Kategori: Şiir

Sevdadır

Göğü kucaklayıp getirdim sanakoklaaçılırsın solmuşsunbenzin sararmışyorgun bir işçinin yüzüne benziyor yüzünöyle bükük bakma bana çam kolonyası getirdim sanakentli dağlıların haklı sevdasınıbolu ormanlarından çarpan bir kokusanki köroğlunun ter kokusuaman kokusu, billah kokusucanlarım, canım benim üzme kendini bu kadarsana umudu öğretmeyenlerin suçu mu varbak yeryüzü ne kadar genişne kadar dar Durakıtma gönlüm yaşınıgözünden öpecek bir yer bırakoy …

Devamını oku

Yazmam Daha Aşk Şiiri

Oydu bir bakışta tanıdım onuKuşlar bakımından uçarıÇocuk tutumuyla beklenmedikUzatmış ay aydınlık karanlığımaNerden uzatmışsa tenha boynunu Dünyanın en güzel kadını oyduSaçlarını tarasa baştan başa rumeliOtursa ama hiç oturmaz kiKan kadını rüzgardı atlarınHep andım ne yaşanır olduğunu En çok neresi mi ağzıydı elbetBütün duyarlıklara ayarlıÖpüşlerin türlüsünden elhamraSınırsız denizinde çarşaflarınBir gider bir gelirdi işlek ağzı Ah şimdi benim …

Devamını oku

Paris’ten Geçti Sonbahar

Dün, sessizce geçip gitti Paris’ten sonbahar.Saint-Michel’e çıkan bir sokağı iniyorduYürüyordu sıcaktan uyuklayan ağaçların altında,Kararlı, bana doğru geliyordu. Ağır adımlarla yaklaşıyordum Seine nehrine.İçimde ölmüş ormanların ateşi şarkı söylüyordu.Garip bir şarkı, acımasız, kan rengiBana kendi ölümümden söz ediyordu. Yanıma geldi sonbahar. Bir şeyler söyledi kulağımaSaint Michel Bulvarı korkudan tir tir titriyorduVe yol boyunca şen şakrak yapraklarNeşe içinde …

Devamını oku

Nehirler Boyunca Kadınlar Gördüm

Porsuk nehrinin geçtiği kadınlarHepsine yüzer kere rastladım en azdanUmustsuz sevdalara tutulmak onlardaBozkıra doğru seyrele seyrele yaşamak onlardaVerdi mi adama her şeylerini verirlerBen gördüm ne gördümse kadınlardaPorsuk nehrinin geçtiği Kızılırmak parça parça olasınBir parça ekmek siyah, on kuruşluk kına kırmızıTaş toprak arasında türküler arasındaKaranlıkta bir yanları örtük bir yanları üryanKocaman gözleriyle oy anam bu kadar dokunaklıKimler …

Devamını oku

Göçebe

Sen sık sık gülen gülerken deSevecen bir Akdeniz çizgisiniSol yanına ağzınınIliştiren çocuk özenleYabana mı atıyorum yani seniYabana mı atıyorum saat altı buçuklarıÇocuk ve Allah’ın en eski baskısınıDeğil, değil bunların biriGözlerimin gemileri kuş istiyorAçılıp kapandıkça sevdamKapanıp açılıyor bir maviŞahmaran süt istiyor kefenindenÜç aylık ölmüş çocuklarınKerem ile Arzu geliyor Aslı ile KanberAy kana kana batıyorAy kana kana …

Devamını oku

Hayat Bu mu

Bir oğlum ölmüş gecenin en kibar saatlerindeağlıyorsam bu bir geri sayımdır acımın şakaklarındakimselere emanet edemem ki artık asil cinnetimi Korkma! ağzına bırakacağım son nefesimi..!Ağzı tabanca.dudakları namlu, sözleri gece mermisi! yaralıydım yaralarım, yüzümün kızardığı aşklarda kaldıelleri çingene bir kız sevdim on dokuzumdakalbimde bir et beni gibi kanar hala gözleriAllah’ın en içten hatasıydım Senin suçun yok hayat!Ben …

Devamını oku

korkmayın unutuluyor

suya hapsedilmiş bakterilerle güzelleşiyorölümün en lacivert masumiyet hadisesi;öğrencilerince taciz edilmiş berbat bir ömür lisesigibi artık üniversiteye hazırlanıyor imparator. katalizöre bir keşke edasıyla yaklaşan azılı vücutönemini yitirmiş plastik bir tabut -kiiçindekikalıba ve ilahi kalabalığabütün etlerin hükmettiği şehvetle yalvarmakta.uzun yol hevesiyle şahlanıyor süratsürat, kendi dışındaki süratle hayale varmakta. öyle bir hayal tasvir edin, hayatı ölümle suçluyorve eğildiği …

Devamını oku

gri siyanür

Az önce ayrıldıkBir koy ilkokuluna çığ düşer gibi ansızın;Gırtlakları kesen kelimelerle veda ettin yasadığın bedenimene A Rh pozitif bir ‘kal’ bulabildimne de 0 grubu negatif bir ‘burukluk’, donakaldığım evin içinde! Kanım, orman basan cinlerin sabahın ilk ışıklarıylageri çekilmesine benzedi dudaklarından uzağa;Yasaklara kenetlenmiş sevişmelerle geçiştirilen hayatlarmasumiyeti zedeleyen o kiraz tatlısı, o siyah renkteki buruk şaraplekelenmiş fotoğraflardaki …

Devamını oku

alp’in defteri

bir organ nakli gibi sevmiştim seniçürük gözlerine bağışlanan ellerim yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim darmadağın kadınların darmadağın ettiği erkekler gibi çok tehlikeli bir sırrı saklar gibi sevmiştim seni! çok eskimiş bir aşkın hatırlanması sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması aslında işin açıkçası rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi fırtınanın camı çerçeveyi indirmesi gibi hayatına yönelik bombalı bir …

Devamını oku

kerrat cetveli

Benim suçum yok!Bir çocuktan bir çocuğa geçen su çiçeği gibi bulaştın bana! Kalbimi kucağıma aldım, kalbim, kapanmayan bir ahşap çekmece sanki yarısı içerde, yarısı dışarda boşlukta asılı kaldı dudaklarına! Bir marangoz ustasıydım adeta bir ayağı mutlaka kısa masa yapan! Bir elimde çekiç, bir elimde çivi kendimi bir resim gibi çakacağım insanı aradım yıllarca! Kim bilir, …

Devamını oku