Bir vakte erdi ki bizim günümüzYiğit belli değil mert belli değilHerkes yarasına derman arıyorDeva belli değil dert belli değil Fark eyledik ahır vaktin yiğittinMerhamet çekilip göğe gittiğinGücü yeten soyar gücü yettiğinPapak belli değil börk belli değil Adalet kalmadı hep zulüm dolduGeçti şu baharın gülleri solduDünyanın gidişi acayip olduKoyun belli değil kurt belli değil Başım ayık …
Kategori: Şiir
Şub 23
Şiir
Bilgelik yerine alışkanlık geçerliAlışkanlık, o tatsız besin …Bugün bile acıyla düşünürüm,Uzun bir vaaz oldu gençliğim … Ya katettiğim o çorak yollarO sevmediğim adamla!Ve diz çöküp dua etmişliğim kiliselerdeBeni gerçekten sevmiş olan için! En unutkanlardan da iyi öğrendim unutmasınıVe gördüm nasıl akıp gider yıllar art ardaVe hiç öpülmedi dudaklarım hiç gülmedi gözlerim …Kim geri verir onları …
Şub 23
Üryan Geldim Gene Üryan Giderim
Üryan geldim gene üryan giderimÖlmemeye elde fermanım mı varAzrail gelmiş de can talep eylerBenim can vermeye dermanım mı var Dirilirler dirilirler gelirlerHuzur-i mahşerde divan dururlarHarami var diye korku verirlerBenim ipek yüklü kervanım mı var Er isen erliğin meydana getirKadir Mevlâ’m noksanımı sen yetirBana derler gam yükünü sen götürBenim yük götürür dermanım mı var Karac’oğlan der …
Şub 23
Sarya
Iiçi su dolu bir bardağınmasadan yere düşmesi gibi,herbir yerinden çatladı gece: ıpıslak. bir bağlaç, yeni bir lisan eki,gözlerini bana miras bırak.üşümüş ayaklarıyla bir martının,yeniden kızgın sulara dönmesi gibi,koru denizi şimdi benden, rakıdan, peynirden. ellerine dokundum,ayrılık döküldü yüzünden. IIgeldi…küçük ağzını kalbin mayhoş asmalarından sarkıtıpkana kana bir özlem içti.eridi ateş.erdi, çatlağına döndü su.uluorta, bu aşka bir ceylan …
Şub 23
Lola Verpakovski
Kent bakışlı bir çiçek dökerken hicranınıuzun zamandır bahsinden geçilmeyen yollara,kendi varlığını unutmuş bir çelenk gibi bırakıldım kirpiğine gözlerinin. bu:tüm kadınlarını tek celsede boşamayı göze alankendi yatağını oymuş bir ırmak nankörlüğü.söylesene Lola;ne zaman silinir,ilkokul çocuklarının aramızdaki duvara çizip çizip kaçtıkları,o illegal kırık kalp resimleri?inan, onurludur onlar.yakalandıklarında unuturlar adının Lola olduğunu.o an,Verpakovski sadece bir çiçek adıdır herbirinin …
Şub 23
Nar Sûresi
yataktan yeni bir sabaha,işe-güce, açlığa kalkılır. ya da uykuda çok özlerim yüzünü. yüzüne kalkılır. gözlerinde bir kuş yuvası vardır. orada bir çöp saman olmaya, seyranlığa kalkılır.. kalbim düşer ellerine sonra. avucunda kürt kürt atar. özleyen bir aşk geçer önümden. iliklenir ceket. ayağına kalkılır. Necmettin Topçu
Şub 23
Gözlerin
Ruhumda gizli bir emel mi ararGözlerime bakıp dalan gözlerin? Aklıma gelmedik bilmece sorar Beni hülyalara salan gözlerin! Nigâhın gönlüme – ey perî – peyker! – Leyâl-i hasretin hüznünü döker; Karanlıklar gibi yığılır çöker İçimde yer edip kalan gözlerin! Huzûrunda bâzen benliğim erir, Tavrın hulûsumdan şübhe gösterir. Bâzen de ne olmaz ümidler verir Sabr ü karârımı …
Şub 23
Gülün Ömrü
Bana bir mektup yaz incecik parmaklarınlaokuduğun kitapların sokaklarını anlat Suların akışındaki naz sensin biraz dagölgeleri boşver sendeki kalabalığı anlat Ben biz olmadıkça girdabından korkuyor evleraramızda geziniyor darağacı ve cellat Sen bana bir mektup yaz kuşlarla postalarüzgâr koksun satırların bende her mevsim yaz Ahh bu çürük merdivenleri ömrümüzüninip de çıkamadığımız yaşanmış yıllar Kim yetişmiş ki hızına …
Şub 23
Şiir
Hepsi satıldı, hepsi gitti, yağma edildi.Kara kanadını açtı önümüzde ölüm,Acı tutkular ve özlemlerle kemirildi her şey,Öyleyse nereden düşüyor bu ışık üstümüze Gündüzleri içine çeken şehirKorulardan gelen kiraz kokusunu;Yeni ve garip gezegenler ışırSoluk yaz göklerinde geceleyin. Ve bu evler, bu toprak, bu yıkıntılar,Mucizenin eli değmemiştir onlara da;Yakındır: istenen, umutla beklenen,Herkesin beklediği o bilinmeyen an. Anna Andreyevna …
Şub 23
Ağzında
Kayaların üstünde cennet bahçemdeDalmışken gururumu yükselten ilahi işlerimeŞafak vakit uzaklardan parlak bir taç yaprağı erdi banaÖptü gecenin içinde. Uzanmışken kayaların üstündeÇekirdeğine yapışmış çılgın bir şeftali gibi, öyle sarılırken işime Ağzının kıyısından fırlamış sesin, kutsal bir çan gibiDuygu yüklü bir işaret gökyüzünden.Yakaladı beni altın kemendiyle,Bir baş dönmesinin yuvalandığı yer senin o harika ağzın İki gül yaprağı …