Denizi üç günde geçen serçenin
Bir seher vaktinde soluk soluğa
Tünediği dalda şenlik gibisin
Kategori: Şiir
Eki 20
Sevginin Ardından
Eyl 01
Ayrıldığımızda İkimiz
Ağu 31
Kimse
Ağu 27
Paris, Teksas ((1984) İki insanın birbirlerine karışacak derecede yakınlaşması ve geri dönüşü olmayacak derecede uzaklaşmasının hikayesi
Wim Wenders filmde bu cesaretsiz iki karakteri unutulmaz bir yüzleşmeye sürükler ve filmin her dakikasında karakterlerin iç mücadelesine tanıklık ederiz. Wenders’ın basit bir anlatıcıdan çok daha fazlasını amaçladığı aşikardır. Amacı, imkânsız görünen bir uzlaşı ve yabancılaşıp yas sürecine dönüşmüş bir ilişkiyi yepyeni bir düzlemde ele almak ve sözlü ikrarların da yardımıyla geçmişi kapatmaktır.
Ağu 26
Duyulan Gülümseyişi Yaprakların
Ama o bakış, o uzun uzun bakış
Bakmadığın yere, geri geldi;
Ve biz durmuş konuşuyoruz
Hiç konuşulmamış olanı.
Bu bir son mu yoksa bir başlangıç mı?
Fernando Pessoa
Ağu 21
ile
Aynılmalıyız” dedin – ben de. “Ayrılma tek kişilik bir edimdir, ayrılmak isteyen, ayrılır” dedim:-
Doğruydu da, tam doğru değildi: Bırakmaktır asıl tek kişilik edim olan, ‘ayrılmak’ ise, herhalde, her iki kişide de temelleri, nedenleri, yönelimi olması gereken birşey-iki kişi, ayrılır(lar); buradaki tekil/çoğul farkı da (en azından Türkçe’de) sınırda duran bir fark : Örneğin, üçüncü bir kişinin “onlar ayrıldı” demesi ile “onlar ayrıldılar” demesi arasındaki fark birincisinde, ikisinin ayrılmış olmaları ikincisinde de ‘her birinin ötekinden ayrıldığı gibi bir bilgi içeriği var – yani, birincisinde, ikisinden birinin ötekinden ayrılması yeterlidir, ‘ayrıl’ma için; ikincisindeyse ikisi birden, biribirlerinden ayrılırlar bu da, ‘ayrılış’tır…
– Biz artık, ayrı olabiliyor idiysek, sen ile ben arasındaki şu ‘i l e’, artık, yok, demekti-
Ağu 17
Yolun Sonu
TIR şoförleri eskiden
çok garip gelirdi bana.
Git git bitmez yollarda
aylar yıllar boyunca
varamadan insan nasıl yol alır?
Şaşardım hep, nasıl sabreder,
nasıl dayanır sonsuz yollara?
Biliyorum ki şimdi oysa
(yaklaşırken yolun sonuna)
uzun yol dayanılmaz değilmiş,
yanlış düşünmüşüm onca zaman:
Hiç bitmemesi değil yolun,
bitmesiymiş korkutucu olan.
Roni Margulies
Ağu 17
Birden
Tutunmuş ucuna uzun bir dalın
sorunsuz sandığı bir dünyada
usul usul salınırken rüzgârda
hafifçe sararmış bir yaprağın
kopup düşmesi gibi yere birden,
evlere yakın uçmayı seven
kıvrak, oynak bir güvercinin
hızla çarparak şeffaf camına
dışa doğru açılan bir pencerenin
baygın düşmesi gibi yere birden,
bana da bir şey oldu birden.
Nasıl oldu?
Ne zaman oldu?
Anlayamadım.
Hiç beklemiyordum.
Yaşlandım birden.
Ağu 17








