Fakat acı çektim mi? Acı çekmedim. Sadece halkımınacı çekmesinden ötürü acı çekiyorum. Yaşıyorum içinde, yaşıyorum anayurdumda, bir hücre gibi o sonsuz ve alazlı kanda. Zamanım yok kendi acılarıma. Kimse acı çekmemi sağlayamaz bana temiz güvenlerini veren bu hayatlar olmadan, ve bir hain gibi bıraktı ölü mağaranın dibine vursun diye, ne ki geri döneceğiz oradan ve …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Düşümde Gördüm Ki
Düşümde gördüm ki alıp götürüyorsun beni beyaz bir patika üzeri yemyeşil kırlar ortasında mavi tepelere dingin bir sabah vakti. Hissettim ellerini ellerimde, senin dost elini, ve kız çocuğu sesin çaldı kulaklarımda yeni bir çan gibi, baharın şafağından bakire bir çan gibi. Ordaydılar, sesin ve ellerin, düşümde, nasıl da gerçektiler!… Sen yaşa, ey umut: Kim der …
Şub 23
Şairin Görevi
1Niçin sürgünsün şair yaşadığın toplumda? (1)Işıksız bir karmaşadır siyasal partiler, Bir yararı olur mu şu tasasız ruhuna? Çiçeğe durmuş şiirin sararıp soluyor; O boğucu, kirli havalarında onların, Güzelim buhurların, günnük kokuların; Şaşırıyor yolunu soluklarını duyunca. Köle ruhlu kavgalarında senin yüreğin, Çimeni gibidir yaşadığımız kentlerin Gelip geçenlerin ayaklarının altında. Halkın ve kral, dumanlı, sisli başkentlerde Nasıl …
Şub 23
Ağla, ağla, ağla
Herkes biliyor gün battığında nereye gittiğiniSadece kentin ışıklarını görmek için yaşıyorsun Bense harcadım vaktimi çabalarken, Çünkü ışık parlaklığını kaybettiğinde ağlayacaksın. Tüm tatlı adamlar kaybolacak ortalıktan Soğuk bir günde uyanıp bir başına kalacaksın Arayacaksın beni ama diyeceğim ki eyvallah,eyvallah Arkamı dönüp yürüdüğümde ağlayacaksın,bir başına kalıp ağlayacaksın Herkes unutulduğunda ve yapayalnız kaldığında,bil ki ağlayacaksın. Geceleri uyanık beklliyorum …
Şub 23
Dökül Yürek
Dökül ey yürek, zaman ağacından, dökülün yapraklar, kim bilir ne zaman güneşin kucakladığı, soğumuş dallardan, dökülün, büyüyen gözlerden dökülen yaşlar gibi! Uçuşmakta daha saçlar günboyu rüzgarda güneş yanığı alnında toprak tanrısının, gömleğin altında bir yumruk bastırılmıştır daha şimdiden açılmış yaraya. Onun için yumuşamamalısın, önünde bir kez daha eğildiklerinde bulutlar incecik boyunlarıyla, ve önemsememelisin Hymettos’u, senin …
Şub 23
Sürekli Randevu
Daha büyük bir rüzgâra karşı yazıyorum ve kızmasınlar Sadece şişirilmiş yelken olanlar Bu rüzgâr daha güçlü eser ve daha kırmızıdır kor Tarih ve aşkım hep aynı adımlarla yol alıyor Daha büyük bir rüzgâra karşı yazıyorum hem ne gerek bana Okumayanlardan buğdayların kumrallığında Geleceğin ekmeğini ve bana ne gülenlerden benim için her kapı Senin geçidin olsun …
Şub 23
Korkunç Korkular Yaşıyorum
Korkunç korkular yaşıyorum Yazdığı o üç satır yüzünden Eldivenleri masanın üzerinde Bir karakedi yolumdan geçen Kuş, yıldız ya da merdiven Her şey buz gibi kötü bir işaret bana İnsana korku veren bir dille Ondan söz eder bütün bir dünya Cumanın bana bıraktığı bu Cumartesi Onunla ne yapacak kimbilir Çekinirim bir sözcük Onu incitir diye Söylenen …
Şub 23
Büsbütün yitirdi onu
Büsbütün yitirdi onu. Şimdi arıyorher yeni sevgilinin dudaklarındasevdiğinin dudaklarını, kucaklarkenbir başkasını aldansın istiyoraynı çocuğa kendini hep ona veriyor sansın. Büsbütün yitirdi onu, sanki hiç olmamış gibiçünkü kurtulmak-öyle demişti o- kurtulmak istiyorduhasta tensel eğlencelerin lekesindenlekesinden tendeki utancınvakit var daha diyordu- vakit var kurtulmaya. Büsbütün yitirdi onu, sanki hiç olmamış gibi.düşlerinde, sanrılarındabaşkalarını dudaklarında hep onun dudaklarıyanıyor, yeniden …
Şub 23
Ayrılık Türküleri
1geldi üç yara ile:aşk yarası,ölüm yarası,hayat yarası. gelir üç yara ile:hayat yarası,aşk yarası,ölüm yarası. benim var üç yaram:hayat yarası,ölüm yarası,aşk yarası. yazdım kumlar üstüneben bu üç adı:hayat, aşk, ölüm. bir dalga geldi denizden,köpüklü, kocaman.hepsini sildi süpürdü. 2zorbalığın ağızlarıpusuya yatmış gözler.hırlayan köpekler.köpekler, köpekler.sonra ne oldu,hep kurudu. cesetler ve tarlalar.cesetler ve cesetler.öf, yollar ne pis,yollar küllü küllü. …
Şub 23
Bayılırım Kır Zambaklarına
Bayılırım kır zambaklarına, uzak,çaresiz hep birini bekleyip duran;ve kızlara, saçlarına çiçek takarakıssız pınarların orda düşler kuran; Ve güneşte şakıyan çocuklara,yıldızlara bakıp bakıp da şaşan;bana şarkılar getiren günlere sonra;ve gecelere, çiçeklerle dolup taşan. Rainer Maria RilkeÇeviri: A. Turan Oflazoğlu