen ey dil sana leyla mı bulunmaz

Mecnun isen ey dil sana leyla mı bulunmazBu goncaya bir bülbül-ü şeyda mı bulunmaz Sun şerbet-i lal-i lebin ağyara vefasızSaki mi bulunmaz bana bir sahbâ mı bulunmaz Arzetmiyorum aleme alam-ı derunumYoksa bana bir mahremi sevda mı bulunmaz Bir sen misin alemde tabip illet-i aşkaTeşhis-i dile başka etibba mı bulunmaz Al aşkını ver gönlümü Allah için …

Devamını oku

Yetim İstanbul

‘Çocukluğa, küçük şehirlere, ilk aşka, senin gidişine  ve İstanbul şehrinin yetimliğine dair…’  Bir zümrüt masaldı çocukluğumuz;Bembeyaz çiçekler söylerdi onu.Nedir, bilir misin unuttuğumuz?Ömrün başlangıcı, masalın sonu. Acısı duyulur bir yerimizde,Küçük şehirleri hatırlamanın.Bir sır gibi yaşar gözlerimizde,Buğulu rüyası geçmiş zamanın. Duaların narin yapraklarında,Tanrı’nın yüzüne bakmadığı kul.Bir ayet gibidir dudaklarımda,Sen gidersen yetim kalır İstanbul. Seninle güzeldi kubbeler şehri.Senin …

Devamını oku

İstanbul Sabahı

Bu aydınlık, bakışlarının güneşe vurmasıdır.Bunlar saç değil, sarı güllerin savrulmasıdır. Ne bahar, ne sonsuz mavilik, zamanı güzel kılan,Kalbimin ansızın gözlerine vurulmasıdır. Garip telaş.. uçarı gönül.. hülyalı saatler.. hepsi boş!Özlenen, bir sualin bir bakışta sorulmasıdır. Bu, fırtınadan arta kalmış beyaz köpükler,İçimdeki çılgın denizlerin durulmasıdır. Asıl çekilmez olan hayatın yükü değil,İnsanın bir amansız koşuda yorulmasıdır. Nurettin Özdemir