göz ardı edilemez aydan güzel, ayın soylu ışığından,daha güzel yıldızlardan, ün salmış nişanlarından gecenin,çok daha güzel yalımla bezeli çıkışındanbir kuyruklu yıldızın,tüm yıldızlardan çok daha görkemli güzellikleri barındırangüneştir,senin, benim, onun yaşamını her gün elinde tuttuğundan. güzel güneş, doğan, hiç unutmadan ulu yaratısınıtümleyen, en güzeli yazın günlerden bir günkıyılarda kaynayıp buharlaşınca, yelkenler güçsüz,edilgin yansımalar kimliğinde kayıp giderkengöğsünden …
Kategori: Şiir
Şub 23
7000. Paylaşım
yenilmişler için birinci parça gene mahzunuz muhip! onlar sevindi sallantılı aşklar şakırdar yerkürenin kulağındabaşarı tanrısı beton akıllara hükmünü bildirdiSpartakus değil, işte gene Sparta kazandıbiz, büyüyen kiplerin tanrıları“ve cümle yitikler, mağlûplar, mahzunlar”Bir meyhaneyi bile haneye çeviremeyiz artık ey akşamın son çocukları, sonsuzormanlara kaybolan okşayış ve sonrasızsulara susayan Cravan’ların akşamıismiyle çağrılanların son kafilesi mi duruyor gölgenizdeşairlerin atası …
Şub 23
Yağmur
BabacığımSenin acı günleriniDüşüne düşüne yürüyorumEn acı günündeBirşeylerden haberim olmaksızınYabanî üzüm toplamak içinDağda bulunmam gerekmişti.Sık sık bana derdin ki“Sakın ekşi korukları yiyip te“Dişlerini kamaştırma e mi…”Ve biz küçükler için dua edip“Bana söz verdiler Tanrı’m“Bir daha üzümleri“Olgunlaşıncaya kadar“Bekleyecekler…”derdin.Yüzün– Ne zamanki ve neredekiHalindir bu hatırlamıyorum –Gözyaşları ve gülümseyişleŞimdi geri geliyor bana.Ben 42 yaşındayım bugünSenin 42 yaşındaOlduğun günleri düşünüyorumO …
Şub 23
Bir Kış Günü Anısı
AkşamüstüSoğuk rüzgârın altındaBir serçeyle oynaşıp duranÇocuğun biriGece birdenbireÖlüverdi.Ertesi sabahHer taraf buz tutmuştu,Kardeşi telgraf çekmeye gitti,Anne bütün geceYaşın yaşın ağlayıp durmuştuÇocuğun babası vazifedeydiDenizdeydi.Bu olaydan sonraSerçeye ne olduğundanKimseciklerin haberi olmadı.Karayel bembeyaz etmişti caddeleri.Bir su kovası çatladıVe babadan tele cevap geldi:“Şimdilik dönemiyorum.”Ya anaya ne oldu artık?…Bugün okuldaTeli gönderen kardeşAzarlandı, paylandı. Nakahara Chuya
Şub 23
Tahmis-i Rüşdî
Çarh-ı dehri ey gönül aldanma dolabdır dönerBir hevâ-yı gaflete tâbi’ olan bâbdır döner Bâd u gam önüne düşmüş ayn-ı hîzâbdır dönerCerr ider bir gün vücûdun girme girdâbdır döner Ademi yardan atub elbette kizzâbdır döner. ** Kemend-i riştesi habl-i belâ dâm-ı kesel çıktıVefâsın umduğum beyhûde vü tûl-i emel çıktı. Vücûdum sandığım bir sûret-i darb-ı mesel çıktıHayât-ı …
Şub 23
Kelebek Etkisi
Çok şehirden geçerim deSenin şehrine gelince durur kalbimAdının harflerince türküler tuttururumSen bilmezsin içimde binlerce kuş adını cıvıldarAğaçlara salıncak kurmak geçer içimdenİçimi seninle doldurup göğe dokunasım gelir. Bilir misin ben bir kelebeğin kalbiyimSen nefes aldıkça kanatlarım tüllenir aşkınla.Üç günlük ömrümün dördüncü gününe de seni yazmış Yaradan. Sen kanatlarımı tutuncaDenizler kabarır içimdeKuytularında saklı çocuğu görürAnsızın annen olurumOn …
Şub 23
Gölgelik
Ağaçlar şarkısını döktü Boncuk HanımBahçelerin duası ölüm üzerine nicedirDeniz çekildi çekildi, buğday başağı bir çocukHarman yerlerinde köpüklenip duruyorOn parmağın gösterdiği güneşlerÇatılarda bir yoksulluk ürpertisiIslık çalan kirpiklerde yıldız tozlarıPuhu kuşlarından bir yatakta uzaklarYorgunlukla sürmelenmiş bir rüya şimdiBir kandil soluğu gökyüzünde rüzgâr. Önce Ömür diyorum, sonra HayalSonra sonsuz karlar içinde bir narBir adam her gün biraz daha …
Şub 23
Kuğular
Suda yorgun, muzî tecellilerEdiyor bir takarrübü ifşâ: Kuğular, leyl içinde, sîne-küşâGeliyor, gözlerinde mestîler;Sanki mahmul-ihande keştîlerKi olunmuş nücûmdan inşâ… Ahmet Hâşim KUĞULAR Suda yorgun, ışıklı görünüşlerBir yaklaşmayı açığa vuruyor: Kuğular, gece içinde, göğüs bağır açıkGeliyor, gözlerinde sarhoşluklar;Yıldızlardan yapılmışGülümseme yüklü gemiler gibi… Ahmet Hâşim(Çeviren: Asım Bezirci)
Şub 23
Sürûd-ı Emel
-Yine gülerken Güldün; şeb-i şi’rimde bütün şi’r ü emellerPür-hande, pür-aheng ü pür-âvâz döküldü;Mehtâb ü ziyâ, fecr ü şafak, nûr döküldüReyyân-ı emel, mest-i hafâ… şûh u münevver… …
Şub 23
Oğlumu Çok Özlüyorum
“Oğlumu -dedi-Gördüm geliyorum.”Oturdu derin bir nefes aldıSigarasından.“Oğlumu -dedi-Çok özlüyorum.” Acısı anlamsız bir ayıbınBaskı duvarlarınaSığacak gibi değildi.Eğildi uzun uzunEğildi gözlerime-Soğuk sularda susuzBir çift dudak gibi-Kirpikleri gözlerime değdi. “Oğlumu -dedi- görseydinSana çok benzerdi.”Oturduğu yeri incitmiş gibiDoğruldu usulcacık“Üç yıl oldu -dedi-Pencerenin önündeKitap mı okuyordu, türkü müYoksa bir kitabı türkü gibi mi…Camlarda canhıraş bir ölüm ıslığı…O kuğu boynundan kanlı …