ben biraz sevineceğim siz şu odaya geçin istersenizben biraz askere gideceğim ben biraz evleneceğimbirazdan kilisenin çanı çalacak birazdan akşam çatırdayacakbirazdan şu bacağımı indirip şu bacağıma koyup birazdanbütün insanlar beni hatırlayacak beni çağıracak beni ağlayacakbirazcık bir arkadaş lazım öyleyse öpüyorum gördüğüm ilk kızı: herkese günaydınherkese merhaba ve hatta burjuvaya dainiyorum ben topraktan göğe doğru güzellik olupkötü …
Kategori: Şiir
Şub 23
Gül
sevgili gül,-gül sen bana gül! sana onca kuşatmadanbirikmiş ter içinde, yorgunluk içinde geldim.Sorma bana, nedir karşılığı aşkın bir insandasavaşın, cinnetin kıyametin çağında. Ruhumla bu hayat arasında kurduğum bu köprüye“ah çok sallantılı” diye bakıyorlar.Evet, çok haklılar.Göçebesiyim çünkü bozkırın ve her günufkun mor çizgisini özlüyorum.(Önce de söylemiştim, bu dünyaya ben atları sürmeyegelmiştim.)Evet, haklılar. Kanımı ben bir kıl …
Şub 23
Derin Zaman
Ben senin sınırlı gövden ile beni sonsuz sarmanı diledim. Uykum seninle kışın kolları arasında devrilerek dönerek tamamlansın, içimde kuzeyin kuşları sussun istedim. Kışı ve kışın kalbimde ağırlaşan meyvesini, çiy düşmüş, soğumuş, donmuş bir dili hatırlamak için beni büyüleyen o kimyanın boşluğunda durup yalvardım: Beni bu siyah boşluğun içine bırakma, derin bir zaman istedim senden, ama …
Şub 23
Buzul
Suyun sırtında geçiyor ömrümkentlerim, saraylarım silik. Gül ekilirmiş dünyada,zülüf dökülürmüş yastığa.Derinde bendeki, müebbet,Ve aşağıda, yer değiştiriyor,dönüyorkoyu bir sıvı:hatıra. (Rüyamda bir göl dokunduydu bana.) Ah, üstümde geniş sessizliği uzaklığın,pul pul bir akşamüstü.Yaşadım mı yaşamadım mı ben o çağlarıiçimde külrengi ve sonsuz buz ağları. Kim yardı beni, bana kim yardı?Kim akıttı kanım,bilmiyorumhatırlamıyorum.Dünyaya atları sürmeye gelmiştim,mart sonu muydu, …
Şub 23
Kapı Eşiği
Denizin kederini anlatacak dili yok,dedim ve devrildim,böyle sürdü uzun yıllarım düştüm,sustum,içimden geçirdim,evi oldum sol yanından yaralı bir salyangozun ve komşusu ağlayan bir ağacın.Yeryüzü, ah yeryüzü diyerek gürültüsüne de alıştım kapladığım yerin. Bana verdiğin bu yarı-saydam gövdedensisin altında uğuldayan ve ipuçlarını bir türlü çözemediğim üç-eksik-uzun vakti geçirdim. Sadece bir baş dönmesi kaldı şimdi ömrümden, o acı …
Şub 23
Zeytin Ağacı
Madem geldin, uğradın yanımayaslan, kavruk gövdem bu.Yaşım kaç mı? Saymadım ki,ya da unutmuşum, bağışla. Bu: bir boşluk: içimdeYaşamak izi de denir,Sanki, nice kelebek tozu, içinde. Çok durdum, hiç gitmedim ben, bu dağ başındaRüzgâra ağladım bazen,Bazen derdimin dibini saydım ıssıza.Yaşlı, durgun bir zeytin oluşuma bakmaŞuramda bir su vardı ve şuramdanNeşeyle akardı aşağıya.Ela birini sevdim ben de …
Şub 23
Dua
Kederli ömrümünkısa açan çiçeğibahar iştetekrar sanaçiçeklensin diye yüzümnoktalanma, çoğal!değiş!tekrar ol!sebebim ol!kederli ömrümde. Birhan Keskin
Şub 23
Yağmur Dindi
yağmur dindi sevgilim, küf mavisi bir yağmurdingin ruhumun tınazını susturan ve aç çocukların iniltilerini, bu yüreğimize yürüyen yağmur, gecenin yağmuru dindi. bütün bir gece düşman pusularına, vişneliklere ayağı çaputa sarınmışlara kör bir kuyuya ve dinamite inen bu yağmur gecenin yağmuru söndüremedi pırnal ateşin soluğunu kozalak yaktım ben de sessizlikte ömrümün kozalaklarını küllere sıvanmış baştan başa …
Şub 23
Orta Asya’da Bir Fincan Dibi
Nerden bakarsan elinde kalıyorum..Öyleyse bırakma / sarıl..Bahar geçti de / ben yaprağa nasıl söylerim, ağlarken düştüğümüzü.. Madem öyle, saati ayrılığa kur,çalmadan gitmiş olasın lakin;elin elimde olmalı mesela, biriken bir şeyler olmalı, eriyen de bir şeyler.Bu kalp kafesine sığmıyor artık gitmeliyim,Meneviş teninde harı gözlerimin.. Kuşlar biliyorum, göç yollarında bir annenin dudak izi..Kursağımda akşamüstü, kaç gün olduyanlı …