Yaralıyım Dilimde titreyen türküVay le le can Rüzgârı portakal bahçelerine sürüklüyor Yol uzun ay aydınlık Vay le le can Söğütleri geçip geliyorum kapınıza Dudağımın ucunda kuru ayaz Yüreğimde gümüş hançer Aşk kırgınıyım – yaralıyım Görüyor bunu kırmızı rüzgâr Sevgilim can burcum Bu çatal yürek senin için çarpıyor Öyledir işte Öyledir benim sevdam Bir kuş uçuşu …
Kategori: Şiir
Şub 23
Bir Gün
(Ölüm İlişkileri’nde yaşayanlara…) Bir gün, tıpkı karşılaştığımız gecebenim olduğun yaşta, bana dönmek isteyeceksin;yüzünde solmuş kaç sabahın birikintileriyle,yorgun olmaktan çok, aşınmış;yüzüme kapattığın onca kapıyıartık omuzlayamadan,seslenmek isteyeceksin. Zamana diş bileyeceksin o gün, belki ilk kez;bir zamanlar dokunulmazlığına inandığın için,yanlış çıkarttığın bütün …
Şub 23
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var Yakında adem dirler bir şehre azîmet var Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var Nûş eylese bir âşık tâ haşre dek ayılmaz Bezm-i feleğin bilmem câmında ne hâlet var Bu hâlet ile ey dil sağ olmada âlemde Derd ü gam-ı dilberle ölmekte letâfet var …
Şub 23
Bizsiz Odalar
Belki çoğumuzun yaşamında arkamızdan çok acele toplanmış ve izlerimizin çabuk yok edildiği odaların burukluğu vardır. Ahmet Cemal
Şub 23
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş
Zülf-i siyâhı sâye-i perr-i Hümâ imiş İklim-i hüsne anın içün pâdişâ imiş Bir secde ile kıldı ruh-i âftâbı zer Hak-i cenâb-ı dost aceb kîmyâ imiş Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş Görmez cihânı gözlerimiz yârı görmese Mir’ât-ı hüsni var ise âlem-nümâ imiş Zülfün esîri Bâkî-i bîçâre dostum …
Şub 23
Nâm ü nişane kalmadı fasl-ı bahârdan
Nâm ü nişane kalmadı fasl-ı bahârdanDüşdü çemende berk-i diraht i’tîbârdan Eşcâr-ı bağ hırka-tecrîde girdilerBâd-ı hazan çemende el aldı çenârdan Her yaneden ayağına altun akup gelürEşcâr-ı bağ himmet umar cûybârdan Sahn-ı çemende durma salınsun sabâ ileAzadedir nihâl bugün berk ü bârdan Bakî çemende hayli perişan imiş varakBenzer ki bir şikâyeti var rüzgârdan Bâkî
Şub 23
bu uçurumlar/ bu kan/ bu sancı
erken doğum sancısı dilimdeki acıruhum karmakarışık düşüyor uçurumlaraellerimde sanığı kaçak yangınlargözlerimden akan kan karışıyor sulara geçmişini biliyorum tüm ağıtlarınbu acı/ bu yangın bana kendimden mirasve sürgünüyüm birbirinin ikizi günlerinve gömütlüğü adresini şaşırmış ölümlerin bugünün çocuklarınınyaşayacakları pişmanlıkları taşıyorum içimdebu uçurumlar/ bu kan/ bu sancıve yarından yansıyan ağıtlar gözlerimde tüm bombalar beynimde patlıyorölen her çocuk/ gözü yaşlı …
Şub 23
Elimden Gelen Bu
Elimden gelen bu ben iki kişiyimÇoğalmak neyse ne azalmak zorBirisi seni her an bırakıp gittiğimÖbürü kan gibi tutulmuş seviyorAğzındaki acı alnındaki çizgiyimGözlerine kirli bir bulut getirdimHiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor Elimden gelen bu ben iki kişiyimBirisi kapadığın kapılardan gitmiyorYağmur yağmaksa o güneş açmaksa oBir yerin üşüse onun sıcaklığıÖbürü en içten çağrını işitmiyorAlıp tutmaksa o basıp …
Şub 23
Cila Kül ve Kefen
Inerde bir boş tarla bulsalar koşup oraya mabetler dikmek için yine de makbuzlar bastırılır pullar satın alınır bu cüzdanlar biletler kimlik kartları nasıl da sağlam onaylatılmış olur nasıl da hıfzedilir koyunlarda uçmuştur avuçlardan bir kez ah, nerde kaldı bütün bu çıbanları iyileştiren ecza nerde kaldı şimdi dünyanın derin, yaralı bir azası gibi kendini eyyuba benzetmek …