Kara yakındı önce, hem çok yakın,Elimi uzatsam tutardı. Yıldızsız teknemdi inip çıkan gece, Kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz… Kara yakındı önce, hem çok yakın, Denizleyin inip çıkan önümde Bir tanrının atardamarı. Açtım, yorgundum ama uykum yoktu. Günlerce yekesiz yelkensiz Ne de çok kuş takılmıştı ardımıza, Ne çok harman gördüm köpükten beyaz… Açtım, yorgundum ama uykum …
Kategori: Şiir
Şub 23
Troya Önünde Atlar
I. koşuKör bir ozan anlattı bunları, Atların da ruhu vardı Troya önünde, Ta Hades’ten duyulurdu kişnemeleri, Atsız bu bu kişneme ölüleri ürpertir, Köpeği deliye çevirirdi. Kimi de Troya önünde nal sesleri gezinirdi, Gömülmemiş bir atın erinçsiz ruhundan. O gün Akhalar başka biri için yarışsalardı İlk ödülü Akhileus götürürdü barakasına. Çünkü ölümsüz atları vardı, Onları Poseidon …
Şub 23
Yalnızlıklar 9
Yalnızlık bir boşlukturiçimizde;sisli yamaçlarında babalarımızındev gölgesi dolaşırbabalar ki,bizde bitmeyen upuzun tiratlardır;bir masal ağacına benzeyen ellerini uzatıpellerimizdençocuklarımızı okşarlar.Torunlarına baba derler sonra,sürekli değişen sesleriyletorun çocuğunda hortlayarak. Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır. Kimi zaman asarlar kendilerini tütün dumanınabir akşamın en ince yerindeyorgun yorgun,kimi zaman iç kanamalı bir şilep gibirakıya demirlerler yüreklerini;kimi zaman dayanamayıp kusarlarbizi hızla,kimi zaman silerler görüntümüzükızları olmamış …
Şub 23
Kıştan Kalan Soğukluk
yine de kötü bir kış geçirmedik sanıyorumaltın düştü örneğinkarlar beyaz yağdı, direndi uzun zamangeleceğin sevgisi bir aklık olarak başladısevgilim senin ellerin bir keçi sever kadar tazesevgilim kolera yavaşladıüstelik birkaç kez de aya gidildigelindi bile şimdi ey benim badem gözlümsu çiçeği, kızamık boğmaca geçirmişimancak ölünce hatırlanan sarışınımaltın sarısının beyaza dönüştüğü şu günlerdesabah sabah aç karnına ölünen …
Şub 23
biraz sonbahardınız
biraz sonbahardınızne çok severdiniz harami rüzgârlarıgüz gülleri açarken gamzeleryeşile yasaklı dallarınızyaprak dökerdi en kuytunuzabir bulut saklardınız gözlerinizdehüzünlü şarkı gibiyağardınız geceye güneylere meylederkenne çok hazana tutukluydu ayaklarınızgezinir dururdunuz arka bahçemdeturnalar göçerdi düşlerimdenveda yorgunu gülüşünüzde bin bir sitemeteklerine rüzgâr toplayan kadınlar biraz fesleğen kokardınızyüzünüz dört mevsim hüzünanaydınızkadınlığı yağmalananannem kadar cesurablam kadar yenikasi değildiniz benim kadar hiç birinizsabrı …
Şub 23
suya düşen kir
ölüm replikleri sahne ötesiyaşam oyununun perdesi zamankırlangıç yağmurları öğütür mevsim“it ürür, yürür kervan” zehir zıkkım, cadı iksiri kanar dudağımuykulu gözlerim gök mavi safironur öykülere sürgünhak, hukuk hakir karanlığıma sarmaş dolaş düşse de iki damla çiysüt beyaza öykünür masallarım masumiyet sokağında buğu tüter suçluluksaldırgan iştaha sunulur bikirdevasa anıtlara kazınsa da saygınlıköz benlik fakir saklı sarnıcında ruh …
Şub 23
Bir Çiçek Sergicisi Der ki
Bin dokuzyüz on iki miydi, bin dokuz yüz elli iki miydiGüneşli bir öğle miydi, çiçekler gölgesiz miydiEllerim kirli miydiNeydiÇiçeklere su mu serpiyordum, bir karanfil çok mu uzaklardan gelmiştiBilmem kiBenim bütün yaşamımda hep karanfiller olmuşturHer zaman hatırlarımSanki bir karanfilden sürekli doğmuşumdurBin dokuz yüz on iki doğumlu bir karanfiliKarım göğsüme takmıştı. Şimdi ben çok yaşlıyımŞimdi ben nedense …
Şub 23
Ölünceye Kadar Senin
Söz mü? Ne sözü?Bir aşk anını sonuna kadar yaşayabilmek içindifısıldanan her şeyve daha önce başkasına verilmiş bir sözü bozmaktısevişirken sana verilen sözler. Gitme!.. İnan bana…Bu defa söz!..(Sa.23.58,Jazz Club_İstanpolis, 31.03.93) Sen domuz ve rakılı Şavat-yemeğimsin benim.Havranın güvenlik-kapısında (tam kaybettim derken)yeniden ibraz etti’im kimlik, kayıt no.su,kippave sebepsiz yere tekrarlayıp durduğum bar-mitza.Sennulusal parkta boğulduğum göl.Üstü açık şiir-kahramanım,kırmızı gül,o …
Şub 23
Siste Söyleniş
Birden kapandı birbiri ardınca perdeler…Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye nerdeler? Som zümrüt ortasında, muzaffer, akıp gidenFiruze nehri nerde? Bugün saklıdır, neden? Benzetmek olmasın sana dünyada bir yeri;Eylül sonunda böyledir İsviçre gölleri. Bir devri lanetiyle boğan şairin Sis’i.Vicdan ve ruh elemlerinin en zehirlisi. Hülyama bir eza gibi aksetti bir daha;-Örtün! Muebbeden uyu! Ey şehr! -O beddua… Hayır …
Şub 23
Irmak Su Ateş
uyandım, hüzündü… saçlarımı taradım, yoktun…gitsindi diyemedim. hüzündü, geceye takılmıştıbiriktim dipsiz kuyulara ağladım. gitme, ateşime su ver. yitirilecek bir an bileyok… aşılacak tepe, yürünecek çöl… sararmışbir yaprak yalnızlığı var içimde. çaresizim,sarsılıp köpürmesi de ne bu göğün, saldırmasıcamlara. korkuyorum. yaşam zaten yanlış. ıslakve yakıcı. üstelik dünyanın lavları da kirliakıyor damlarıma. yüzümde tutuklanmış bir gün. yüzüm karanlık, paramparça …


