Kategori: Şiir

Mor Rüya Barı

Sesin mektup olsa bir kuş gibi kanatlanır, dolaşır yeryüzünüVe içindeki keder mavileşir sen elmayı ısırdığın zamanSen turnalara baktığın zaman iklimler aşkla yer değiştirirSen üzgün evlerden güneş bakışımlı bahçeler yaparsınAkan sularsın ağaçları şımartan, kalbisin çılgın sokakların Ellerinde lirik telaş, ellerin gökkuşağı olmalı renkleri üzmeyenEllerin karanlığın penceresini kapatan bir kalp gözü sabahıEllerin aşk kurabiyeleri yapan mükemmel bir …

Devamını oku

Su, Rüzgâr ve Namus

Daha çocukluğumda,Dinlemiştim bu masalı:Su, rüzgâr ve namusBir gün saklambaç oynamışlar. Önce su saklanmış;Fakat çabuk bulunmuşDerin vadiler arasında… Sonra rüzgâr saklanmış,Onu da bulmak kolay olmuşYüksek dağların tepesinde… Sıra namusa gelmişO da şöyle söylemiş: Dinleyin bir kere,Ben kaybolursamBulunmam hiçbir yerde…İşte, o günden beri namus kaybolunca,Bulunmaz hiçbir yerde. Sándor Petofi

Yağmur Damlalarını Kıskanırım

Yağmur damlalarını kıskanırımÖpücüklere fazla benzediğindenHer parlak şeyin gözleriKıskanmak için haklı bir neden Kıskanırım kıskanırımArıların sokmalarını bileKıskanırım unutkanlığı ve belleğiUykuyu ve terkedilişi de Seçmiş olduğu kaldırımıRüzgârın okşayan elleriniBenim o diri kıskançlığımDüş görürken uyandırır beni Kıskanırım bir şarkıyı bir sitemiBir nefesi ve bir sızlanmayıKıskanırım kıskanırım sümbülleriHoş bir kokuyu bir anıyı Kıskanırım kıskanırım heykelleriBoş ve fettan bakışlarınıKıskanırım susmaya …

Devamını oku

Çağımızın Şairlerine

Öyle kolay sanma sen bu işi, kardeşim,hemen kalkışma tellerden şarkılar döktürmeye!Sazı bir kere eline almaya göresin,bir görev yüklendin demektir, bilesin,çok ağır bir görev, ve belâlı.Geldinse anlatmaya yalnız kendi derdini, kardeşim,yalnız kendi zevkini anlatmaya geldinse,bırak elinden o kutsal sazı,sana burda hiç kimse kulak asmaz. Biz yaşamadayız bugün bir çölde, kardeşim,çok eskilerde bir Musa vardı hani,işte biz …

Devamını oku

İnanmak İstemiyorlar Bana

İnanmak istemiyorlar bana boş yereYazdım bunu kanımla dizelerim kemanlarımlaVe nasıl da bilinmiyor artık söz açmak kayık küreklerinin eski dilinden Asılı sular üzerindeKadınla erkeğin kara lehçesinden konuşmakİki el birbirini kavrar gibi konuşmakMutluluktan çıldırır gibiÖpüşe benzemeyen bütün sözcükleri yitiren ağız gibiBuna inanmayıp inlemek gibi Taşacak hale gelip geri çevirmek gibiSözlerin ötesinde ey en yetkin sözŞarkının yükseltisi çığlığın …

Devamını oku

Bir Düşünce Kurcalar Kafamı

Bir düşünce kurcalar kafamı:Yatakta, başım yumuşak yastıkta mı ölmeli?Yoksa bir karanfil gibi mi solmalı yavaşça,gizli bir kurdun içten içe kemirdiği?Sessiz sedasız eriyip gitmeli mi yoksaboş bir odaya bırakılmış mum gibi?İstemem, tanrım, böyle bir ölüm istemem!Ölmeyi dilerim ben, ölmeyi birdenbire:Ayakta, yıldırımla parçalanan bir ağaç gibi,kasırgayla devrilen bir ağaç gibi ölmeyi,uçuruma yuvarlanan bir kaya gibi,tepeden tırnağa titrete …

Devamını oku

İşte Otuz Yıldır

İşte otuz yıldır bu gölgeyim ben ayaklarının dibindeHep ardınsıra gezen kara bir köpek candan bağlı bir köpekSenin dik boyunun altına saklanır öğleleriVe çıkar tarlalara yandan vurmuş güneşle oynamayaLambaların ipliğine sarar seni ve büyür kısık oldukları ölçüdeNasıl seversin akşamı okumak için odalarda içinden geldiği gibi İşte yalnız o zaman yükselirim de tavana kadarKapılır giderim sayfaları çeviren …

Devamını oku

Yaz Üzüntüsü

Sen ey, o uykulu savaşçı, kumlar üstünde,Yorgun bir su ısıtıyor güneş saçlarındaVe bir günlük yakarak düşman yanağında,Karıştırıyor bir aşk içkisini gözyaşıyla. Duruk sessizliği ak yalımın, üzüntü içindeDedirtti, ey benim ürkek öpüşlerim, sana:“Tek bir mumya olmayacağız seninle aslaBu mutlu palmiyeler altında, eski çölde.” Ama ılık bir nehirdir işte saçların,Ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhuVe bulmak o …

Devamını oku

Ne Gelir Elimden

Ne gelir elimden Yaşamında insanlar vardıOnları sinekler gibi kovan elinseAyırt edemiyordu beni besbelli Söz verdim Ağzımda kalacak geçmiş zamanPek yavaş eritilmesi gereken bir pastil gibi Söz verdim Hiç konuşmayacağım geçmişi Ama söz açmanın gereği var mı düşünüzde kemiren hayvandan siziKemirsin diye sizi duyuyor musun yüreğime vuran gagasınıSöz açmanın gereği var mı düşlerindeki insanlardanOrda yaşamında olsunlar …

Devamını oku

Gözyaşları ve Rüzgâr

1 Bu gözyaşları ne?Doğudan esen bir rüzgâr ne?Yakınmalarıyle yüklübenim yitik insanlarımınve yurt özlemiyle boğazlanmışve kaskatıbu rüzgâr ne? Toprağı ve ufku doyuranbu sesler ne?Ovanın umutsuzluğunu döken,çırılçıplak,bu sesler ne?Yüzüme, gözüme,yüreğime, boğazımaçiy gibi, kan gibi yayılan,kölelik kokusunu boşaltanbu sesler ne? Bu gözyaşları ne?Doğudan esen bu rüzgâr ne? 2 Sizi çağırıyorum sizi.Sıkıyorum ellerinizi.Kucaklıyorum ayaklarınızın altındaki toprağıve diyorum ki:Yaşamım sizin.Sunuyorum …

Devamını oku