ağzımda dinmez yaralarlabir türbeden geçirdiler akşamüstüellerimi tuttular sol göğsümezemzem içirip mürekkep sürdüler dilime geçmedi evhâmım! sanırdım içimdeki vandal kıracak billur kalbimitifo çarşılarında yahut çay bardaklarındakırmızı gömleklerini yırtacaklar çatılarınkollarını damarlarıma gerdikçe yüzüklerimde toplanan tersanırdım içimde dilenen büyücü çalacak kalbimi geçmedim yine de sâkin su bahçelerindentaş bebekler soluyanyollardan topladım iri ceylân gözlerinisevgili sandımduvarıma asıldıkça, bir halıda donan …
Kategori: Şiir
Şub 23
Su Gibi
Dostlar ırmak gibidirKiminin suyu az, kiminin çok Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı, Bulanık bir göl gibi… Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi. Uzaktan görünümü çekici, aldatıcı İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı…. Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz; Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz! İnsanlar vardır; derin bir okyanus… İlk anda ürkütür, …
Şub 23
Küçük Kızım Su ya
Bir derin uykudaydım ölümün içindenAçtım ki gözlerimi Bir suyun gölgesi gibi Kendisi adeta bir suyun Ayakucumda sen oturuyorsun Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! Can Yücel
Şub 23
Ayrılık
ayrılık demir çubuk gibi sallanıyor havadaçarpıyor yüzüme yüzümesersemledim kaçıyorum ayrılık kovalıyor beniyolu yok elinden kurtulmanındizlerim kesildi yıkılacağım ayrılık zaman değil yol değilayrılık aramızda bir köprükıldan ince kılıçtan keskin kıldan ince kılıçtan keskinayrılık aramızda bir köprüseninle diz dize otururken de Nazım Hikmet
Şub 23
Viyanalı Ermiş’in İtirafları
694.1 Kaburgalarımdan birini çıkarıp Kendime bir eş yaratmayı düşünmüştüm. (ki, muhtemelen tıpa tıp bana benzeyecekti, bu); ama bu sanatın, şiir yeryüzüne indirilirken felsefeyi başına sarmış bulunanlara yasaklandığını söylediler bana, Ben de, kaburgalarımı tensel iğvaların talanına bırakıp, kaval kemiğimden bir klarnet yarattım, Schubert’in, arınmanın gökçe kaynaklarından iniyora benzeyen naiv liedleriyle, Bach’ın uhrevi füglerini felsefi düşüncenin kodlarına …
Şub 23
Kül
yakın mı uzak mı o yaralı yüzo saydam bakış o kapalı kapılaryeni mi dersiniz erguvanın bu hırçın rengidönenip duran bu harmanilerneden kara ve yakaları kirli her şey yerli yerinde mi ey mağrur zamaniçin için akan bir ırmakta gizlenen tabutumsöz dinleyen ellerimgürültüyle devrilen günün altında verilmiş sözlersaklı sevinçleri derdest edenbin yıldır beklenip de verilmemiş sözler düş …
Şub 23
kan
“unutulmuş bir ihtilal bildirisinin arkasına yazılmıştır” devrildi mevsimin ak sancağıkarardı her yer örtüldü pencereler baharla mı aldatacaklar benikuşlarla mı kitaplarla mıkapattığım kapılar aldanmışlığımdırbenimkıvıldayan akkurtlar benimözkardeşlerimtoprak çürüdükten sonra nefret neyeyararne yana gidilir harita alkanlariçindeyken güz bile değil yaprağın sararmasıtırnağın uzaması ölüm bile değil kıyamı bildim ve gördüm kıblelerinihanetininasıl da koşuşurduk uğrunagökçekimleriningenç ölüler tutardı ihtilallerin güncesinibir kan …
Şub 23
Bir Şiire Sığmayan
Haramın azıdişi gereksiz konan her zamHiç âşık olmamışsa tam olur mu boş adam? Kara tüylü kırlangıç, her gün hamama gitse Kırlangıcın tüyünü ağartır mı bir hamam? Geometrik şekiller çiziyor kanatlarım Üzerinde uçtuğum ırmaklara tastamam. Yüreğim yıldızlara dokunur arada bir Başımı döndürür hep göklerdeki ihtişam. Şair kepenk indirip bir geziye çıkarsa Şiir kendini asar ve bozulur …
Şub 23
Gece Yarısı Başlayan Bir Hüzünle
Alnıma kuşlar birikiyor alnımdan hüzünler uçuyorElimin yarısı dağılıyor, hiçbir ucunu tutamıyorum hayatımınArtık beni anlatacak kadar yağmur yağmıyor sokaklaraArtık ne söylesem yaşadıklarım üzerine kaygılarımdanSıyrılarakTozlu ve yavan kalıyor, bir ölüm olmuyor aldırmayarak birKızaMüthiş bir hikayeye benzemiyor hikayem, coşkumuPaylaşacakBir tek şarkım bile olmuyor, ağır bir yaz gecesi babamı alıpGötürmeleriniAnlatsam da şiirlere denk gelmiyor benim bildiğimOrtaya anamın sarayla sarılı …
Şub 23
Kesik Esintiler
Yağmur yavaşlayıncahızlanır mı açışıçiçeklerimin-çileleriminazalır mı acısıduraksayıncayüreğimin atışı? Oruç Aruoba