Yarım bir aşk, yarım bir dudaksınsıkıntılı ikindi yağmurlarındaher yeni erkekten sonra daha erkeksintuzlu inciler dolukuş uçmaz mavisi gözlerinin. Işıklara çarpıyorsun sokağa çıksanşehrin korkusu büyüyor pencerelerde.Avuntusu yok erkekli yataklarınne olur gitmedaha kaybolacaksın. Bir yanın şarkılarkan tutmaları öbür yanın.Gülerken iki kadeh arasındanasıl ağladığın anlatılmıyor.Ne olurbu kadar kendine saklanma. Sen kapalı, mahzun odalardakırık oyuncaklara karşı bir çocuk.Ürperiyorsun denizin …
Kategori: Şiir
Şub 23
Sevmeye Başlayınca Birini
sevmeye başlayınca birinikendimi yıkıp yeniden kurarımçünkü;bu yeni bir aşktırve temeldeki yerini mutlaka alacaktır.dikkat! ..yabancıların inşaat alanına girmesi tehlikeli ve yasaktır… Metin Altıok
Şub 23
Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden
Yiğit harmanları, yığınıklarKurulmuş çetin dağlarında vatanların.Dize getirilmiş haydutlarHayınlar amana gelmişYetim hakkı sorulmuşHesap görülmüşDemdir bu… DemdirDerya dibinde yangınlarKan kesmiş ovalar üstünde Mayıs…Uçmuş bir kuştüyü hafifliğindeÇelik kadavrası koruganlarınÖlünmüş canım, ölünmüşMurad alınmış… GelgelelimBeter bize kısmetmişÖlüm, böyle altı okka koymaz adamaSusmak ve beklemek müthiş.Genciz namlu gibiVe çatal yürek.Barışa, bayrama hasretUykulara, derin, kaygısız, rahatOtuziki dişimizle gülmeyeDoyasıya sevişmeye, yemeğe…Kaç yol ağlamaklı …
Şub 23
Bilmiyorum Nerdeyim
Bilmiyorum nerdeyim ne haldeyim ben kimim?Ayrılırken kimliğim adresim sende kalmışTebessümü yüzüme çok görüyor matemimGüldüğümü gösteren tek resim sende kalmışAkların kaybolduğu renğin ahenk bulduğuToprağın kadehine ab-ı hayat dolduğuBir gül için bülbülün saçlarını yolduğuAşkın harman olduğu o mevsim sende kalmış Nerede o çocuksu o şımarık hallerimSaçlarına hasreti tanımayan ellerimRengarenk rüyalarım toz pembe hayallerimTekmil neş’em sevincim hevesim sende …
Şub 23
yenilgi günlüğü
pazartesi benim adımı bağışla. . . . . . . . .sabah uyandırıldığında pazartesiydibunu iyice bildi, ağzı çirişliyersiz, ürkek, yeni yaratılmış gibicoşkun bir göke uyumsuz ama kararlıdurmaya, direnmeye, aşk olmaya sankielleri ve beyni hemen çalışkan kesildisonra birden bir ışık bir ışık bir ışık hazır bir biçimlenmeyi aldı geldiçünkü -anlar gibiydim- biraz yenildihemen bir coşkuya gidiverir …
Şub 23
bir yılın en soğuk akşamında aşk övgüsü
yemin ederim şiir değildir, şiir değildirdaha başka bir şeydir ki, göz yumulur.. nasıl yadsınabilir yüreklerde gezinmesitozlu bir gümüş tabağın, çiçeksiz bir sardunyanınbir kadifenin avuçları kamaştıran anısııpışık caddelerden, armağanlık çiçeklerdenkanı çekilir gibidir eski dünyanınkalabalıkta, yarışsız bir hipodrom ıssızlığındabir suyun durmadan durmadan aktığı sanısıgeceyi, egemen geceyi hazırlayan akşamıbir altın yüzük gibi sıyırmak taşbebeklerdenköşebaşları acımasız bir yüzdürler sunarlar …
Şub 23
Cem Gibi
gün soldu, eteklerinde kızıl pırıltılarla damlarken sugecenin yenik bahçesinde dolaştım, sarı bir yağmurdubitip tükenmeyen kayalıkların ortasında mahsuriçimde titrerken anılar ve kaçışın bakır kokusuçocukluğum bir taht odası, bursa’da yenik sultanlığımbütün kapılar kapanmış, bütün kapılar surdöndüm, ardımda yansıyan o büyük aynayı gördümvarlığın ve hiçliğin kaynaştığı, göçebe yağmur. gün soldu, eteklerinde kızıl pırıltılarla damlarken suvardığımda yoktu bütün kapılar. …
Şub 23
üzgün kediler gazeli
gözlerin yağmurdan yeni ayrılmışgibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak sen bir şehir olmalısın ya da narbelki granada, belki eylül, belki kırmızı gövden ruhunun yaz gecesi mi neçok idil, çok deniz, çok rüzgar çocukluğun tutmuş da yine aşık olmuşsunsanki bana, sanki ah, sanki olur a aşk bile dolduramaz bazı aşıkların yerinidiye övgü, diye sana, diye haziran …
Şub 23
Orda Kaldım
giden gitti (yiten zaman)açtığın kapıdan girdim, adımı söyledimişte orda kaldım herkes nerde? (gibi yanlarında durdum)yiten zaman (onlar öyle sandı)hiç ayrılmadım ki (aklım)ben orda kaldım senden bana hiç durmadan akan neyseolsan olmasanyansıladım (yüreğim, ben)sen yoksan da iki oldukgidenlerle gittim (gibi)dünya (zaman)ben orda kaldım Gülten Akın
Şub 23
Yoksul Yokuşu
yoksulların çocukluk fotoğrafı az olurhiç olmaz belki de avuntunun bez bebeğimisketler yuvarlanır yokuş aşağıher şey masallar kadar yakınken gerçeğesabahları umuda yoran babalarakşamları yarı bunak ve kamburyokuşu sırtlanıp da gelirler eve çok yokuşlu semtlerde yaşadık hepderimiz de bahtımız da abanozgillerdenbeş taştan biri yuvarlanır dört taşakız oyunu der çekilir erkeklereğilir topaçlar ve gazoz kapaklarıölüler de yoksulluğun payandasıymış …