Kategori: Şiir

Herat ta Mutluluk

Ta buralara geldimÇekerek bu çizgileri,Öylesine;Yeşilli mavili bir cami,Altı yassılmış bir minare,İki ya da üç mezar,Ermiş bir şairin anıları,Timurla soyunun adları. Rast geldim yüzgünlerin rüzgarına.Kumla örttü geceleri,Kamçıladı kaşımı, kavurdu göz kapaklarımı.Şafak:Kuşların saçılmasıVe taşlar arasında köylülerin ayaksesleri olanSuyun söylentiler yayan sesi.(Ancak su da aldı tozdan nasibini.)Ovada homurtular,GörünüşlerYitişler,Kil sarısı kasırgalarDüşüncelerim gibi, dönüyorlarOtelin odasında, tepelerde:Bir develer mezarlığı bu diyarVe …

Devamını oku

Hiçbir Şey Olmuyor İki Kez

Hiçbir şey olmuyor iki kez ve olmayacak da. Bu nedenle işte deneyimsiz doğmuşuz ve rutinsiz öleceğiz. En aptal öğrencileri olsak da dünya okulunun yinelemeyeceğiz dönemi ne kışın, ne de yazın. Yinelenmeyecek tek bir gün bile, birbirine benzer iki gece yok. Ne aynı olan iki öpücük, ne de gözlere bakan aynı bakışlar. Dün, hani birisi adını …

Devamını oku

Bazıları Şiir Sever

Bazıları –yani herkes değil. Herkesin çoğunluğu bile değil ama azınlığı.Okulları hiç sayma, orada zorunlu,ve şairlerin kendileri,olsa olsa her bin kişiden ikisi. Sever –ama kimisi de tavuk suyuna şehriye çorbası sever,kimisi yersiz övgüleri ve mavi rengi sever, kimisi modası geçmiş atkı sever,kimisi haklılığını kanıtlamayı sever,kimisi bir köpeği okşamayı sever. Şiir –ama ne menem bir şeydir şiir?Bir …

Devamını oku

Sekizinci Ağıt

Tüm gözleriyle görür yaratık açıklığı. Yalnız bizim gözlerimiz sanki tersine dönmüştür, yaratığın çevresine kurulmuş birer tuzak, onun açık kapısının ağzına. Dışarda olanı biz yalnızca yüzünden öğreniriz hayvanın; çünkü çocuğu daha küçükken geriye doğru çevirip, görsün diye zorlarız biçimlenmiş olanı, açıklığı değil, hayvan yüzünde o derin mi derin. Ölümden özgür. Yalnız odur gördüğümüz; özgür hayvan sonunu …

Devamını oku

Altıncı Ağıt

incir ağacı, öteden beri anlam yüklüdür gözümde senin çiçek açmaya nerdeyse hiç yer vermemen ve tam vaktinde kesin kararlı meyveye, övgüsüz, iletivermen en katkısız sırrını. eğik dalın, çeşme borusu gibi, sürer özsuyu hep aşağı doğru ve yukarı: uyanmış uyanmamışken, sıçrar uykusundan en tatlı başarının mutluluğuna. bak: kuğudaki tanrı gibi. …… bizse geç kalırız, ah, çiçeklenmeyle …

Devamını oku

sessiz rüyalar görmek istiyorum

sessiz rüyalar görmek istiyorumve onların zarif parlaklığıyla odamı kabule süslemek istiyorum ellerinin ellerim ve saçlarımın üstünde olan duasını geceme götürmek istiyorum insanlarla konuşmak istemiyorum böylece sözlerinin yankısını (ki o bir sır gibi beni titretir ve sesi varlıklı kılar) kaybetmeyeceğim ve akşam güneşinden sonrahiç bir ışıkta daha fazla görmek istemiyorum gözlerinin ateşinde tutuşan binlerce sessiz kurban …

Devamını oku

Zeytinlik

Kurşunî yapraklar altında çıktı yukarlara kurşunî hep ve zeytinliklere karışırcasına; toza belenmiş alnını gömdü sonra kızgın elinin tozluluğuna. Hepsinden sonra bu. İşte buydu sonu. Gözlerim körleşirken gitmeliyim ben; neden istiyorsun bunu, var olduğunu neden söyliyeyim, seni artık bulamazken. Artık bulamıyorum seni bende, hayır. Başkalarında da. Bu taşta da yoksun sen. Artık bulamıyorum seni. Yalnızım ben. …

Devamını oku

Pişmanlık Ve Çileler

Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür Bir odun parçası aydınlatır ocağı Annesi ateşin önünde perişan Annesi ateşin içinde hür Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür Yağmurlar sırtıyla sırtım arasındadır Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın Kalbimi bin parçaya böldü divane sır Sesi geliyor sesi, günahkar çocuklarım Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın arasındadır Benım boyum ufak onun da ufaktı Kıvırcık saçlarından …

Devamını oku

Sucul Şiir

Saçların hangi ülkenin ırmaklarında ıslanırİkindi gölgesi oralarda da uzun muOralarda da seven horlanırSevilen vurulur mu Arif Ay  

Ağrı

sonbaharların kralı gelirmiş meğer istanbul’a ciğerlerimin filmini çektiler ciğerlerim artiz oldular icabında akut alevlenmiş kronik bir sonbahar gibi bakıyordu sigara figüran falan. ben kırmızı bir yaprağı oynuyordum esas kız olarak uçuşuyordum, uçuşmakmış meğer benim anlamım ben bunu geç anladım. senin için şiir yazacaktım istanbul ismini ağrı koyacaktım. oysa bir şiir niyeydi sanki yer içer sevişir …

Devamını oku