Kategori: Şiir

Ölmek Konusunda

Ha üç gün önce, ha beş gün sonra.Geldiğin gibi gidişin.Nereye gittiyse anan, baban,Peşinden kardeşin. Bir yaprak dökümüdür dört yandan.Bir dostun, seninle ağlamış gülmüş,Bir sabah gazeteyi açarsın ki:Ölmüş! Daha dün gibidir hepsi.Evlendiğin gün çekilmiş resim.Mesutsun bak, çoluk çocuğunla.Geçti kaç mevsim… Gençtin, dinçtin… hepsi bir zamanlar.Nerende şimdi ağrın, sızın?Yatakta mı, yavaş yavaşYa sokakta ansızın? Birkaç bahar, bir …

Devamını oku

Bana nasılsın diye sorarsan

Beni  Süleymli şairin dediği gibi; Bana nasılsın diye sorarsan, derim ki:Acımasız zamanın acılarına karşı hâlâ umutla direniyorum. Hüznün bıraktığı izlerin yüzümde görülmesine hâlâ dayanamıyorum.Dara düşünce dostun üzüntüsü, düşmanın sevinci hüzne boğuyor beni. (Hz. Ali’nin kardeşi Akil b. Ebu Talib’e yazdığı mektuptan)

Cihânda Aşık-ı Mecrûha Sanma Râhat Olur

Cihânda ‘âşık-ı mecrûha sanma râhat olurNeler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur Ölünce dermeni kalsun çıkarmanız dildenTahammül eyleyemem ol da bir cerâhat olur Le’îme renciş-i hatır verir kerem etmekMukayyed olmasun erbâb-ı dil ki zahmet olur Zamânede yine bir berk-i ‘îş girmez eleFelek müsâ’ade itmez ne bî-mürüvvet olur Yakında kûy-ı harâbâta uğradım YahyâNe hûb cây-ı safâ …

Devamını oku

Sun sâgarı sâkî bana mestâne disünler

Sun sâgarı sâkî bana mestâne disünlerUslanmadı gitdi gör o dîvâne disünler Peymânesini her kişi doldurmada burdaŞimden gerü bu meclise mey-hâne disünler Dil hânesini yık koma taş üstüne bir taşSen yap anı iller ana vîrâne disünler Gönlünde senin gayrü sivâ sûreti n’eylerLâyık mu bu kim Kâ’be’ye büt-hâne disünler Yahyâ’nın olup sözleri hep sırr-ı mahabbetYârân işidüb söyleme …

Devamını oku

Hafif Yaralama

Atlar vurulduğu vakit yoldaki akislerineAyaklarını ver; kendiminkilerin üzerinde duramıyorumAllahım kalbimin kırıklarını alYa da kalbimiKan tutuyor boğuluyorumDünyadan hıncımı alamadımMurat değil kastettiğimBaşka bir şeyKader yazıldığı gibi okunmaz lügatimizdeNasıl seslensem, ne desem bilemiyorumİmgeler kurban istiyorYüzümü bahara dönüyorum olmuyorBu öfke hep ondan mı yoksaBiliyorum sanıyorum her seferindeÇaresiz bir hastalığın uykusu gibiHiç fatiha bilenin olmadığı bir yerde ölmek gibi bir …

Devamını oku

Muhibbi Divanı’nda Şiir ve Şair ile İlgili Değerlendirmeler

Osmanlı sultan ve şehzadelerinin hemen hemen hepsi şiirleilgilenmiş bir kısmı ise dîvan tertiplemiştir. Bunlar içinde Muhibbîmahlasını kullanan Kanûnî Sultan Süleyman  sultanlığı Veşâirliğiyle en ön sırada yer alır. Arapça Ve Farsça’y1 şiirsöyleyebilecek kadar iyi bilen Kanûnî biri Farsça dört dîvan teşkiledebilecek şiirleriyle de Türk edebiyatının en velûd şairlerindenbiridir. Dîvanında 2799 gazel, l elif-nâme, l tercî-i bend, …

Devamını oku

Babama

babam tadı damağımda baldıo sabah kalkamadıpeteklerden akıttın zehrini tanrımgözlerimde ölüm ağırlığıannemin yangınına koştumdeli rüzgar gibi dolanıyor annemin sesitaş duvarlar sarsıldıaltındağda kerpiç evler yıkıldıölüm bu kadar kötü mü babaçocuğun sağı solu belli olur muaklım sabah vereceği iki bucuk liradakomşu kızı neclayasucuklu tost alacaktımayakkabı sözü de vardıben erkek kızıma ayakkabı alacağımbiliyor musun babaerkek kızın avuç açmadıbabam tadı …

Devamını oku

Böyle Başlar Sevişmek

öncegözlerimi öptünsonragözlerinin takıldığı tüm noktaları Süheyla Taşçıer

Çığlık

Önce düğmelerimi çözüyorsun,sonraokşuyorsun. Ağız dolusu öpüyorsunsonragöğüslerim avuçlarındauç veriyor. Sensoluk soluğa, Bençığlık çığlığa. Süheyla Taşçıer

Ada

Kördüğüm olmuş misinayı çözüyor -sıradanbir el çabukluğu onun için- ağzında sigara, gülümsüyor gibiküçük çakısıyla yem kesecek birazdan ölü ahtapottan.-Saat kaç, diyor -üç buçuk…Hasır sepetin kenarlarına tutuşturulmuş yüzlerce iğnede gözüm.-Nasıl karışmıyorlar birbirlerine, diyorumahtapot gibi, konuşmuyor. Ellerinde havlularla bir düğün alayı geçti az önce.Evin yamacındaki dağdaydım, bütün otlar yanmaya hazır sararmışyüzleriyle. Kısık zil sesleri geliyordu uzaktan ve …

Devamını oku