Siz de ihtiyarlayacaksınız, gün gelecek;Yün bükecek bir mum ışığında, hayran hayran,“Ronsard ne kadar da çok öğmüş bir zaman!”Diyeceksiniz, mısralarımı söyliyerek. Bu söz üzerine hizmetçiniz irkilerek,İşte yorgun düşüp bir kenarda uyuklayanVe adımı duyar duymaz yerinden fırlayanHizmetçiniz… Ömrünüze dualar edecek. Kemiklerim bile kalmamış, o toprak altında,Rahat olacağım ben o gün ruhlar katında;Sizse ocak başında çömelmiş bir ihtiyar. …
Kategori: Şiir
Şub 23
Sone
Bir çiçek demeti gönderiyorum size,Kendi elimle kopardım bu çiçekleri;Yarına kadar hepsi döküleceklerdi,Biri çıkıp akşamdan onları dermese. Size güzel bir ders olmalı bu hadise;İstediğiniz kadar güzel olun şimdi,Kaybedeceksiniz elbet bu güzelliği,Bu çiçekler gibi solacaksınız siz de. Zaman geçiyor sultanım, geçiyor zaman.Zaman değil geçen, en güzel çağı ömrün;O büyük dalga bizi de alacak bir gün. Göçüp gittiğimiz …
Şub 23
Yaşamak Bundan Sonra
Yaşamak bundan sonra, katlanılmaz eziyet!Bir ey istemiyorum artık ne zevk, ne para,Kaybolmuş baharıma beni götür, hâtıra,Hâfızam avut beni, beni kurtar ey şiir! Yaşamak bundan sonra, katlanılmaz eziyet.Bir şey istemiyorum, ne teselli, ne umut:Hareket edeceğiz!.. Kalbim dünyayı unut,Dağlar, taşlar, elveda; gün, hakkını helâl et! 1940 Ziya Osman Saba Bu şiir 15 Şubat 1940’ta Sevet-i Fünun’da “Yaşamak …
Şub 23
Yalnız
Kalbim, seninle bir gün yalnız kalacağız,Şu daha birkaç yıllık mihnetin sonundaBir dere kenarında, çimenler koynunda,Seninle hayallere, yalnız dalacağız. Kalbim, sen çocuk kaldın, tanımadın kini,Memnun olacağım senden bir baba kadar.Derken, ürperecek bir rüzgârla kavaklar,– Seher! Dinleyeceğiz, sonsuz musikisini… 1939 Ziya Osman SabaCümlemiz / Can Yayınları
Şub 23
Gün Gelir
Gün gelir, hatırlamak bile bir acı olur.Gençlik aşkı, sevinci, daha dünkü ümidi…Yumruklasan göğsünü bir boş yankı duyulur. Gün gelir, en gür çeşmeler damla damla kurur.Bakarsın, bir yazın ağaçlarında şimdiÜç-beş kuru yaprak çırpınır durur. Ziya Osman Saba
Şub 23
Meydan Okumak
Bizde neden ağlayan bir Fuzulî çıkmışŞimdi anlıyorum bunu derinden.Kaç Fuzulî, Fuzulî olmadan önceKahrolup gitmiştir üzüntülerinden. Öyle çekmişim kiArtık benden sonraBirkaç satırımın yaşaması bile bana vızgeliyor.Artık bahçemdeki yemişlere ne güleryüzlü bir dost ne hırsız geliyor. Demek, diyorum, bu duruma gelirmiş budana budana bir şair.Ölümsüzlüğe sırtını dönmüş şiirArtık acıya meydan okuyabilir. Hasan İzzettin Dinamo
Şub 23
Dokuzuncu Sonnet
Yağmur yağıyor, kış yağmuru şakır şakırGecekondumuz birkaç yerinden yine damlıyor.Üstümüz eski püskü, tel dolap tamtakırUmutsuzluk aç karga sesleriyle bizi selamlıyor. Pusmuş kilimin üstünde altın gözlü sarmanBir huzur müziği üflemede mırıltıları.Gürültüler kopmada evin ardında zaman zamanDağı çökertmekte üstümüze yağmur suları. İçiyoruz Şerife’nin yorgun eliyle koyduğu çayıIsınıyoruz, peri padişahının sarayıBizim gecekonduyla hemen yer değiştiriyor. Tepe koptu dayandı …
Şub 23
Müslüman Kadın Olmak
Müslüman kadın olmak bu dünyada,İçi kabararak dehşet saçan yer sarsıntısından,Şakağına dayanmış buz gibi namlunun soğukluğundan,Aylardır açlıktan kıvranırken kırışmış bedeninle,Dostların diyete girerken aşırı semirmektenBir kuru ekmek bulamamaktan daha zordur. Ali Şeriati
Şub 23
Cihânda Aşık-ı Mecrûha Sanma Râhat Olur
Cihânda ‘âşık-ı mecrûha sanma râhat olurNeler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur Ölünce dermeni kalsun çıkarmanız dildenTahammül eyleyemem ol da bir cerâhat olur Le’îme renciş-i hatır verir kerem etmekMukayyed olmasun erbâb-ı dil ki zahmet olur Zamânede yine bir berk-i ‘îş girmez eleFelek müsâ’ade itmez ne bî-mürüvvet olur Yakında kûy-ı harâbâta uğradım YahyâNe hûb cây-ı safâ …
Şub 23
Sun sâgarı sâkî bana mestâne disünler
Sun sâgarı sâkî bana mestâne disünlerUslanmadı gitdi gör o dîvâne disünler Peymânesini her kişi doldurmada burdaŞimden gerü bu meclise mey-hâne disünler Dil hânesini yık koma taş üstüne bir taşSen yap anı iller ana vîrâne disünler Gönlünde senin gayrü sivâ sûreti n’eylerLâyık mu bu kim Kâ’be’ye büt-hâne disünler Yahyâ’nın olup sözleri hep sırr-ı mahabbetYârân işidüb söyleme …