Kategori: Deneme

Rainer Maria Rilke

“Rilke ve Lou aşklarının en tutkulu zamanlarından bir gece, şiddetle kavga ederler. Lou öfkesini yenemez ve gecenin karanlığında atlı araba ile uzaklaşmak, kaçmak ister Rilke’den. O kadar hırsla koşturur ki atları. Zaman ve mekan mevhumunu yeniden hatırladığında, o kadar uzaklaşmıştır ki sevdiği adamdan. Sonra hiç bir şeyle bastıramadığı dayanılmaz bir özlemle kendine gelir. Ve göğsünden …

Devamını oku

bir dizenin ilk kelimesi nasıl doğar

Bazılarının sandığı gibi mısralar duyguların değil, yaşanmış deneylerin sonucudur. Tek bir mısra yazmak için birçok şehirleri, insanları ve nesneleri görmüş olmak, hayvanları tanımak, kuşların nasıl uçtuğunu duymak ve sabahları çiçeklerin açılırken nasıl titrediğini öğrenmek gerekir. Bilinmez yerlerdeki yolları, beklenilmeyen karşılaşmaları ve uzun zamandır yaklaştığını sezdiğimiz ayrılışları, esrarı daha aydınlatılmamış olan çocukluk günlerini, size anlayamadığınız sevindirici …

Devamını oku

Neyse

‘Neyse’ demek iyidir, ‘bu da geçer’ demek gibidir, geçmez, herkes bilir geçmediğini, geçmiş gibi yapılır. Bazen ‘gibi yapmak’ da iyidir, bazen öyledir, bazen geçer, hiçbir zaman geçmez. İnsan ‘neyse’ demeyi hayli geç öğrenir, belki de geç değildir, tam vaktindedir. Kimi bunda bir olgunluk bulsa da, bulunan şey zorunluluktan başka bir şey değildir. Uzatacak ne var, …

Devamını oku

Elektra Kadınlar

Elektra Kadınlar’dan Seçmeler.. Clarrissa Pinkola Estes,“Kurtlarla Koşan Kadınlar” adlı kitabında şöyle der:“Kadınların kendi yaşlarını yıllarla değil, savaş yaralarıyla sayması gerekir.Savaş yaraları tek tek her kadının dayanıklılığı, başarısızlıkları ve zaferlerinin kanıtıdır.” Birinci Mevsim. “If You Go Away” * *Shirley Bassey: Eğer gidersen…” Dördüncü Kadın; “Akşam, yine gölgen, yine gölgen, yine akşam,Gölgen, neyi görsem, neyi sevsem, neye …

Devamını oku

Bir Kadın, Bir Erkek…

Nice aşk yitirdim ben. Kışkırtıcı bir bakışıyla çılgına döndüğüm, bir dudak büküşüyle ağulu acılar çektiğim, kahkahalarıyla şenlenip gözyaşlarıyla kederlendiğim, bir tanrıça katına çıkartıp tapındığım, kutsal mabetlerinin sunaklarına hayatımı bir adak gibi bırakmayı arzuladığım, memelerinde, kasıklarında, kalçalarında, bacaklannda, boyunlarında adanmış topraklarda dolaşan bir sofu gibi vecd içinde kendimden geçerek dolaştığım, ayaklarına kapandığım, göğüslerinde ağladığım, saçının bir …

Devamını oku

Bir şeyin son kez olduğunu bilmek yakıcı bir bilgidir .

Bir şeyin son kez olduğunu bilmek yakıcı bir bilgidir . Nazan Bekiroğlu

Güvercin Gerdanlığı

Kuşkusuz en ufak engeller dahi en ateşli gayreti soğutmaya, dostluk bağına senin kadar sıkı bağlanmayan insanların belleklerindeki anıları silmeye yeterlidir. İbn-i Hazm

Gençler

Gençlerle konuşmayı eskiden severdim. Günden güne tat almaz oluyorum onların sözlerinden. Bakıyorum da çoğu bir örnek, bir ayrılık, bir çeşitlilik yok dediklerinde. Birini dinle, birini dinlemiş gibi oluyorsun. Kendi kendilerine düşünmüyorlar da çevreden topladıkları yalan yanlış yargılarla, iri lakırdılarla yetiniyorlar. Yüksek sesle konuştular mı, büyük bir iş görmüş gibi seviniyor, övünüyorlar. Gerçekten tatsız mı onların …

Devamını oku

Ben hergeleyi görmüşümdür

BENDEN DE BİR KALİNİKHTA SANA BALIKÇI 23 Kasım 1906’da Adapazarı’nda dünyaya geldi. İstanbul’da 11 Mayıs 1954’te sirozdan yaşamını yitirdi. İlköğrenimini Adapazarı Rehber-i Terakki Mektebi’nde yaptı. İki yıl Adapazarı İdadisi’nde öğrenim gördü. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ailesi İstanbul’a yerleşince İstanbul Sultanisi’ne girdi. Onuncu sınıfta bir öğretmene yapılan şaka yüzünden sınıfı dağıtılınca Bursa Erkek Lisesi’ne geçti, 1928’de mezun …

Devamını oku

Yalnızlık

   Eskiden arkadaşlarım, gönüldeşlerim vardı, arardım onları, bir gün görmesem edemezdim, özlerdim. Şimdi aylar geçiyor, ne onlar beni arıyor, ne de ben onları…     Konuşmak, ne üzerine konuşacağım? Tükettim bütün konuşacaklarımı. Ne söyleyeceğim kaldı, ne de öğrenmek istediğim. Şimdi düşünüyorum da anlıyorum: Oldum bittim çok değilmiş benim konuşacağım nenler: Üç dört konu, hepsi de …

Devamını oku