Gök öyle mavi, öyle durgun, Damlar üzerinde!Yeşil bir dal sallana dursun, Damlar üzerinde! Ürpertip gökyüzünü birden, Bir çan tın tın eder.Bir kuştur şu ağaçta öten; Türküsünü söyler. İşte hayat! aç gözünü gör; Bak ne kadar sade.Her günkü sâkin gürültüdür, Şehirden gelmekte. Ey sen ki durmadan ağlarsın, Döversin dizini;Gel söyle bakalım ne yaptın, N’ettin gençliğini? Paul …
Kategori: Şiir
Şub 23
akşam ve verâ
verâ, verâ, verâ!.. her şey kımıltı ve böcektir;ve Dünya yara içinde yara…kendini bitmeyen bir yağma gibi yaşadın: benim dışımdaki sır, senin içindeki aynadır; bilir misin, yağmurlar da darılır, seni yazmadığım için; yüzündür, çisil çisil iner camlara… Dünya elbet yara içinde yara… her aktığın …
Şub 23
Kömür
Günlerden 2 Kasım 1976Küçük bir salkımsöğütün altındaKarşımda deniz Sultanahmet AyasofyaGeçmiş günlerimin en yaman olaylarınıYokluyorum bir andaGerçektenÇok verimli oluyorEl ele verince yürek kafa Günlerden 2 KasımDeniz derya külrengiGörkemli bir İstanbul lodosuÖğle vaktiİşçiler bir şeyler yiyorKömür arabalarıVe başörtülü tazelerVe o güzelim teyzelerKömür sırasını bekliyorKülrengi bir İstanbul külrengisiİçimize işledi işliyor Atlar alceylan demirikır doruKula yağızBaşlarında yem torbalarıKuyruklarında mavi …
Şub 23
Tahassür
Âh kim Pîrâye’min* işte bu yerdir meskeni!Şu siyeh topraklar olmuştur o nûrun mahzeni.Gelmedim on beş sene bilmem ne yanda medfeni. Ey mezâristan bana ettirme âh ü şîveni!Rahm edip âgâh edin ey servler, taşlar beni!Bî-nişan terk eyledim eyvâh evlâdım seni!Söyle yavrum eyleyim şâd-âb-ı giryem kâkiniHangi topraktır senin örten vücûd-i pâkini? Züldür on beş yılda bir kerre …
Şub 23
Bir Pus Gibi İçimde
İçimde beni saranVe hiç olanBir özlem var hiçliğeBir istek belirsiz bir nesneye. Sanki sis gibiSarıp sarmalamış beniVe küllükteki cıgaramın ucundaParıltısını görüyorum son yıldızın. Duman duman tükettim hayatımıNe kadar belirsiz gördüklerim, okuduklarım.Bilinmeyen bir dilde bana gülümseyenAçık bir kitap dünya. 16 Temmuz 1934 Fernando PessoaÇeviri: Cevat Çapan
Şub 23
Denize Övgü
Santa Rita Pintor’a Rıhtımda kimsesiz, yapayalnız, bu yaz sabahıBakıyorum kumsalın kıyısından, bakıyorumBelirsizliğe,Bakıyorum ve küçük, siyah parlak bir vapurunYaklaştığını görmekten mutluluk duyuyorum.Uzakta, öyle açık seçik ve bildik ki kendinceArdında kendi dumanından bir bayrak bırakıyor havaya.Limana giriyor ve sabahı da birlikte getiriyor ve nehirdeDenizcilere özgü bir canlanma başlıyor,Yelkenler açılıyor, çatanalar yaklaşıyor,Rıhtıma bağlı gemilerin gerisinde motorlar gidip geliyorHafif …
Şub 23
Pembe Yalı
Kızlar vardır kıvırcık salata gibiAğızları burunları kıvır kıvırBacak bacak üstüne vapurlardaRüzgâr eser oraları buraları görünürBaktıkça fık fık eder adamın içi Vay canına tükürdüğümün İstanbul’uBir oynak olur Fındıklı önlerindeElimde yüz iğnelik çapariPoyraz gibi dalarım palamutlaraAltımda Turgut Reis motoru Rumelihisarı’nda Orhan’ın mezarıNe gittim ne gördüm gitmek de istememTaze ekmek bir parça beyaz peynirŞimdi olsa şuracıkta rakı içerDenize …
Şub 23
Yolcu
Gurûb vakti eşyanın yorgun huzûrundaGörüyordu vaktin hacmini bekleyen bir bakış. Ve masanın üstünde birkaç turfanda meyvenin hayhuyu.Gitmekteydi ölümü idrâkin belirsiz semtine.Ve bahçenin kokusunu, rüzgâr, ferâgat halısının üstündeSaçmaktaydı yaşamın saf hâşiyesine.Ve zihin, yelpâze gibi, çiçeğin parlak sathınıTutmuştu eliyleVe yelpâzeliyordu kendini. Yolcu otobüsten indi:“Ne temiz gökyüzü!”Ve caddenin uzayıp gitmesi aldı götürdü onun gurbetini. Gurûb vaktiydi.Geliyordu kulağa bitkilerin …
Şub 23
Otuz Üç Kurşun
Bu dağ Mengene dağıdırTanyeri atanda Van´daBu dağ Nemrut yavrusudurTanyeri atanda Nemruda karşıBir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudurBir yanın seccade Acem mülküdürDoruklarda buzulların salkımıFirari güvercinler su başlarındaVe karaca sürüsü,Keklik takımı… Yiğitlik inkar gelinmezTek´e – tek doğüşte yenilmedilerBin yıllardan bu yana, bura uşağıGel haberi nerden verekTurna sürüsü değil buGökte yıldız burcu değilOtuzüç kurşunlu yürekOtuzüç kan pınarıAkmaz,Göl olmuş …
Şub 23
Kara
Çarpmış,Paramparça etmiş,Kara sütü, kara sevdayla seni…Ve kara memelerinde dişlerin asi,Karadır, upuzun yattığın gece,Felek, ah ettirir, boynun kıl-ince…Cihanlar, çocuklar, kuşlar içindeSızlar bir yerlerinAdsız ve kayıpSızlar, usul-usul, dargınVe kan tadında bir konca,Damıtır kendini mısralarınca… De be aslan karam,De yiğit karam,Hangi kalemin yazısı,Zorlu yazısı,Belanda? Anadan doğma nişan mı,Sütlü barut damgası mı,Bir gece parçası mı kaburgandaki?Kız kakülü, ne hal …