Vadideki zambağın solgun ve ıslakyaprakları kadar soğuk Yanıma uzandı, şafakta Ezra Pound
Kategori: Şiir
Şub 23
Hatırla
Hatırla, çekingen Tan GüneşeMutlu sarayını açtığı zaman;Hatırla, geçerken dalgın geceDüş kurup gümüş tülünün altından;Göğsün küt küt atarken hazlar davet edince,Gölge seni akşamın düşlerine çekince,Ormanların dibindeBir ses mırıldanır, dinle:Hatırla. Hatırla, gün gelip beni kaderSonsuza dek senden ayırınca,Üzüntü, sürgün ve senelerBu çaresiz kalbi soldurunca;Düşün son elvedayı, hazin aşkımı düşün!Yokluk ve zaman hiçtir insan sevmeye görsün.Kalbim çarpıp durdukça,O …
Şub 23
Gözler
Efendimiz dinlen artık, yorgunuz yorgun,Duyalım biraz da rüzgarın parmaklarınıÜstümüzü örten şu durgunŞu kurşun gibi ağır kapaklarda. Dinlen artık kardeş, gün ağarıyor bak dışarıda!Soldukça soluyor sarı ışıkEridikçe eriyor mum. Salıver bizi, dışarda en tatlı renkler,Yosun yeşili, çiçek renkleri,Ağacın altı serinlik. Salıver bizi, tükeniriz yoksaAkıp duran tekdüzeliğindeKara kuru baskılarınAk kağıt üzerinde. Salıver bizi, biri var kiBir gülüşünün …
Şub 23
Amber
Uykun Uykumda dinlensin bir tanem Aşk, acı, iş dinlensin… Görünmeyen çarkları üstünde dönen gecede Uyumuş amber gibi safsın bana sarılıp Başka kimse düşlerimde uyumayacak aşkım Gideceksin, birlikte gideceğiz zamanın suyunda… Ayım, güneşim, ölümsüzüm Karanlıkta, yanımda senden başka hiçbir kadın yolcuya yer yok Ellerin açılmış bileklerin narin, Amaçsız tatlı işaretler indi avuçlarından İki gri kanat gibi …
Şub 23
Yael’in Bakışları
Kelebek, ipeksi ses, sevgili… hep uçmak istediğiama kaç kapı açılmalı daha, kaç çeşit ağaç iç-bahçelereseherkuşu ve bakıştan bakışa konan aşk.Onun yüzünden bütün iklimler geçer aynı andageçer eski bulut sinemasından yıldız yıldız ve hüzünince alay, tutku, korkutan endişeler… Ki henüz farkında bakışlarından uçan kuşların henüzona en çok nâr ağacı yakışır ya da müralev kanatlarla gölgelenmiş gözler… …
Şub 23
Gün Doğarken
Işık daha loş düşüyor dağın şu yanına. Süzülüyor morbulutlardan. Aşağıdaki taş evdoğduğum yer. Geniş kemerlerle birbirisine açılaniki iç oda… Zeytinlik,yanındakine dokunamasın diye uzakça dikilmiş ağaçlar, ne tuhafyamaçta bitiveriyor birden.Büyüyen bir his var şu ıssızlıkta çocukluğumu hatırlatanbir koşma isteği… Uzun uzunduruyorum oysa, dağın loşluğunda koşuyormuş gibikalbim. Galiba derim çocukluğumdurkoşan. Beş hafta var geleli ilk konuşurum kendimi …
Şub 23
Küçük-Öpücük
Her şey şiir olmalı. Ölürsün! Aşk olmalı, oynamazsın yoksa.Ve ölüm kadar kuvvetli olmalı hayat. Tek bir şey sankişiir ile aşk… Tekleşmelisin her şeyle.Varoluşun boşluğunda sallanır bir sarkaç,kâh dağın dorukları, kâh denizin dalgalarıyla çarpışarak. Soluğunu tutma gücün tükendikçe sudan çıkmalısın oysabir nefes alıp yeniden dalmak için aynı oyuna.İyi de hayat-öpücüğünü sana vermek zorunda değil kimse.Ateş ile …
Şub 23
Kırılgan
Kırılgan bir çocuğum benYüreğim cam kırığıBütün duygulardan önceÖğrendim ayrılığıSaldırgan diyorlar banaOysa kırılganım benGözyaşlarım mücevherSaklıyorum herkesten Ürküyorlar gözümdeki ateştenÜrküyorlar dilimdeki zehirdenÜrküyorlar o dur durak bilmeyengözükara cesaretimdenDiyorlar:Bir yanı sarp bir uçurum,Bir yanı çılgın dağ doruğu.Oysa böyle yapmasam benNasıl korurumİçimdeki çocuğu?Bir yanım çılgın nar ağacıBir yanım buz sarayı. Murathan Mungan
Şub 23
Uzun Yol
Fotoğrafta gördüğünüz gibi, bir beyaz, biri kara, iki dedi, birbirlerinin omuzuna kollarını dolamışçasına, kuyruklarını birbirlerine şefkatle sararak, birbirlerine dayanarak bir yola çıkmışlar. Resimdeki gölgeler, akşamüstünü söylüyor. Yorgun bir günün sonunda evlerine dönüyorlarmış gibi…Yüzlerini görmüyoruz ama, eminim, mırıl mırıl konuşuyorlardır. Belli, sınanmış, denenmiş bir dostluk bu. Uzun yolları da göze alabilen bir dostluk, Kedi gibi hareketli, …
Şub 23
Yaşam (ki) 41-44
41.Bazen de, uzunca bir zaman dilimi boyuncayaşadıklarını yeniden tartmak zorunda kalacaksın :ne kadarı ne kadar değerdi, değdi diye– çıkaracağın ‘bilanço’ da pek o kadar ‘kârlı’olmayabilecek… Gerçi, her an yaşadıklarının toplam değeri açısından,geçmiş yaşam anlarını teker teker ve bir bütün olarakevetlemen gerekir ( başka türlüsü tutarsızlıktır) ;ama, bu böyledir diye, hiç hata yapmamış mı olacaksınyaşamında?… Hem …