Ağaçlar yitirmişler artık ağaçlıklarını gözümde.Dallara rüzgarda yelken açtıran yapraklar da tükenmekte.Yemişler tatlı, ama sevgi yoksulu.Bir susuzluğu bile gideremiyorlar.Ne olacak şimdi?Gözlerimin önünde kaçmakta orman,kulaklarımdaki kuşlar sessizliğe gömülmüş,kalmamış bana döşeklik edebilecek bir çayır.Bıkmışım artık zamandan,ve zamanın açlığı içimde.Ne olacak şimdi? Ateşler yanacak gece bastırdığında dağlarda.Yoksa davranıp yine koşmalı mı oralara? Yollar yitirmişler artık yolluklarını gözümde. İngeborg Bachmann
Kategori: Şiir
Şub 23
Yalnızsın
Bir akşam ışıkların dağlara güldüğünü Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü Görürsün, hasretiyle sabah ezgilerinin Bir akşam gözlerin ufka dalar pek derin Kuşlar öter, uçuşur, yeşil dallara konar Umutlar yaprak yaprak alevlenir de yanar Son mutluluk sesleri dökülür dudaklardan İnsanlar gölge gibi çekilir sokaklardan Rüzgar okşamaktayken annen gibi tenini Gecenin kolları sessizce yakalar seni Anlarsın gözlerinin …
Şub 23
Ne Çok Enkaz
sizi bir yerlerden tanır gibiyim galiba bodrum’daydı geçen yaz t-shirt’leriniz vardı türkuvaz pabuçlar ‘all star american’ ne tutucuydunuz ne de bağnaz sabah kahvaltısında beethoven chopin akşamları hacı ârif incesaz n e ç o k e n k a z sizi bir yerlerden tanır gibiyim sanırım bodrum’daydı geçen yaz güngörmüş saçlarınız vardı beyaz bakışlarınız alaycı ve …
Şub 23
Anarlar haşredek elbet şiirden zevk alan ahbâb
“Elbette Nedimaya gelirken susar ebcetBir lâle yeter başkaca tarihe ne hâcet.” Büyük Ahmet Nedim’in kârı öğretmek imiş her anŞiir hem bilgi dünyasında üstün usta bir insan Bir akşam ansızın bir çağrı ermiş “Gel” deyu haktanNe can kalmış ne canan ne yoldaş ancak tertemiz imân Anarlar haşredek elbet şiirden zevk alan ahbâbÖlüm tarihi olmuş Nedim’i şah’ı …
Şub 23
Besbelli
Besbelli ölümüm sabahleyindir, İlk ışık korkuyla girerken camdan. Uzan başucumda, perdeyi indir, Mum olduğu gibi kalsın akşamdan. Sonra koş terlikle haber vermeye, “Kiracım bu sabah can verdi” diye, Üç beş kişi duysun ve belediye Beni kaldırmaya gelsin odamdan. Evden çıkar çıkmaz omuzdan tabut, Sen de eller gibi adımı unut. Kapımı bir kaç gün için açık …
Şub 23
Yeni Kantolar’dan Mısralar
“Ama onlar bir türlü anlamıyorlarHüznün de bir ölçü olduğunu”…“Kapısı çarpıp duran bağ evinde”“Benden toprağa gitmekte olanı görüyorum” …Kayanın sümbülünü leylağını, çılgın aylarınıMevsimlerin bırakıp gitti. Yeni oldu öleli.…Kimdi dünyayı güzelleştirmek isteyenDurdurup parmaklarından akan zamanıGeleceğe başlangıç çizgisi çeken?…Annelerinse kırgınlıklardan hüzne döndüğünüHüzün varsa yerleşen bir şey olduğunu…Bizi yılların acılarıyla bırakıp gittilerHer gölgeye her ağaca ateş ettiler…Anılar kalır daracık sokaklardaGirsen …
Şub 23
Ölüm Şarkısı
Ölmüşüm… Yanımda hiç kimseler yok; Vücudum, soğumuş bir yataktadır, Ruhum, karanlıkta kaybolan çocuk Gibi başucunda ağlamaktadır. Artık her şeylerim uzaklaşıyor, Beni bırakıyor elbiselerim; Ayağım başıtndan ayrı yaşıyor, Alnımın terini duymuyor derim. Kulağım sesleri duyarmış gibi, Boşluğun içinde açılmış kalmış; Arkasında hâlâ göz varmış gibi Gördüğüm bir derin hayale dalmış. Elimle yüzüme dokunabilsem Besbelli yüzümü tanımaz …
Şub 23
Yarıda Kalan
Araya hiçbir şey girmemiş gibisürüp gider mi yenidenyarıda kalan söyleşibirbirine bağlanır mı sözcükleranımsar mısın ne dediğimihışmı geçince karagünlerin Kemal Özer
Şub 23
Dilek
Bir küçük, bir küçücük evim olsa; İçinde bir küçük, bir küçücük halım olsa; Bütün bunlar benim öz malım olsa. Masam, mürekkebim, etajerim, Penceresinde benim perdelerim, Etajerinde kitaplarım olsa. Bir ufak, bir minicik evim olsa;İçinde bir kadın, beni parasız pulsuz seven bir kadın Bu kadın karım olsa! Nerde, hangi şehirde olursa olsun, Bir küçük, bir küçücük …
Şub 23
“Dün, En belâlısından musallattır bu güne”
bitirdiğin yerde/n.. Bitirdiğin yerde/nbaşlarım kanamaya..Kızıl bir ağızgelip, yutar şehri..Dili pastır,Dişi taş.. Emirgân,kan altında kalır o saat,canı çekilir erguvanların,Usul bir yaş yürür ,yaprağın damarında;yaprak çürür..damar çürür..an çürür… Oysadaha denizin dibine inmemiştir bilemartıya fırlattığımız simit,Bardakta yarım kalan çaydaha soğumamıştır..Terimizin nemikurumamıştır çarşafta,Duvarlar,daha unutmamıştır sesimizi..silinmemiştir kaçaklığımız,sokak kayıtlarından.. Ama böyle birden,pat diyebir kızıl ağız gelipyutuvermiştir şehri..N’aparsın!“N’aparsan yap şimdi” der,o kızıl …