martılar karalardan denizlere dönüyordenizlerde dalgalar yosunlar ve köpüklerkimsesiz günlerimizin kırılmış gönüllerisizi bekleyen vardır aynı düzen içindefırtına sonrasının durulmuş denizleri bir göç var uzaklara yorulmuş kanatlarlayarı yolda ölmenin korkusu içimizde mavi denizler vardı sokakların sonundabu kentin kederindenbizi çekip götürenmavi denizler vardı sokakların sonunda çok eski yıllardan için için duyduğubir özlemdin artık sençok eski yıllardan için için …
Kategori: Şiir
Şub 23
Bu İğdiş Gökler Altında
Bu rüzgâr dağların kokusunu getirmiyorBu bulutlar tutsak daracık bir gökyüzüne…Akşam güven vermiyor, sabahın sevinci yokNe güleç bir yüz ne hareli bir merhabaHerkes sırtıyla konuşuyor birbiriyle…Toprak yok bahçe yok sular bir derin hasretKuşlar bile kekeleyerek uçuyor havada… Acıdan başka her şeyi bırakıp geldikAlnımızda külü kalbimizde koru yanan evlerinHer parmağımızda bir çocuk can verdi.Bizim olan ne varsa …
Şub 23
Evimin En Yüksek Penceresinden
Evimin en yüksek penceresindenBeyaz bir mendille veda ediyorumİnsanlığa armağan şiirlerime. Ve ne mutluyum ne de üzgün.Bu alın yazısı şiirlerimin.Ondan yazdım ve göstermem gerekir herkese.Çünkü başka bir şey yapamam.Çiçek rengini nasıl gizleyemezse,Nehir akışını nasıl gizleyemezse,Ya da ağaç meyve vermesini. İşte almış başını gidiyorlar, sanki bir arabaylaVe elimde olmadan üzülüyorum,Bir yerim ağrıyormuş gibi.Kim bilir kim okuyacak onları?Kim …
Şub 23
Gururla Bakıyorum Dünyaya
çünkü isyan bıçağıdır böğrüme saplanan sancıçünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorumve kederinve solgun yüzlü işçilerin üzerinedağbaşlarının hırçınlığı savruluyor benden.çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kinçünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafakmiting afişlericesur pankartlarve binlerce militanderin denizlerin aydınlığızorlu sabahlargökyüzü ve lâlesıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata.çünkü ben sevdiğim kızıyaşamak gibihalkım gibi sevdiğim kızı/ki şiirini yazamayanve türküsünü söyleyemeyen halkım gibibinlerce ve …
Şub 23
6666. Paylaşım
Derin Kesik 1.Sitem de cana böyle mi batarmışGiyindim oturdum sesini çın çın. 2.YazmasaydımBorçlu ölürdüm aşka. 3.Öyle çok güldünüz kiGeceyi bozdunuz.Sizin hüznünüzü deKorumak bana düştü. 4.Gözlerine tek nokta siyah düşmesin diyeIşıttım geceyi sabaha dek gövdemle. 5.Bir tek ben bilirim değeriniAğzından ağzıma akan sözlerin. Kim neyi susarsa canımda gölleniyor.Bu aşkı ben senden sonra da söylerim. 6.O kadar …
Şub 23
Bir Genç Kıza Öğüt
Sahip olunmaya değer hiç kimseyeTam anlamıyla sahip olunamaz;Şunu kalbinin üstüne koy,Benim küçük kızgın sevgilim;Bu gerçeği, bu sert ve değerli taşı,Koy sıcak yanağının üstüne,Bırak saklasın gözyaşını.Yalnız olduğundaBir kristal gibi tut onuVe dikkatle bak buzlu taşın derinliklerineUzun, uzun bak ve mutlu ol:Sahip olunmaya değer hiç kimseyeTam anlamıyla sahip olunamaz. Sara TeasdaleTürkçesi: Nurduran Duman
Şub 23
Aldırmamalıyım
Öldüğümde; üzerimde güneşli nisan ayı Yağmurda ıslanmış saçlarını sallarkenKalbi kırık bir şekilde üzerime kapanmış olsan bile, aldırmamalıyımHuzur bulmam için, yağmur dalları eğdiğinde Yapraklı ağaçlarınki gibi bir huzur Ve senin şimdi olduğundan, daha sessiz ve acımasız olmalıyım. Sara Teasdale
Şub 23
İlkbahar Gecesi
Park gece ve sisle dolu,Çekilmiş dünyanın tülleri,Yollar boyunca uykulu ışıklarLoş ve işlenmiş inci gibi. Boş sokaklar altın sarısı ve pırıltılı,Dumanlı göl altın sarısı ve pırıltılıSulara gömülmüş kılıçlar gibi aynalı ışıklar,Parıldayıp titreşiyor. Ah, burada olamak yeterli miÜzerimdeki bu güzellikle?Boğazım övmekten ağrımalı ve benGöğün altında diz çökmeliyim sevinçten. Ey güzellik yeterli değil misin?Aşkın arkasından ağlamam nedenGençlikle, şakıyan …
Şub 23
Anneannemin Aşk Mektupları
Belleğin yıldızlarından başkaGökte yıldız yok bu gece.Oysa belleğe ne çok yer varYumuşak yağmurun gevşek kemerinde. Annemin annesiElizabeth’inTavan arasının bir köşesine sıkışıp kalmışVe orada kar gibi eriyecek kadarSararıp eprimişMektuplarına bile yer var. Bu kadar geniş bir boşluktaYumuşak adımlarla yürümeli insan.Burası tümüyle görünmeyenBir tel ak saça asılı,Havada bir ağ ören kuş dalları gibi titriyor. Ve …
Şub 23
Soyut Bahçe
Ağacı üstünde elma, şehvetidir kadının-Parıltılarla asılı, güneşten maskarası.Ağaç, kesmiş soluğunu kadının;yeltenipYükselip üstüne dal dal, dilsizce dilli sesiÇıkıverir gözlerine bir karartı perdesi.Kadın tutsak ağaca ve yeşil parmaklarına. Ve kendini ağaç sanar düşüncesinde kadın.Rüzgâr kucaklayıp örer taze damarlarını,Kaldırır onu göklere, uçarı maviliğe,Ellerinin ateşini boğup gün ışığında.Hiç anısı yok kadının, korkusu, umudu yokAyaklarındaki ottan ve gölgelerden öte. Hart …