sözün belleği yok kopardığı dalları bahçesine taşırkenunutuyor az önce terk ettiği ormanıkaybolduğu patikalarda döküp saçıyorözündeki anlamı -geri dönülmez artıkkorkmayalım kuşlardan- yolun belleği yok eksiliyor dil yolundayürekte döllenen dirimher şiirin bir ölüm oluşubelki de bundan -merhumu nasıl bilmezdinizaz mı su içmişti pınarınızdan- ölümün belleği yok adak değilsözcüklerin üzerine diktiğimtitrek alevli mumlarsarhoş geceyegünün yolunu gösteriyorlar -gecenin teni …
Kategori: Şiir
Şub 23
Üzüm
sıyrıldık yaz aşklarındanEylül’e döndü yüzünpuslu, hüzünlü, ıslakEylül’ün hüneri hasatve şaraba dönme umudu üzümün Aslı Durak
Şub 23
Kapalı Mekân
Ne kadar güzeldi, kirazların TürkçesiEkmek ören kadınlar, bahçenin sesi-Giderken görürdük kimi kızlarıEllerinde baharın şaşkın dalları! Bir gül düşün, gönülsüz açanOlan her şeyi solduran zaman;Çocuklardan önce yatan babalarGelmiş ve kalmış o yorgunluklar… Artık durmadan kırk yaşındayımCebimden çıkmıyor dünyanın eli,Nereye dokunsam eskiyor hemenGünler günleri örtmüyor şimdi. Kimsenin gücüne gitmesin diyeEzberledim yolları, sulardan önce-Bir kusur aradım, yalnızlığıma;Ağaçlar gövdesinden …
Şub 23
Gece Yalnız Geçilmez
Geceye heves et gündüz gözüyleçarşıya var tüccarda kelime çoktural kurtar kölelikten gönlün yettiğincekelimeyi azad et; şiir bir kafes,şiirle tükeneceğine boşlukla beslensin,kelime olacağına kuş olsun hattabülbül olacağına karga, ve geceninlacivert sayfalarını uçuşuyla doldursungeceye heves et, şiirden kurtulsun! Yola heves et önce kaderini sal yolave gittiğin yeri unutmadan yolculuğusakın anlatma, hâl böyle: çok yol alanmenzili unutmalı! Adını …
Şub 23
Her Gidenden Bir Gülümseme Kalır
zaman siler acılarıkinin biley taşı kırılır hüzün birikir elbetıssız sular şiire karışır yıllanmış bir ömürdür közden küle dönüşenateş söner kül savrulur kış bir kardelene yenik düşergök, uçan kuşun kanadına sen ey kalbim, titremez misinuzak bir hatıra gelip dayanınca kapılarına? Aslı Durak
Şub 23
Hiç
Gözyaşı tufanıyla taşıp gidiyor ovalar.“Nereye bu göç?” diye sesleniyorum kuşlara.Bakıp bakıp arada açan geçen güneşlere,Karım bana soruyor: ” Sana ne oldu? Neyin Var?”“Hiç” diye susuyorum. Ama bir hoşum, avara. Ahmet Muhip Dıranas
Şub 23
Sır
içimin Babil Kulesi yıkıldısır kapılarından geçtikalacakaranlığın şehirleriydigölgelerin yıldızı ışıktı, aşktı, yaşamdı keşke en büyük savaşrahmini öperek vedalaşıp teninle-ganimeti süt, sevgi, kucak ve şefkat-bilinmezliğin dünyasından nefes almak olsaydı anne ailem dedim o sararmış resimden baktım geçmişeikiniz yan yanasınız, kucağınızda kırılgan çocukluğumbabam genç bir gülüşle süslemiş yüzünüsen, ciddi duruşla bezgin bakış arasında med cezirbölünen evlilik, çatlayan evren, …
Şub 23
Sana Bunca Yangından
geceler kör ve sağır/ses vermeyen bir kuyuhaklı kılar uykuyu ve uyuşturucuyu ağzındır çiçek açan erguvan gökteyeşertir bir aşkı ve küçücük bambuyu anka’ya işmar eder zümrüt ve yakutçıldırtmak için serkeş bir kuyumcuyu bu yüzden kana boyar aklının saçağındatüneyen tahta kuşlar bütün ortadoğu’yu ne kadar içsen de kandırmaz artık seniyaranı azdıran o bengisuyu yürek bir mermi gibi …
Şub 23
Boğaziçi’nde Sonbahar Düştü
SonbaharlarınSarı, ılık bulutlu güneşiVe nemli gülümseyişi,Bahçelerde, sahillerde,Puslu, sisli tepelerde,Yakıcı olmayan ışınlarıylaİçimizi ürpertirken;Boğaziçi’nde dökülenSavrulan yapraklar,Yollar-kaldırımlar boyunca,Hışırtılı kuruluğunca,Birbirine kenetlenirkenVe sessizce öpüşürken;Yılların ötesindenSeni anımsadım;Vapurlar gözlerden uzaklaşırken,Akşamları iskeleler tenhalaşırkenGeçmiş anıları kucakladım… SonbaharlardaBulduğum-yitirdiğim;Çılgınca sevdiğim-sevildiğim,Gözlerinin derinliklerindekiFiliziliklerinde eridiğim,En güzel renkli düşleriYakaladığım-paylaştığımSihirli Boğaziçi’ni,Nasıl unutabilirim ki? Ağaçlardan-dallardanEtrafa saçılan,Adımlarımızı kuşatanEzilmiş yaprakların eşliğinde,Sabahların uykulu sessizliğindeYeniden dünya’ya gelmişçesineBu cennet kıyıları dolaştım;Tüm üzüntülerden arındım. Maviliklerin-griliklerinDerinliğinde-esintisinde,Beylerbeyi’nin rıhtımında yakaladımÇatanaların-motorların,Çığlık çığlığa …
Şub 23
Tutuşmak Üzere Yeniden
Sızıyor sessizce kendi derinineÇıkışını bulamayan sular. İnsan aynı türküyü aynı içtenlikle Söyleyemiyor ki uzun zaman Böyle karşılıksız yankısız Değişiyor usul usul eski duygular. Biliyor musun kalbim artık Bir kuş gibi çırpınarak pencere önlerinde Titrek kanatlarıyla umudun Düşmüyor bekleyişin hayal camlarına Gelmene yakın saatlerde. Hayat dolduruyor hey boşluğu kendince Bir başka başlangıçla Tutuşmak üzere yeniden Pembe …