Bir kadın zehirledi benim ruhumu,başka bir kadın zehirledi vücudumu;hiçbiri gelmedi aramaya beni,suçlamam onların hiçbirini.Dünya yuvarlak olduğundan, dünya bir eksen etrafında döner.Yarın bu zehir dönerek eğer,zehirlerse nöbetleşe, kim suçlayabilir beni?Verebilirmiyim bana verilenden daha iyisini? Gustavo Adolfo BecquerÇeviren: Vehbi Taşar
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Gece Görüşmesi
Ve o şaşırtıcı yüzKonuştu benimle pencerenin öbür yanından ve dedi ki:«Hak, açıp gözünü görenindirBen ürkütücüyüm yitme duygusu gibiAma gene de tanrım,Nasıl korkulur benden?Sisli çatıları üstünde gökyüzününHafif ve başıboş dolaşanBir uçurtmadan başkaHiçbir şey olmayan benden?Aşkımı, isteğimi, nefret ve acılarımıGece ayrılığında mezarlarınKemirmiştir adı ölüm olan bir fare…Ve o şaşırtıcı yüzİnce, uzun ve çok zayıfAkan çizgileri esen rüzgârlaHer …
Şub 23
Uzun anlardan sonra
Uzun anlardan sonraPenceremin boz ağacında bir yaprak yeşerdiVe yeşil bir esinti uyuyan hücrelerimi titretti.Ve ben henüzTenimin köklerini rüyaların kumlarına sokmamıştımKi yola çıktım. Uzun anlardan sonra Bir elin gölgesi vücudumun üzerine düştüVe parmaklarının titreşimi beni uyandırdı.Ve ben henüz Kendi yalnız ışınımı,İçimin karanlık uçurumuna atmamıştımKi yola çıktım Uzun anlardan sonra Sıcak bir ışın saatin donmuş gölüne düştüBir …
Şub 23
Yolunda İyi Giden Birşeyler Var
yolunda giden bir şeyler varastımım hep tutuyor misal yolda polisler sürekli çevirebiliyorekseriyetle bana açılan ortalar hep kötü olurama bu asayiş ekibi gönlümü hoş etmesini biliyorhazırcevaplılığıma katkıda bulunuyorlarmüteşekkirim varlığımı borçlu olduğumyüzündeki gülümsemeyle ölüm yana nasibimi elimden alanbenim için“benimle oynayan baba” diyebiliyor ha! bazen de hz. ali “cigara” içmeye geliyor bunlar iyi şeylergaliba.. Muhammed Palewi
Şub 23
Esridi dönmekten altın yapraklar
Esridi dönmekten altın yapraklarPembemsi suyunda havuzun,Ve hafif bir kelebek sürüsü gibiUçtular yönünde bir yıldızın. Bugün sevdalıyım bu akşama,Sararan ova yüreğe yakın.Ergen rüzgâr omuzlarına dekSıyırdı eteğini kayın ağacının. İçimde ve ovada bir ürperti,Örtülecek her yer lacivert karanlıkla,Geçince koyunlar ve son çıngırakÇalıp sustuğunda, sessizleşen bahçenin kapısı ardında. Hiçbir zaman böylesine bir özenleDinlememiştim akıllı evreni.Ne güzel olurdu, suların …
Şub 23
Bir Şiir Üç Çeviri
Ayrılık Şiiri Hoşçakal, dostum, hoşçakal, mutluluklar.Sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın,Sonunda ayrılık yazgısı olsa da insanın.Hoşçakal dediğimiz gibi buluşmak da var. Hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, suskunluklaSakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,Ama pek öyle yeni sayılmaz yaşamak da. Sergey YeseninÇeviri : Yurdanur Salman Hoşçakal Hoşçakal, dostum benim, hoşçakal artık,Can dostum, …
Şub 23
Kurşuna Dizilme
Kurşuna dizeceklerelleri bağlı bir adamı, ateş etmek için sıralanmışlar, dört asker. Dört asker, sessiz, dört asker elleri bağlı, öldürecekleri adam gibi elleri bağlı. “Bir kaçabilseydin!” “Koşamam ki!” “Tetiği çekecekler neredeyse!” “Ne yapsak dersin?” “Belki boştur tüfekleri…” “Zalim kurşunlar var tüfeklerinde!” “Kimbilir, ateş etmezler belki.” “Az salak değilsin sende!” Ateş edecekler (Nasıl edebildiler?) Öldürecekler. (Nasıl öldürebililer) …
Şub 23
Anne
Bütün bir hafta, aralıksızAnnemin görüntüsü geçti gözlerimdenKolunda ağır çamaşır sepetiÇatı katına tırmanırken Ve ben yaramaz, delişmen çocukBağırır, tepinirdim yerimdeBıraksın da koca sepetiÇatıya beni taşısın diye O, söylenmeden, bana bakmadanÇıkar, sererdi çamaşırlarıGöz kamaştıran aklıkta çamaşırlarSallanır, döner, hışırdarlardı. Ağlamak için çok geç şimdi;Annemi uçuşan kır saçlarıylaGörüyorum gökyüzü sonsuzluğundaGöğün suyuna katarken çivitini… Attila JozsefÇeviren : Ataol Behramoğlu
Şub 23
Flora
Şimdi iki milyarlar zincirlemek için beniBenden bir çoban köpeği yapmak niçin kendilerineFakat iyilik, şefkat ve nicelik duygularıGöç ettiler onların dünyasından Güney’e.Artık ışık içinde göremiyorum bu dünyayıGöremiyorum , deney tüpüne bakan bir doktor rahatlığıylaDiz çöküyorum, haykırıyorum yenilgimiSevgilim, bir an önce gelmezsen yardımıma Köylü nasıl toprağa muhtaçsaYağmura, güneşe nasıl muhtaçsa, muhtacım sanaBitki nasıl ışığa muhtaçsaVe klorofile, fışkırmak …
Şub 23
İhtiyar Maria
Bir ayağın çukurda, ihtiyar Maria,geldim seninle gerçekleri konuşmaya:Bir tesbihin dizili acıları oldu hayatınne seven bir erkeğin oldu, ne sağlık, ne mal mülk,ancak açlık vardı paylaşılan.Geldim seninle umudundan konuşmaya,kızının nasıl olduğunu bilmedenkuzuladığı o üç ayrı umuttan da.Sarı sabunla perdahlanmış ellerinin arasına albir çocuğunkini andıran bu erkek elini,sertleşmiş nasırlarını ve kıvrılmış saf parmaklarınıdoktor ellerimin yumuşak utancında ov.Dinle, …