Ne bir kelime konuştuk, Ne işaret çektik birbirimize, Fakat gerçektir seviştiğimiz Vapur kalkıncaya dek, Gözgöze gelmekle sade. Bir saadet gibi hatırlıyorum, Yasemin kokusu ondan, Teneffüsü benden, Bir yaz akşamı, Kandilli iskelesinde! Cahit Sıtkı Tarancı
Kategori: İstanbul Şiirleri
Şub 23
Bak Sitanbûl’un şu Sadâbad- nev bünyanına
Bak Sitanbûl’un şu Sadâbad- nev bünyanınaÂdemin canlar katar âb u hevâsı canına Ey sabâ gördün mü mislin bunca demdir âleminPüşt-i pâ urmaktasın İran’ına, Turan’ına. Ey felek insaf, ey mihr-i cihân-ârâ âmânBir nazîri var ise söylen konulsun yanına. Ben de bilmem böyle rûh-efzâlığın aslın meğerHızr tohm-ı ömr-i câvîd ekti nahiistanına. Sizde böyle müşk olur mu deyü …
Şub 23
Gülcemal
Gülcemal geçiyor gözümün önündenGeçip gidip Boğaz’a dalıyorArkasından bir sürü martılarBir ilkyaz sisiVe bir sürü gözyaşları… Nereye böyle nazlı gemi… Toplayarak geçmişin bütün izleriniBordasına yığarak anıları ve acılarıDaldın yine Boğaz’ın karanlık sularınaNereye böyle yineYine Beykoz’daki evine mi? Görüyorum gidiyorsun bütün güzelliğinle Ey Gülcemal!Adınla yaşa emi… Geçmişin bülbülleriÇamlıca tepesinden seni gözlüyorTürküler söylüyorlar, seni seviyorlarEy nazlı gemi.. Ey …
Şub 23
memleket fotoğrafları / istanbul
iflah olmam, belki de bu derdile yanarım usul usulnere gitsem kaybolsam bulur beni istanbul arar ve bulur beni bebek’te kalan yanımtekkenin dervişleri, surdibinde sarhoşlarsokak sokak istanbul gezer yaralı canımsabah olmak üzere şimdi ezanlar başlar şimdi senin koynunda olmak vardı istanbulbeşiktaş’da çay simit beyazıt’da nargileve hayatı suyunda bulmak vardı istanbulaşka hoşgeldin demek şiire güle güle yine …
Şub 23
Destan Önü
İşte zamanın karanlığı, gece gibi,Geçer bir gölge komadan.İşte Tanrı nefesli sahiller,İşte Bizans kopmuş Romadan.Sakalları uzamış keşişler sırtında,Bahar halinde bir yük:Sur örülmüş kıyılarda yokluğa taraf,Taşlarla, kıskançlıkla ağır ve büyük. Eski İstanbul, ruh kadar eski, İnsan daha fazla eskiyemez ki. Bir boşluk ki göller tadında uzun,Ya hiçe uzanmış …
Şub 23
Ruhuma Sinen Şehir
ve bir gün kalbim duracaktut ellerimi diyeceğim o zamaneski bir Kanlıca sabahındakırçıl kanatlı bir martınınçığlığıyla bitecek her şeyNefî’nin dilindenNedim’in gönlünden şarkılar söyleyeceksinhayalin gözümde tütecekHüsn ü Aşk’la yanacak Galibî gazelleruzaktan bakacak Kız Kulesi kıyılarınaBaki’nin bahtındansultanın tahtından yalvarı vereceksinve … hayalin gözümde tütecek … seherler servilerinle süslenecekduy hayatı diyeceğim beş vakitbaki kalan gökkubbenin altındaşairin hoş sadasıyladolacak bulutlarSüleymaniye’nin …
Şub 23
Köprüde Sabah
Gece, yavaşça siyah mantosunu sürüklerVapurlar, şimdi suya bırakılmış kütükler,Ufuk, banyo edilen bir fotoğraf camıdır.. Dağlar dudaklarını boyar pembe bir tüyleKöprüde fersiz gözler açılır üzüntüyleSabah, ızdırap çeken kalplerin akşamıdır.. Kollarını gererken iş bekleyen bir sandal,İlk ışıklar açılır esmer sularda dal dal;Rüya görür kıyılar bir uyanık uykuda.. Gecenin bir mehtabı andırırken sonları,Gemi fenerlerinin ziyadan bastonlarıKaybolur ağır ağır …
Şub 23
Köprünün Geceleri
Bir saat, ta uzaklarda ikiyi çaldı…Şehir artık kâbuslu bir uykuya daldı…Sarınarak ben de eski bir pardesüye,Sağa, sola yıkılarak indim köprüye… Ne dizimde kuvvet, ne cepimde para…Bilmiyorum niçin geldim buralara!Hava berbat… Deniz ulur, gökyüzü ulurBu soğukta iliğime işledi yağmur…Bakmayarak fırtınanın boğuk sesineÇöküverdim köprünün bir kanepesine… Deniz bazan susup bazan homurdanıyor;Üsküdar’da birkaç ışık sönüp yanıyor:Eşelenen kıvılcımlı bir …
Şub 23
Köprünün Çocukları
Güneş karşı dağlardan çıkarken yavaş yavaşKöprüde görülüyor hararetli bir telaşKemerlerden geçerken zerzevat kayıklarıSislere gömülüyor Marmara açıkları. Yeni gelen bir vapur çalıyor tiz bir düdükYanaşarak köprüye alıyor bir öpücükKöprü yangınlığıyla bu hoyratça buseninİnliyor tatlı tatlı… İnliyor derin derin… Ufacık bir istimbot ötüyor canavarca,Bu sesle sarsılıyor köprü dakikalarca…Artık o da uykunun zincirini kırıyor… Bu ihtiyar haliyle köprü …