Rastlantıdan, onu gereklilik olarak adlandırdığım için özür dilerimEğer yanılıyorsam, gereklilikten de özür dilerimMutluluk onu sanki benimmiş gibi aldığım için kızmasın banaÖlüler anılarımda yanıp söndükleri için ne olur darılmasınlarZamandan, dünyanın bir saniye içinde gözden kaçırılan çokluğu adına özür dilerimEski aşkımdan yenisini ilk sandığım için özür dilerimUzak savaşlar, evime çiçek getirdiğim için bağışlayın beni.Kanayan yaralar, parmağıma iğne …
Kategori: Şiir
Şub 23
Elveda Amerika!
Elveda, baba toprağından daha öte olan diyarım!Aşkımın ve arkadaşlarımın yuvası, adieu! Yabancı bir sahil uzanıyor yamacımda, Ne kadar sıklıkla anımsayabilirim ki seni; Mavi sularının üzerindeyken? Bir iç çektim, ardımda bıraktıklarıma Ve sevdiğim birkaçına; Bana üzülenlere, benim de üzülmüş olduklarıma. Ayrılıyoruz! Nasıl olursa olsun! Söylenmemiş şeyler var, Yüreğimizin derinlerinde; Açığa çıkmamış, ama unutulmamış hazineler. Neden beylik …
Şub 23
Aşk
Sürekli düşünüyorsun,inatçı ,saklı, gizliPencereye bakıyorsun, sıkıntı var gözlerindeHer şeyden çok severdin beni hani ?Kendin söylemiştin ya geçen sene Gülüyorsun da, bir şeyler var bunun ardındaGökyüzüne bakıyorsun bulutlardan heykellereHani ben gökyüzüydüm, dünyaydım ya ?Kendin söylemiştin ya geçen sene. Surowy jedwap 1932 Maria Pawlikowska
Şub 23
Veda
içimdeki kırık dökük camdan kuleyıkıldı, sokak aralarında kar tozuttu,geçtim bir daha bu yollardanyüreğim kederle dolu ah! elimde olsa toplardım yineiçimdeki cam kulenin parçalarınıyeniden kurardım özleyerek incelik taşıyan sözcükleri geçti, ah geçti aşk duraklardansuya kar taneleri düşüyorduben bir otobüsteydimcamlar buğulanıp üşüyordu Ahmet Ada
Şub 23
Muhteşem Ayıplar
Göğsümün yelkenini şişirecek bir rüzgârSuratıma çarpılacak bir kapı bulmalıyımDışlanmak nasıl bir şey, öğrenmek içinRuh halini metale yenik düşen ahşabın Katliamdan kıl payı kurtulan günün sonundaPayımdan çoğunu almak muhteşen ayıplardanÖpen dudaklar ahşap, okşanan metal iseSevişmeyi ayıp saymak mümkündür kaptan Tekne şizofren öyle mi, kayalara yöneliyorİlk celsede berrat ettiriliyor denizSoru metal, yanıt ahşap; asılan bir sokağaCadde adını …
Şub 23
Giden Gelmez
İşittim ki, benim için ağlıyormuşsun,Hala adım düşmüyormuş dudaklarından! Geçenlerde bir yolcudan beni sormuşsun, Metruk, ıssız bir manastır gibiymiş odan! Çamlıklarda tek başına geziyormuşsun, Gözyaşların anıyormuş eski günleri… Ümidini siyah ufuklarda yormuşsun, Sanmışsın ki, giden günler gelecek geri! Artık ela gözlerinin altı çürümüş, Bahçemdeki kuşlar gibi susmuş kahkahan! Kalbin bir dal mevsimin hüznü bürümüş… Akşamları son …
Şub 23
Dünyanın Hali
Ne zaman dışarı çıksam,O çayır yoluna;Yolun kıyısındaki kameriyeden,Bakıyor o kız bana.Sormadık hiç neden diye,Öylesine gelişiyor her şey işte. Nasıl oldu bilmiyorum ama,Uzun süredir öpüşüyoruz.Sormuyorum hiç ona; o da,Evet de demiyor, hayır da.Dudaklar hoşlanmışsa birbirinden,Engel olmuyoruz onlara;Hem, hoşumuza da gidiyor sonra. Gülle oynaşırken meltem,“Seviyor musun beni?” diye sormaz ona.Şebnem ürpertir çimenleri,“Yapma!” demezler ona.Seviyorum onu, o da …
Şub 23
Elveda
Elveda, elveda aşkım;Gitmeliyim bugün!Bir öpücük, tek bir öpücük ver bana;Çünkü, sonsuza dek ayrılıyorum senden.Elveda, elveda aşkım sana! Bir çiçek, tek bir çiçek kopar bana;Bahçedeki ağaçtan!Meyva mı, hayır istemem meyva; Bekleyemem senden bu kadarını da.Elveda, elveda aşkım sana! Johann Ludwig Uhland
Şub 23
Akşam Şarkısı (Ay Doğdu)
Ay doğdu!Parıldıyor, küçücük altın gibi yıldızlar;Duru gökyüzünde.Orman karanlık ve sessiz;Çayırlardan yükseliyor,Beyaz mucizevi bir sis. Ne kadar durgun dünya,Alacakaranlığın perdesi ardında.Dingin bir oda gibi,Rahat ve huzurlu.Uykuya dalıp unutmalı,Gün boyu depreşen acıları! Ayı görüyor musun gökte,Nasıl da kusursuz ve güzel;Yüzünün yarısını gizlediği halde.Bakmasını bilmediğimiz için, göremediğimizBirçok başka şeyle birlikte;Gözümüzden kaçan bir ece işte! Biz gururlu insanoğulları,Nasıl da …
Şub 23
Kalp Yapraklı Çalı
(Eski Japon biçimine göre Tanka) Yaz yağmuru sıcak:Nasıl ki ağır bir damla düştüğündesarsılır tüm yaprak.İşte öyle sarsılır yüreğimsen düştüğünde içime Erich Fried