Kategori: Şiir

Öte

inadı tuttu, astı suratını yüzü büyük ormana dönük gitti çitlerin dibine oturdu hayat oralı olmadım gölgeye çektim ben de masamı kıyısına iliştim, eski çalılıklara baktım o sırada çaldı telefon yerli malı haftası’nda şiir okuyan çocuk anlattı durdu söylemedim ona yüzünü unuttuğumu sesin mandalina kokuyor da demedim dedim ki kirlenmiş bir yakayla dolaşma ortalıkta sonra ağzı …

Devamını oku

Akşam Mûsıkîsi

Kandilli’de, eski bahçelerde, Akşam kapanınca perde perde, Bir hâtıra zevki var kederde. Artık ne gelen, ne beklenen var; Tenha yolun ortasında rüzgâr Teşrin yapraklarıyle oynar. Gittikçe derinleşir saatler, Rikkatle ve yavaş yavaş ve yer yer Sessizlik daimâ ilerler. Ürperme verir hayâle sık sık Her bir kapıdan giren karanlık Çok belli ayak sesinden artık. Gözlerden uzaklaşınca …

Devamını oku

Kedi Ağlaması

                                 Tek Vuruş şairine Kendini yalnızlıkla açıklama yalnızlık bittiyaşın kırkı devirmişse kalbin de bir kedidir unutmave birer patidir artık ellerinin her birikafayı iki el arasında tutmaya yenilgi deniriçine döktüğün her ağlama yüzündeki çizilmedir Kendini aşkla mevsimleme aşk bittiyarısından sonra her …

Devamını oku

Dudağında Yangın Varmış Dediler

Dudağında yangın varmış dediler,Tâ ezelden yayan koşarak geldim.Alev yanaklara sarmış dediler,Sevda seli oldum, taşarak geldim. Kapılmışım aşk oduna bir kere,Katlanırım her bir cefaya, cevreUğraya uğraya devirden devreBütün kâinatı aşarak geldim. Yapmak, yıkmak senin bu gamlı ömrü,Ben gönlümü sana verdim götürü.Sana meftûn olduğumdan ötürüSarhoş oldum Neyzen, coşarak geldim. 1937 Neyzen Tevfik

Cem’âh Süreya

                                    “Kan yok kelimelerin altında cemal süreya                                     Kanın altında kelimeler kazısan okunacak”                   …

Devamını oku

Irmak-Boyu Tacirinin Karısı: Bir Mektup

Saçlarım daha alnımın üstünde dümdüz kesiliykenÖn kapının orda oynardım, çiçek koparırdım.Sen atçılık oynayarak bambu değneklerinde gelirdin,Çevremde gezinirdin, mavi eriklerle oynayarak.Böylece yaşar giderdik Chokan köyünde:İki küçük insan, tasasız, kuşkusuz. On dördümde, Efendim, evlendim seninle.Hiç gülmedim, utangaçtım çünkü.Başımı öne eğip duvara baktım.Bin kere çağırıldım da hiç ardıma bakmadım. On beşimde, somurtmayı bıraktım artık,Toprağım seninkiyle karışsın istedimHer zaman …

Devamını oku

Akşam üstü rüyası

Şimdi gemiler geçer uzaklardanGönlüm güvertede sereserpedir.Işıklı geceler, saz sesleri, peynir ekmekNe biletim ne param ne dostum varPır pır eder yüreğim bakındıkça…-Uyan Turgut um, garibim, uyanBura Terme’dir. Terme köprüsünden kamyonlar geçer,Irgatlar üç orada beş burada konuşurlarBir gece başlar, yarı siyah, yarı kırmızıCigaramı yakar evime dönerim…-Gidin gemiler, gidinVardığınız yerlere selam edinGün olur bütün kaygılardan uzakBen de gelirim… …

Devamını oku

O Taraf

Gördüm ölüm diyârını rü’yada bir geceSessizlik ortasında gezindim kederlice. Durmuş saat gibiydi durup geçmiyen zaman.Donmuş sükût içinde güneş görmiyen cihan. Hâkimdi yerde ufka kadar uhrevî vakar;Bir çeşme vardı her tarafından ziyâ akar; Geçtikçe bembeyaz gezinenler üçer beşer;Bildim ki âhiret denilen yerdedir beşer. Baktım hüzünle her birinin benzi sapsarı.Sezdim ki gövdesizdi, hayâliydi boyları. Bir başka semte …

Devamını oku

Geçiş

Mazi köyünde, hatıralar gölgesinde kal !Yaklaştığın tâbiati günlerce seyre dal! Dağlar başında zevkini aldındı varlığın,Bulsun bu zirvelerde huzûr ihtiyarlığın. Akşam, çoban sadâları artar, güneş söner;Gür çırıgıraklarıyle davar yaylâdan döner; Havlar zaman zaman gece ufkunda bir köpek,Gönlün hüzünlenir bunu duydukça ürkerek. İnsan bilir cihanda nedir ömrünün sonu;Ömründe bir dakikacık etmez hayâl onu. Hiç şaşmıyan saat gibi …

Devamını oku

Aynı Topraklarda

Güneş solumda ve dikenlerin yolunu aydınlatıyor.Çocukluğumla aramda ölüm var.Ölümle hayat arasına sıkışmış, uykulu, kadim bir tepedeyim.Annem yoldan gelmiş yol olmuş kardeşime,Ölümleri gösteriyor. Birlikte ağlıyorlar.Ben güneşe ağlayacağım. Issızlığına bu tepelerin.Ve yanımda soyunmuş derisiyle bir yılanın, çok isteseLapis olacak mavi bir taşın rehavetiyle bakınıyorum.Neresi yurdum?Güneş belki de.O hep duran. Çocukluğumu tanıyan eski dostum kaplumbağa.Mezarları hatırlatarak, küçük bir …

Devamını oku