Kategori: Şiir

Destan Önü

İşte zamanın karanlığı, gece gibi,Geçer bir gölge komadan.İşte Tanrı nefesli sahiller,İşte Bizans kopmuş Romadan.Sakalları uzamış keşişler sırtında,Bahar halinde bir yük:Sur örülmüş kıyılarda yokluğa taraf,Taşlarla, kıskançlıkla ağır ve büyük.           Eski İstanbul, ruh kadar eski,          İnsan daha fazla eskiyemez ki. Bir boşluk ki göller tadında uzun,Ya hiçe uzanmış …

Devamını oku

Efendimsin cihânda i’tibârım varsa sendendir

Efendimsin cihânda i’tibârım varsa sendendirMiyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir Benim feyz-i hayâtım hâsıl-ı rûh-ı revânımsınEğer sermâye-i ömrümde kârım varsa sendendir Veren bu sûret-i mevhûme revnak reng-i hüsnündürGülistân-ı hayâlim nevbâharım varsa sendendir Felekden zerre mikdâr olmadım devrinde rencideGer ey mihr-i münîr âh u zârım varsa sendendir Senin pervâne-i hicrânınam sen şem’-i vuslatsınBe-her şeb hâhiş-i bûs u …

Devamını oku

Tutunmadan Akıyorum

Sen benim en güzel annemsinSevinç doğuran yüreğime Gözlerimsin benim en tatlı ışığı ileAydınlığı alıştıran düşünceme Yüzümsün en duyarlı inceliğimOnunla bakıyorum uzaktaki benliğime Ellerimsin beyaz ipektenIsınıyorum birden dokunsam neye Zamanım sensin yerim deBir sözcükten başka neyim kendime Neredeysem sen nasılsanBen de seninle cisimleniyorum öyle Sen benim irademsinBıraktım aklımı sana her şeyimle Bir gerçek arayıcısıyım benTutunmadan akıyorum …

Devamını oku

Günoldu… Yine Bir Şiir

Ne ben uslandım o savurgan aşklardanne de acılar bağrımı dişlemekten uslandı.. Minicik bir sevinç uğruna bilenice ezgi duygular yaşadım oysa..Sabahları kalbimde palazlanan heyecannice bıçkın, nice hırçın arzular olarak uğuldadı;sardım, sarındım en narin sıcaklıkları..Günoldu, sarılıp yaralandım.. Yine dene ben uslandım o savurgan aşklardanne de acılar bağrımı dişlemekten usandı. Nihat Behram

Mezar Taşı Yazısı

Eli boş gidilmez gidilen yereBoş gelmedim ya Râb ben suç getirdim.Dağlar çekemezken o ağır yüküİki kat sırtımla çok güç getirdim. Tahirü’l Mevlevî’

Öteki

Öldürdüm içimde birini:Sevmemiştim o kadını. Dağın yamacında yanankaktüs çiçeğiydi;alazlanan kuraklıktı;serinlik nedir bilmeyendi. Taş ve gökyüzü vardıayaklarında, omuzlarında,ve asla inip aşağıyaaramadı “suyun gözü”nü. Nerede dinlenmişse,kavuran soluğuylave yüzündeki harlı alevleburuşur küçülürdü çimen. Hızla sertleşen reçine misalikatıydı konuşması,serbest bırakılmış tutsak gibidüşmezdi sözcükleri sevgiyle. Eğilmeyi bilmezdibu dağ bitkisi,ve hemen yanı başındabendim eğilen. Ölsün diye bıraktım,yüreğimin kanını söktüm aldım.Yiyecek bulamayan …

Devamını oku

Kimse Soğutamaz Beni

Savrulsa da uzaklara düşüncenTıkansa da sevgimin pınarıSıcaklığını taşıyorum içimde Uğraşsam da söndürme hızınıBastırsam da aklımla fışkıranıSıcaklığını taşıyorum içimde Vurulsa da doğam zincirlereYasaklansa da huylarım sanaSıcaklığını taşıyorum içimde Kör etseler de beniSağır koysalar da bir kenardaSıcaklığını taşıyorum içimde Paramparça olsa da beynimDağılsa da algımın çatısıSıcaklığını taşıyorum içimde Sarsılsa da değer yargılarımSallansa da boşlukta duygularımSıcaklığını taşıyorum içimde …

Devamını oku

Seniha’nın Günlüğünden 4

‘Ve ölüm bahçesini buldu’ Oteller imzamdır benim—Ah güzel yaşam! sevgilim ölüm!—Şimdi bir otelin apacı sevinciyim. Ey bardak taşıyanlar, kış ustalarıSonbaharda ne yaparsınızBen ne yaparımKendime başka biriymiş gibi bakmaktanArta kalan bir çift gözü deKimbilir nerde bıraktım.Ah güzel yaşam! sevgilim ölüm!Göğsümden bir düğme daha çözdümSaçlarımı taradımYüzümdeki beni koyulaştırdımPudra süründüm biraz —hayır, iğrenmiyorum artık-Kırıştı göz kenarlarım çoktanÇantamı açtım …

Devamını oku

Seniha’nın Günlüğünden 5

İşteGördünDemek ki böylePencere pervazını —kirli çok—Boyası dökülmüş yer yerLekeler lekeler lekelerİşte, gördün, demek ki böyleKoruklar sarkmış her yandanDonuk, tozla kaplı koruklarVe lacivert bir görülmeyleVeLimanın insan kokulu gürültüsüyleİşteGördünDemek ki böyle.Gördün, görüverdin hemenDemir arabayı rayların üstündeVe tahta bacaklı adamı —güneşe bakan—Bakışlarında bir zamandışılık —öyle—GördünDemir arabayıRayların üstündeVe tahta bacaklı adamıGürdün, görüverdin hemen. DuydunDuydun ki o boşluk sendin. KatedralAyrıca …

Devamını oku

Seniha’nın Günlüğünden 6

— Kapının arkasında ne var— Hiç!, hiçliğin adı— Kapının arkasında ne var— Kapının arkasında mı? tanrı— Kapının arkasında ne var, kapının— Bilmem ki ne var arkasında kapının— Kapının arkasında ne var— Bir bahçe, bir su kovası, içi boş— Kapının arkasında..— İncil— Kapının arkasında ne var— Bir tepe, boşaltılmış onun da içi— Kapının arkasında ne var— …

Devamını oku