Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır.Acılarımla iki lafın belini kırdık.Yokluğunda bir kuş sütü eksik.Yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik… Cemal Süreya
Kategori: Şiir
Şub 23
Filistinli Sevgili
Gözlerin bir dikenyüreğe saplanmış,çıldırasıya sevilen,işkencesine dayanılamayan.Gözlerin bir diken,rüzgârdan koruduğum,ötesinde acıların, gecelerin,derinlere sapladığım.Kandiller yanar ışığınla,geceler dönüşür sabaha.Bense unuturum birden,– göz rastlar rastlamaz göze-,yaşadığımız bir vakitlerkapının ardındayanyana. *Şakırdın sanki konuşurken.İsterdim konuşmak ben de.Dudaklarda hayır mı kalmıştı ki,O bahar gibi dudaklarda!Sözleringüvercin gibiyuvamdanuçtu gitti.Kapımız,sonbahar kadar sarıbasamakları ardındanfırladı gitticanının çektiği yere.Aynalar oldu paramparça,yığıldı içimizeacı üstüne acı.Topladık sesin küllerinigetirdik bir araya.Böylece …
Şub 23
Bundan İbaret
Anneannem için “İki kızım var” dedi, “benim.Ve ben” dedi, “onları büyüttüm.Bundan ibarettir hayatım. Yaşam beni kızlarımla aramagirdiği ölçüde ilgilendirdi,tehdit ettiği ölçüde bizleri. Olan ve olabilecekher şeye karşı korudum onları.Acılardan uzak tutabilmek, hayal kırıklığından, kaygılardan,kırgınlıktan esirgemek istedim kızlarımı.Sormadan cevaplamak istedim sorularını. Nasıl zorlandım ama, bilseniz!Harbiye, Arif Paşa Han:Kocam askere alınabilir her an, ülke garip, dönem garipti,6-7 …
Şub 23
Poliglot
Kuşkum yok, yalnız öleceğimDaha şimdiden hızla,dedem, babam, Elsa,azalıyor sevdiklerim. Ölümün kendisi korkutmuyor beni– korkunç olan başkalarının ölümü –fakat bir başıma ölmek, nedense,kanımı donduruyor düşündüğümde.Anlamsız bir çaba ama, iki dilde yazıyorve üç dilde konuşuyorum insanlarla.Ve olmasa da yanımda duyacak kimse,üç dilde sayıklayacağını ölüm döşeğimde. Roni Margulies
Şub 23
Metrodan Çıktığım An
İlk geldiğim gün on yedi yaşımda İngiltere’yeVictoria metrosundan çıktığımda günışığına,Batılı bir seyyahın onaltıncı yüzyıldaününü duyduğu İstanbul’u ilk görmesi gibigörsel ve hissi bir karmaşanın ortasındabulduğumu anımsar gibiyim kendimi. Ne cesareti vardı bende o seyyahın oysa(uçağa atlayıp dönmek istemiştim o anda),ne de ne denli küçük, ne denli bir örnekolduğunu biliyordum henüz dünyanın(o gün şaştıklarını ilgimi bile çekmiyor …
Şub 23
Yaprak
Üç gündür okuduğu romanınson sayfasını özellikle yavaş okudu,gülümseyerek bitirdi. Yerinden kalktı,kitabı özenle raftaki yerine koydu. Oturdu, ağır ağır bir sigara yaktı– çoktandır .azaltmaya çalışıyordu –içkisinden bir yudum aldı, gerindi,esnedi, adamakıllı yorgundu. Okuduğu romanı düşündü biraz.Yeni biten onyılı gözden geçirdi,doksanlı yıllarda neler yapabileceğini,artık neler için çok geç olduğunu tarttı. “Her şeyi yapabilirim, tüm kapılar açık hala.Fakat …
Şub 23
Rubâî
Her rind bu bezmin nedir encâmı bilir,Dünyamızı nâgâh zalâm örtebilir,Bir bitmeyecek şevk verirken beste,Bir tel kopar âhenk ebediyyen kesilir. Yahya Kemal Beyatlı
Şub 23
Evrenin Işığıyla Oynuyorsun
Evrenin ışığıyla oynuyorsun her gün.Sen, çiçeğe ve suya gelen minicik konuk.Her gün bir salkım gibi ellerim arasındaezdiğim o beyaz küçük baştan daha fazlasın sen. Benzemezsin kimseye verdim vereli sana gönlümü.Bırak yatırayım seni sarı soluk çelenklerin arasına.Güneyin yıldızları arasında kim yazıyor adını dumandan harflerle?Ah, bırak anımsayayım seni, olduğun gibi, daha oluşmadan önce sen! Birden uğulduyor rüzgâr …
Şub 23
Sanma ancak baña bu dîde-i giryân aglar
Sanma ancak baña bu dîde-i giryân aglarDerdimi yazdıgı demde kalemim kan aglar Tıfl-ı bî-dâye-i dil giryesin artırmadadır‘Âleme geldigine oldu peşîmân aglar Bî-kesem öyle ki bu hâl-i garîbim görseKendi derdin unudup baña yetîmân aglar Pençe-i hâr-ı sitemde göreli dâmenimiÇeşm-i şebnemle benimçün gül-i handân aglar Zulmet-i râh-ı talebde bu tekâpûlar ileTeşne-leb kaldıgıma çeşme-i hayvân aglar Kiştzâr-ı emelim …