Kategori: Şiir

Yol Şarkıları III

Geçiyor Balkan günlerim bir elmanın nazik soyuluşunda. Kalp de yaradır, diyor ayazda türküm, kanıyor her yola koyuluşumda. Ölümün dişlediği bir meyveymiş geçmiş özlemi, çocukluğun çürüyüp yapışması deriye. Ah, o kar fısıltılı bahçeler dedemi, amcamı, hele de babamı çağırırlar mı geriye… Trakya, nasıl ayrıldım senden sıvalı kerpiç bacalardan duman tüterken. Nasıl da camlarda kaldı süzgün gözlerin, …

Devamını oku

Anımsama

IBak, anımsıyorum öğrenciliğimizi…Merdivenlerde rastlıyorum sana, rengim atıyor,Sen henüz farkımda değilsin ve bundan dolayıHazırcevap kesiliyorum tamamen. Seni düşlüyorum…Ne söylesem sanaFısıltıyla söylüyorum, gülümsüyorum,Patlamış şeftali tomurcukları sanıyorumGiysindeki düğmeleri.Bir bilsen, nasıl arzuluyordu yüreğim seni,Nefesine atışlarını nasıl bağladığını… Sen artık farkımdasın ve bundan dolayıDaha da artıyor başkalarıyla sohbetin. II… Bak, el ele tutuşmuşDolaşıyoruz en eski semtleri.“Uzağa gidelim, görmesinler”.Demiyorsun artık eskisi …

Devamını oku

Gölge

Geriye bakmaya zorlama beni hiçbir zaman,Biliyorum, yol aldıkça ardımda kalıyor hayatVe hak ettimse gerçek tutku,Cesedime bir ışık olarak vuracak. Henüz toprağa gölgesi düşüyor,Başka bir dünyaya göçen bedenin,Kurumuş ve parçalanmış olarak,Yüzükoyun düşüyor ve acıyla ağlıyor. Ve benim yerime başkaları deniyor,Dağa dönüştürmeyi gölgenin ağlamasını.Oysa o tek başına ve bir yabani hayvan gibiKendi tükürüğüyle sağaltıyor yaralarını. Benim gölgeye …

Devamını oku

Savaşa Karşı

Kimdi korkunç kılıcı icad eden?Ne vahşi, ne katı yürekli adammış.Kan dökülüyor o gün bugün sel gibi,Savaşlarla sarsılıyor insanlık. Artık ölümün yolu kısa ve korkunç.Belki suç, kılıcı icad edende değil.Vahşi hayvanları öldürelim diyeBize armağan ettiği aracı belkiBizler kardeş kıyımı için kullandık.Başımıza gelenler, hep altın yüzünden;Tahta çanaklarla çorba içtiğimizdeSavaş nedir bilmezdik. O zamanlar,Kaleler, kuleler, surlar yapılmamıştı;Sürüsünün yanında …

Devamını oku

Senin yüzüne o kadar çok bakmışım ki, Var olan her şey gözüme görünmez oldu

Senin yüzüne o kadar çok bakmışım ki,Var olan her şey gözüme görünmez oldu.Sürekli güneşe bakan kişinin gözünde,Onun ışığından dolayı dünya karanlık olur. Ömer Ferid Kam ز بس که وقف نظر کرده ام بعارض تو شدست در نظرم هر چه هست آن تاریک کسی که در نگرد آفتاب را پیوست ز فر او شودش در نظر …

Devamını oku

Ey gönül! Ey gönül! Vazgeç, vazgeç bu sevdadan ve bu kavgadan.

Ey gönül! Ey gönül! Vazgeç, vazgeç bu sevdadan ve bu kavgadan.Akıllının nezdinde bir sivrisinek kanadı bile etmez dünya devleti.Bu vadide şaşkın olma; çünkü ayakların izini apaçıkBulursun; eğer bensem kafir, can ve gönülden uzaklaş.Ey Allah’ın cezbesi! Sensin her zerreye nüfuz eden;Gel, yukarıdaki âleme (gidişte) bize yardım et.Ne dünyanın ikbalini isterim, ne de büyüklerin ihsanını.Ben bu dünya …

Devamını oku

Eğer elimi denize vursam, her defasında İnci ve cevher yerine çerçöp geliyor.

Bazen bana bir tebessüm geliyor,Bazen de menzilden bir zil sesi geliyor.Kâr ve zarar meşgalesinden uzak olmak gerek;Bilmiyorum ben, bu heves nereden geliyor.Eğer elimi denize vursam, her defasındaİnci ve cevher yerine çerçöp geliyor.Ey çaresiz gönül! Feleğin cevrinden feryat etme;(Çünkü) melek dedi, senin için hâkim geliyor.Nefesi, Rahman‟ın nefesinin kokusundan bir koku;O kimsenin kokusu bana Yemen tarafından geliyor.Ey …

Devamını oku

Siper Sanatı

Alışmak geliyor, çıkmıştır yolaBıkmadan ölmek yok, insanlarından.Geçmiş aradan şu kadar zamanBurada hayat var mıdır, vardırHiç kimse olmasa da. Üzülürüm diye gitmediğin yerDoğduğun sokak, büyüdüğün ev-Göç alan şehirler gibi gözlerinYeşil bir harmandan dönersin her günHep aynı sevinçle, pek bilmediğin. Güneşi ezanla alıp bırakanSenin tertemiz dilin ve dininGeçerken içinden dağ köylerininDünya durdukça dönecek olanGörürsün orada kalplerden derin …

Devamını oku

Yalnızlıktan Sarkan İp

Her dökülen yaprakta susayan bir şey gördümÇeşmelerin dibinde büyümeyen ağaçlarYaklaştıkça ışığa çözülüyor hâlelerSaklıyorum kendimi yalnızlığın yerine Öylesine doğmuyor güneşin yedi rengiUzunca bekleyişin buğusudur ısıtanÖzlüyorum elinin değdiği pınarlarıNe varsa besliyorum yalnızlığın evinde Semiha Kavak

Ey Süleyman

Ey Süleyman…Kurşun izlerini taşıyor şimdi, Sinagog kürsüsünde levhalarÖlümlerin bedelidir, yakılıyor Ulu Cami minberinde ağıtlarMıhlanan duaların ayinine şahit, Surp Giragos’da mihraplar Ey Süleyman…Şeyh’in meydanında, sabilerin yün saçını savurmuyor rüzgârAslanlı çeşmede şarıldayan bereket su yerine, ağzında kanlarHevsel gül bahçesinden, barut kokluyor elleri kınalı nişanlılar Ey Süleyman…Toprak kana doymamış Hüsrev’de, diri diri şühedayı ağlattılarÜstüne yağıyor Behram’da, günahlarının karşılığı …

Devamını oku