Kategori: Çeviri Şiirler

seni yalnız seni

seni – yalnız seni der yüreğim yalnız seni – yalnız seni – yalnız seni günümde gecemde nice tutkularım seni der – yalnız seni – yalnız seni bir ışık dileği şavklanır karanlıklarda derininden derininden seslenir bilincin yalnız seni der – yalnız seni – yalnız seni nasıl çarparsa vargücüyle karayel durgunluğa suskunluğu -son- diye öyle çarpar aşkına …

Devamını oku

Beni bağışla, seni seviyorum

Beni bağışla Aşkım – aşkımı hoşgör artıkBeni hoşgör – beni bağışla – Seni seviyorum. Yolsuz yordamsız bir kuş gibi öksendeyim Yüreğim tir tir – örtüsünden kurtulmuş Şimdi yoksul – şimdi çırılçıplak – şimdi soyunuk Acını esirgeme benden – Ko sarınsın yüreğim Ko giyinsin – ko kuşansın – ko örtünsün – Sonra beni bağışla Aşkım – …

Devamını oku

Bademlerden Say Beni

Say bademleri,  say acı olanı, uyanık tutanı say, beni de onlara kat: Gözünü arardım hep, gözünü açtığında, sana kimselerin bakmadığı bir anda, örerdim ya o saklı, o gizli ipliği ben, ki onun üzerinde tasarladığın çiy’in testilere doğru kaydığı bir zamanda, yüreğe varamamış öz bir sözle korunan. Ancak böyle varırdın adına, senin olan, o şaşmaz adımlarla …

Devamını oku

Sürgün

Bir ölüyüm ben, dolaşıp duran artık hiçbir yerde kaydım yok bilinmiyorum mülki amirin görev yerinde sayı fazlasıyım altın kentlerde ve yeşeren taşra yörelerinde. Vazgeçilmişim çoktan ve hiçbir şeyle anımsanmamışım. Yalnızca rüzgârla ve zamanla ve sesle ben insanlar arasında yaşayamayan Ben Almanca diliyle çevremde kendime mesken edindiğim bu bulutla bütün dillerde sürüklenmekteyim. Nasıl da kararıyor bulut …

Devamını oku

Arı Randevusu

Benimle köprüde buluşan bu insanlar kimlerdir? Köylülerdir onlar –Rahip, ebe, zangoç, arıların aracısı.Kolsuz yazlık elbisemde korunmasızım,Ve hepsi eldivenlidir ve örtülüdür, niçin kimse bana bir şey demedi?Gülümserler ve antik şapkalara teyellenmiş peçeleri indirirler. Bir tavuk boynu gibi çıplağım, kimse sevmez mi beni?Evet, beyaz dükkan önlüğüyle arıların sekreteri burada,Kollukları iliklenir bileklerimde ve geniş kesimi boynumdan dizlerime kadar.Şimdi …

Devamını oku

Aşk Mektubu

Kolay değil ifade etmek yaptığın değişikliği.Eğer hayattaysam şimdi, o halde ölmüştüm,Gerçi, bir taş gibi, ondan etkilenmeden,Durmuştum alışkanlık olduğu üzere.Bir parmak bile öteye çekmedin beni, hayır –Ne de bıraktın benim küçük çıplak gözüm ilişsin diyeGöğe doğru yeniden, umutsuzca, kuşkusuz,Kavrayarak maviliği, ya da yıldızları. Bu değildi o. Uyudum, de ki: bir yılanGizlenmiş siyah kayaların arasında siyah bir …

Devamını oku

Bilemezsin

BilemezsinSana verecek bir armağanı ne çok aradığımı…Hiçbir şey içime sinmedi.Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var.Ya da okyanusa su …Düşündüğüm her şeyDoğu’ya baharat götürmek gibiydi.Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok,Çünkü sen zaten bunlara sahipsin.O yüzden sana bir ayna getirdim.Kendine bak ve beni hatırla!… Mevlâna Celâleddin-i Rûmî

Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı

III Çamların çokluğu, dalgaların kırılmış uğultusu,yalnızlık çanı ve ışıkların usul oyunu,bebek gözlerine düşen alacakaranlık,yeryüzü kabuğu, sende söyler şarkısını toprak! Sende şarkı söyler ırmaklar ve üstünderuhum arzuladığın gibi ve istediğin yere doğru.Yol çiz ki bana umut yayının üstündebir ok salvosu atayım sayıklamayla. Sis kemerini görüyorum çevremde,peşine sessizliğinin düştüğü izlenen saatlerimi,sana, saydam taş kollarına demir atmıştıröpücüklerim nemli …

Devamını oku

Mahvolmuş Hayatlar

‘aynı kadınla iki kezevlenerek hayatımı mahvettim’demişWilliam Saroyan. hayatlarımızı mahvedecek bir şeylerher zaman vardır,William,neyin veya kiminbizi öncebulduğunabakar,mahvolmaya hephazırızdır. mahvolmuş hayatlarolağandırbilgeler için deahmaklar için de. ancako mahvolmuş hayatbizimki olduğunda,işte o zamanfarkına varırızintiharların,ayyaşların,hapisanekuşlarının,uyuşturucu müptelalarıve benzerlerinin.varoluşunmenekşeler kadar,gökkuşağıkasırgavetamtakırmutfakdolabıkadarolağanbirparçasıolduklarının. Charles Bukowski

Laleler

Laleler de çok kışkırtıcıdır, kıştır burada.Bak nasıl da beyaz her şey, nasıl sakin, nasıl kar altındaHuzuru öğrenirim, uzanarak kendi başıma sessizceNasıl uzanırsa ışık bu beyaz duvarlara, bu yatağa, bu ellere.Kimse değilim ben; ilgim yok patlamalarla.Adımı ve günlük giysilerimi teslim ettim hemşirelereVe geçmişimi anesteziciye ve bedenimi cerrahlara. Dayadılar başımı yastıkla nevresime İki beyaz göz kapağı arasında …

Devamını oku