Farkında olmalı insan,Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı. Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen…Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.Henüz bebekken ‘Dünya …
Kategori: Şiir
Şub 23
7 Tane Erik Ağacı
Boş ver kafiyelere ReyisBoş ver şiir yazmaya evlatOtur da doğru dürüst7 tane erik ağacının hikayesini anlatEvimiz deniz kenarındadır Fındıklı’daEkmek paramız Beyoğlu’nda çıkarBeyoğlu’na bir yokuştan çıkarız yirmi senedirYokuşun ortasında bir arsaArsanın ortasında yedi tane erik ağacıSaydım yedi tanedirNe zaman yolum düşseErik ağaçlarını arar gözümYa kedi yavruları gibi sırıl sıklamYa buram buram bahar içredirlerYa bütün dalları kırılıp …
Şub 23
Açık Deniz
Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum;Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.Kalbimde vardı “Byron”u bedbaht eden melâlGezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl,Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını,Duydum akıncı cedlerimin ihtirâsını,Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu,Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu…Maplûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan,Rü’yâma girdi her gece bir fâtihâne zan.Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular,Mahzun hudutların ötesinden …
Şub 23
Oğluma
Biliyorsun ki, oğlum, ortada ne sen varsın,Ne seni yeryüzüne getirecek bir anne:Bir gün cihâna gelmen mukadderse, anlarsın,Bu gelişten gözümü, göynümü yıldıran ne? Her gün saban başında topladığın kederlerSeni yorgun çıkarır sabahın altısınaÇalışkan ellerine bakanlar kirli derler,Leke derler alnında güneş karaltısına. İnce belin bükülmez zamanın dizlerinde,Öpülen eteklere ayağını silersin.Yoksulluğun yüzerek sonsuz denizlerindeGördüğün her kıt’aya açıktan diş …
Şub 23
İsyanlı Sükut
Gitmişti makama arz-ı hal için,“Bey” dedi, yutkundu, eğdi başını.Bir azar yedi ki oldu o biçim…“Şey” dedi, yutkundu,eğdi başını. Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı,Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı…Bir baktı konağa alttan yukarı.“Vay” dedi, yutkundu, eğdi başını. Çekti ayakları kahveye vardı,Açtı tabakasın, sigara sardı.Daldı..neden sonra garsonu gördü,“Çay” dedi, yutkundu, eğdi başını. İçmedi masada unuttu çayı;Kalktı ki garsona …
Şub 23
Beşinci Cemre
Düştü can evime dördüncü cemreDünyayı üçüncü gözümle gördüm.Dört yüz seksen beş gün çekti bir seneOn altıncı aya takvimsiz girdim. Aynalara baktım korku gösterdiSaatler her sabah kırkı gösterdiNamlular nişanlar Türk’ü gösterdiHayatım boyunca hedefte durdum. Gül sundum yediler, koklamadılarArmağan can verdim saklamadılarGittim…gelir diye beklemedilerKaybolan gölgemi yollara sordum. Getirdim yanıma ay’ı bir karışÖlçtüm ki dağların boyu bir karışŞehiri …
Şub 23
Kırık Ayn’a
Her güne yaşayarak uyanınca Şu ur yok mu kafamda şu ur Senden ordular dört bir yanda Mızrakların ucuna takılmış ayetler gibi Gözlerin Daim hücum halinde, hep sefer Duvardan sökülmüş şiirin bıraktığı iz Susacakların boyunu aştığı vakit Git lakin önce şuraya bir vav çiz Tırnaklarımın içi kan dolu Konuşmak için çok geç vakit Bana bu ölümü …
Şub 23
Yağmur Mûsıkîsi
Ötelerin gülücükleri gibi damlalar, Dolaşır, ayrı düştüğü deryaları arar. Ses verir ud telleri gibi ince ince,Yerin solukları duyulur yağmur deyince.. Bir şiiri meşk ediyor gibi fasıl fasıl, Süzülür beyaz kelebekler gibi muttasıl… Hep bir mûsikî ritmiyle kulaklarda çağlar, Sanırsın gökler coşmuş da çemenlere ağlar. Her damla veda eder semavî hayatına Ve döner ummanlarla coşan kâinatına. …
Şub 23
Yağmur
Küçük, muttarid, muhteriz darbelerKafeslerde, camlarda pür-ihtizâzOlur dem-be-dem nevha-ger, nağme-sâzKafeslerde, camlarda pür-ihtizâzKüçük, muttarid, muhteriz darbeler!.. Sokaklarda seylâbeler ağlaşır,Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır. Bulutlar karardıkça, zerrâta birAğır, muhtazır dalgalanmak gelir; Bürür bir soğuk gölge etrâfı hep,Nümâyân olur gündüzün nısf-ı şeb. Söner şimdi, manzûr olurken deminHeyûlâsı karşımda bir âlemin Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere,Bakıldıkça vahşet çöker yerlere. …
Şub 23
Sen Olmasan
Sen olmasan… Seni bir lâhza görmesem yâhut, Bilir misin ne olur? Semâ, güneş ebediyyen kapansa, belki vücud Bu leyl-i serd ile bir çâre-i teennüs arar, Ve bulur; Fakat o zulmete mümkün müdür alıştırmak Bütün güneşle, semâlarla beslenen rûhu, Bu rûh-ı mecrûhu? .. Sen olmasan… Seni bulmak hayâli olsa muhâl, Yaşar mıyım dersin? Söner ufûlüne bir …